TÜGİK “11. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı” bugün Afyonkarahisar’da başladı.
Termal bir otelde gerçekleştirilen ve Türkiye’nin çok sayıda ilinden konfederasyona bağlı derneklerin başkan ve yöneticilerinin katıldığı toplantının açılışı bugün yapıldı. Yarın da devam edecek toplantının açılış konuşmasını yapan TÜGİK Genel Başkanı Erkan Güral, konuşmasında önce son günlerde artan terör olaylarına değinerek birlik ve beraberlik vurgusunda bulundu. TÜGİK olarak devlet içindeki paralel yapılanma da dahil olmak üzere terörün her türlüsüne karşı olduklarını ifade eden Güral, “Türkiye’nin başına bela olan 35 yıllık terör illeti, üzülerek görüyor ve yaşıyoruz ki son dönemde yine artmıştır. Gencecik fidanlarımızı bir hiç uğruna kaybediyor, ocaklara düşen ateşin acısını milletçe yaşıyoruz. Coğrafyamızda ülkemizin, birliğimizin ve huzurumuzun hedef alındığı kirli bir oyun oynanıyor. Binlerce yıllık kardeşliğimiz bozulmak isteniyor. Bu tuzağa düşmemek, birliğimizi ve kardeşliğimizi korumak yine bizim elimizde. Devlet içindeki paralel yapılanma da dahil olmak üzere, terör her nereden gelirse gelsin tepkimiz tektir ve nettir. Bununla birlikte, etnik kökenlerin ve mezheplerin siyasi malzeme olarak kullanılmasını TÜGİK camiası olarak doğru bulmuyoruz. Geçtiğimiz hafta Ankara’da yaşadığımız büyük felakette hayatını kaybeden vatandaşlarımız, terör belasında yitirdiğimiz şehitlerimizin acısını yaşıyoruz. Ülke olarak birlikte yaşama iradesini dosta ve düşmana şimdi gösterme zamanıdır. Gün, birlik olma günüdür. Kökenimiz, kimliğimiz, inancımız her ne olursa olsun, 78 milyon hepimiz birlikte Türkiye’yiz” diye konuştu.
“İŞ DÜNYASI UMUDUNU KAYBEDERSE, TÜRKİYE EKONOMİSİ KAYBEDER”
Yaşanılan süreçte iş adamlarının, Türkiye ekonomisi ve toplumu adına umutsuz olmaması gerektiğini dile getiren Güral, “Terörün öncelikli hedefinin toplumsal umutsuzluk ve kaos oluşturmak, ülkenin gücünü yıpratmak olduğunun bilincindeyiz. Bizler umudumuzu yitirmeyeceğiz. İş dünyası umudunu kaybederse, Türkiye ekonomisi kaybeder. Biz bir yandan yasımızı tutarken, diğer yandan üretmeye ve moral aşılamaya devam edeceğiz, etmek de zorundayız. İş dünyasının demoralize olmaması, kendisini içe kapatmaması gerekir. Çünkü iş dünyası kendini kapatırsa ticaret yavaşlar ve ekonomik çarklar durur. Duran ekonomiyi yeniden harekete geçirmek çok zordur. TÜGİK olarak bizler, yapıcı ve olumlu tarzımızı bundan sonra da sürdüreceğiz. Toplum olarak da bunu başarırsak milli hedeflerimize ulaşabilir, daha güçlü bir Türkiye’yi hep birlikte oluşturabiliriz. Türkiye, içte ve dıştaki belirsizliklerin son derece yoğun olduğu bu dönemde, ekonomik büyümesini sürdürmeyi başarmış dünyada örnek bir ülkedir. Bakın bu kadar büyük devinimlerin yaşandığı ülkemiz yine bir başarıya daha imza atıyor. ‘Yüzde 100 yerli otomobil üretim hayalimiz ’ artık gerçekleşiyor. Gururluyuz, mutluyuz hepsinden öte kıvançlıyız. Buradan, sayın Bakanımıza da bir çağrıda bulunmak istiyorum. Yerli üretim otomobilimizin ismini ulusal bir yarışma ile belirleyelim ve bu projeyi taçlandıralım. Türkiye olarak, yerli otomobil üretiminde gösterdiğimiz cesareti yine başka bir alanda yani nükleer enerji santralleri ile de gösteriyoruz. Geçtiğimiz günlerde Rusya ile yaşadığımız doğalgaz krizi Türkiye’nin bu konuya ne kadar ihtiyaç duyduğunun en önemli göstergesi değil midir? 3. nükleer santral projesi ile çok önemli bir yol kat ettik. Bu santrallerin bugüne kadar kurulamaması ülkemizi enerjide dışarıya mahkum etmişti. Kurulacak bu santraller ile her yıl enerjiye ödediğimiz milyarlarca dolar hazinenin kasasında kalacak ve cari açık ile mücadelemizde önemli bir çıktıyı bertaraf edecektir” dedi.
“SİYASİ VE EKONOMİK İSTİKRAR İÇİN KAYBEDECEK TEK BİR GÜNÜMÜZ DAHİ YOKTUR”
Son olarak 1 Kasım seçimlerine ve iş dünyasının seçimlerden beklentisine değinen Güral açıklamalarında şunları söyledi:
“Küresel ticarette durgunluğun had safhaya ulaştığı, Amerikan Merkez Bankası’nın faizler konusundaki tavrının piyasaları olumsuz etkilediği bir dönemden geçmekteyiz. Yaşanan olumsuz koşullara rağmen Türkiye, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3,8’lik bir büyüme performansı yakalayarak dünya ekonomisinde büyüyen ülkeler konumundadır. Bu yüzden geldiğimiz nokta, iş dünyasının yarınları için umut vericidir. Dikkat çekici bir başka nokta da, özel sektörün göstermiş olduğu yüksek performansın, ekonominin doğru yönetim politikaları ile birleşerek ‘kriz ve kaotik’ ortamlara izin vermemiş olmasıdır. Döviz kurlarında uzun süredir devam eden artış yerini düşüşe bırakırken, sanayi üretimi yüzde 8,47 artarak son 12 ayın en yüksek artış hızına ulaşmıştır. Ancak yüksek faiz politikaları reel sektör için handikap olmaya devam etmektedir. Büyüme performansımızın önündeki engellerden biri de küresel pazarlardaki daralma nedeni ile dış talebin azalmasıdır. Beklentimiz, kısa süre içerisinde üretimimizin ve ihracatımızın artarak, ekonomik büyümenin yüzde 5, hatta 6’lar seviyesine ulaşmasıdır. Tüm bu değerlendirmelerin ışığında, mevcut ekonomik tablo her ne kadar umut verici olsa da yerli ve yabancı yatırımcının gözü ve kulağı 1 Kasım seçimlerindedir. Bu yüzden, iki hafta sonra yapılacak olan genel seçimler büyük önem taşımaktadır. Siyasi ve ekonomik istikrar için kaybedecek tek bir günümüz dahi yoktur. Bu hassas seçim sürecinde tüm siyasi parti liderlerinin, ülkemizin ve coğrafyamızın içinde bulunduğu ağır koşulları göz ardı etmeden, sağduyuyla hareket etmeleri, iş dünyasının ortak beklentisidir.”
Toplantı, Güral’ın yaptığı açılış konuşmasının ardından basına kapalı olarak devam etti.
Tügik '11. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı' Afyonkarahisar'da Başladı
Türkiye Genç İş Adamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Başkanı Erkan Güral, yerli ve yabancı yatırımcının gözü kulağının 1 Kasım seçimlerinde olduğunu kaydederek, “Siyasi ve ekonomik istikrar için kaybedecek tek bir günümüz dahi yoktur. Bu hassas seçim sürecinde tüm siyasi parti liderlerinin, sağduyuyla hareket etmeleri, iş dünyasının ortak beklentisidir” dedi.