TŞOF Başkanı Apaydın Açıklaması 'Şoförlük Yeniden Meslek Dalı Olarak Kabul Edilmelidir'

Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı Fevzi Apaydın, “Şoförlük yeniden meslek dalı olarak kabul edilmelidir” dedi.

Bu yıl 7’incisi düzenlenen Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyumu ve Sergisi kapsamında ATO Kongre Merkezi’nde “Şoförlerin Eğitimi ve Denetiminin Trafik Güvenliğine Katkısı“ konulu panel düzenlendi.

Oturum başkanlığını TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyon Sözcüsü Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı’nın yaptığı panelde konuşan TŞOF Başkanı Fevzi Apaydın, ülkemizde yük ve yolcu taşımacılığının yaklaşık yüzde 90’ının karayolları vasıtasıyla gerçekleştirildiğini söyledi.

“Şoförlük” mesleğinin kişisel bilgi ve beceriyi gerektiren ve bedeni çalışmaya dayanan bir meslek dalı olması gerektiğini belirten Apaydın, “507 Sayılı Yasada meslek olarak kabul edilmiş ve ulaştırma sektöründe faaliyet gösteren esnaf odalarımızda kayıtlı üyeler iken 5362 Sayılı Yasanın odaya kayıt şartı olarak vergi kaydını zorunlu kılması nedeni ile esnaf statüsünden çıkarılmış ve kendi hallerine terk edilmişlerdir. Şoförlere mesleki eğitim verilmesi ve mesleki faaliyetlerin denetlenmesi ancak şoförlerin meslek odasına kayıtlı olmasına bağlıdır. Ticari araç sürücüleri kadar da özel araç sahipleri de bu eğitime tabi olmalıdır ki biraz daha mesafe alınmış olsun. Son yıllarda ticari araç kullanan şoförler maalesef esnaf odalarına kayıtlı değildir” dedi.

“Her sürücü mutlaka belgelendirilmeli”

Federasyon olarak şoförlüğün standartlara bağlanmış eğitim ve belgelendirme süreçleri sonucu elde edilmiş bir mesleki belge ile yapılması gerektiğini vurgulayan Apaydın, “Sürücü belgesi olan herkesin şoför olarak iş piyasasına girmesine ve mesleğe özgü bir eğitim almadan çalışma yaşamını sürdürmesine karşıyız. 1993’den 2000’li yılların başlarına kadar federasyonumuza bağlı odalar vasıtasıyla yürütülen ticari taşıt kullanma belgesi eğitimi ile sınav ve belgelendirme bunlardan birisidir. Söz konusu belgenin aranma zorunluluğu mevzuat ile düzenlenmiş, yürürlükten kaldırılıncaya kadar ülke genelinde şoförlük mesleğine bir çeki düzen verilmiştir. Ticari taşıt kullanım belgelerinin yürürlükten kaldırılmasından sonra ortaya çıkan eğitim boşluğunu Federasyonumuz, Emniyet Genel Müdürlüğü ile iş birliği yaparak 7 bölgede 2011 yılında Eskişehir’de başladığımız ve 2013 yılında Ankara’da noktaladığımız 20 ilde ticari araç sürücülerini bilgilendirme toplantıları gerçekleştirilmiştir” ifadesini kullandı.

“Belediye sınırları içinde belirlenmiş standart yok”

2003 yılında yürürlüğe giren 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında yer alan ulaştırma hizmetlerinde çalışan şoförlere Mesleki Yeterlilik Belgesi (SRC) alma şartı geldiğini söyleyen Apaydın, “Belge ile şehirlerarası yolcu ve yük taşımacılığının mesleki yeterliliğe sahip kişilerce yapılarak, nispeten disipline edilmeye çalışılmış, ancak belediye sınırları içerisindeki taşımacılıkla ilgili düzenleme getirilmemiştir. Toplam nüfusun yüzde 78’ini barındıran büyükşehir belediyelerimizin sınırları içindeki yolcu taşımacılığı, büyükşehir belediyelerin görev ve yetki alanı içerisindedir. Ancak buralarda çalışan şoförlerin nitelik ve şartlarına ilişkin belirlenmiş bir standart ve uygulama birliği yok. Bazı belediyeler eğitimi zorunlu tutmakta ve eğitim sonucunda kişilere verilen kartların/belgelerin aranmasını sağlamakta, bazı Belediyeler ise herhangi bir düzenleme yapmıyor. Bu farklı uygulamalar şoförlük mesleğinin gerçek anlamda bir meslek olarak görülmemesi yaklaşımından doğmaktadır” şeklinde konuştu.

“Her ehliyeti olan şoförlük mesleğini yapmamalı”

Zaman zaman kamuoyuna da yansıyan şoförlerin karıştığı bir takım olumsuz vakalar yaşandığını ifade eden Apaydın, “Hepimizin canımızı, malımızı, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı teslim ettiğimiz şoförlerin eğitilmesini, sürücü belgesi sahibi olan herkesin bu işi yapamaması gerektiğini yıllardır söylüyoruz. Şoförlerin mutlaka kapsamlı eğitimden geçirilmesi gerektiğini üstüne basarak vurguluyoruz. Yapılan pek çok araştırmada hem temel ehliyet eğitiminin hem de ticari araç sürücü eğitiminin nitelik ve nicelik olarak yetersizliği ortaya konulmaktadır. Federasyonumuz ulaştırma sektöründe uluslararası düzeyde geçerli, güvenilir ve standart bir eğitim, sınav ve belgelendirme ihtiyacı bulunduğunun farkındadır” dedi.

“Son 4 yılda şoförlüğün 6 dalında standart hazırladık”

Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu olarak son 4 yılda bağlı oldukları üst kuruluşları TESK’in koordinesinde taksi şoförlüğü, minibüs şoförlüğü, otobüs şoförlüğü, kamu personel servis şoförlüğü, okul servis şoförlüğü ve kamyon şoförlüğü mesleklerinin mesleki standartlarını belirlediklerini ve söz konusu standartların MYK’ın onayından sonra Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini ifade eden Apaydın, “Mesleki Yeterlilik Kurumu ile imzalanan işbirliği protokolü çerçevesinde 6 meslekte şimdi de mesleki yeterlilikleri hazırlamaya başladık. Yürürlükteki mesleki standartları esas alarak yine sektördeki uzmanlarla birlikte söz konusu meslekleri icra edecek kişilerin ne tür yeterliliklere sahip olmaları gerektiğini belirleyeceğiz. Amacımız, bu çalışmanın ardından, özellikle büyükşehir belediye sınırları içindeki yolcu taşımacılığında, Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun mesleki yeterlilik belgelerinin geçerli olacağı bir sistem oluşturarak, daha güvenli bir taşımacılık ortamı oluşmasına katkı vermektir. Federasyonumuz özellikle bu alandaki eğitim ve belgelendirme konusu ile yakından ilgilenmektedir” diye konuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile