Tunuslu Muhalif Lider Belid Suikastının 5. Yılı
Devrim sonrasında demokrasiyi inşa etmeye çalışan Tunus'ta, muhalif siyasetçi Belid'in beş yıl önceki suikastı ülkenin yakın dönemdeki seyrini değiştirdiBelid suikastı, dönemin hükümetini düşürürken, devrim sonrasındaki siyasi kutuplaşmayı ateşlediBelid'i Savunma Heyeti Üyesi Sennusi:'Tunus mahkemesi ve savcılığı, davada gerçek suçluları ortaya çıkarmakta isteksiz davranıyor' Belid'in partisi Demokrat Yurtseverler Birlik Partisi Genel Sekreteri Ahdar: 'Belid suikastında siyasi ve ahlaki olarak Nahda'yı suçlamaya devam ediyoruz'Nahda Hareketi Partisi milletvekili Sugayyir:'Bu suçlamalar, ulusal bir liderin (Belid), siyasi amaçlarla kötüye kullanılmasıdır. Bu o kadar kötü bir gelişme ki, Şükri Belid'i tüm ülkenin lideri olmaktansa, sadece bir kesimin lideri haline getirmeyi amaçlıyor'
Muhalif siyasetçi Belid'in suikastı, demokratik tecrübeyi yeni edinmeye başlayan ülkenin başkentinde binleri sokağa döktü. Tunus güvenlik güçleri, ülke genelinde başlayan protestoları, göz yaşartıcı gaz kullanarak engellemeye çalıştı.
Belid'in öldürülmeden bir gece önce katıldığı televizyon programında Nahda Hareketi'ni eleştirmesi, o dönemde koalisyon ortağı Nahda Hareketi'nin merkezlerine yönelik saldırılara da yol açtı.
Nahda Hareketi üyesi ve Başbakan Hammadi el-Cibali, cinayeti, "Tunus devrimine yapılmış siyasi bir suikast" şeklinde niteleyerek, ülkeyi seçimlere taşıyacak yeni bir teknokrat hükümetinin kurulacağını açıkladı. Suikast sonrasında Nahda Hareketi'nden Ali el-Urayyid liderliğinde yeni bir hükümet kuruldu.
- Zanlılar tutuklandı
Firari sanıklar arasında yer alan Ebubekir el-Hakim, Eylül 2013'te DEAŞ'ın yayın organına yaptığı açıklamada, Belid suikastının failleri arasında yer aldığını söyledi.
İçişleri Bakanlığı, suikast dosyasında zanlı olarak isimleri bulunan El-Kaide bağlantılı Ensar eş-Şeria isimli örgüt üyesi Kemal el-Gadğadi ve Ensar eş-Şeria'nın lideri Seyfullah bin Hüseyin'in güvenlik güçlerinin düzenlediği iki farklı operasyon sonucu öldürüldüğünü açıkladı.
Öte yandan Belid'in suikastının yanı sıra Bingazi'deki ABD konsolosluğuna yönelik saldırı dosyasında da ismi geçen ayrıca suikastın planlayıcılarından olduğu belirtilen Ali Harzi ise halen aranıyor.
Suikastla ilişkili olduğu gerekçesiyle suçlanan onun üzerinde kişinin tutuklu olduğu ifade edilirken, zanlılardan beşinin hayatını kaybettiği, üç şüphelinin ise halen kaçak olduğu aktarılıyor.
-"Tunus yargısı, süreci yavaşlatıyor"
Belid'in dosyasını takip eden Belid'i Savunma Heyeti isimli oluşumun üyelerinden Nizar es-Sennusi, bugün düzenlediği basın toplantısında, başsavcılığı ve dosyaya bakan Tunus mahkemesini, dosyayı yavaşlatarak gerçekleri gizlemekle suçladı.
Sennusi, "Tunus mahkemesi ve savcılığı, davada gerçek suçluları ortaya çıkarmakta isteksiz davranıyor. Belid dosyasında özellikle başsavcılığın tarafsızlığı şüpheli. Soruşturmayı yürüten ilgili birimlerin dosyalarda karartma ve suikasta karışmış bazı tarafların suçlanmasındaki yetersizlik şeklinde ihlalleri bulunuyor." dedi.
Tunus Başsavcılık Sözcüsü Süfyan Süleyti ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, mahkemenin ceza kanununun 258. maddesi uyarınca tutukluların yargılanma sürecini hızlandırmak amacıyla suikast davasındaki tutuklularla firari zanlıların dosyalarını ayırdığını ifade etti.
-"Nahda Hareketini suçluyoruz"
Öte yandan, Belid'in partisi Demokrat Yurtseverler Birlik Partisi Genel Sekreteri Ziyad el-Ahdar ise bugün yerel basına yaptığı açıklamada, Belid'in suikastına ilişkin dönemin koalisyon ortağı Nahda Hareketi'ni siyasi ve ahlaki olarak suçladıklarını belirtti.
Nahda Hareketi Milletvekili Usame Sugayyir ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Şükri Belid, devrimin ve demokratik bir Tunus'un en önde gelen destekçileri arasındaydı. Şükri Belid'in öldürülmesinin en önemli amacı Tunus'taki demokratik geçiş sürecini baltalamak ve durdurmaktı. Belid'i öldürmek, ülkeyi zor duruma sokmaya çalışmak ve Tunus'taki tüm demokratik süreci bitirme amacı taşıyordu." diye konuştu.
Suikasta ilişkin Nahda Hareketi'ne yöneltilen suçlamaların adli süreç sonunda hiçbir somut delile dayanmadığını belirten Sugayyir, şunları kaydetti:
"Bu suçlamalar, ulusal bir liderin (Belid), siyasi amaçlarla kötüye kullanılmasıdır. Bu o kadar kötü bir gelişme ki, Şükri Belid'i tüm ülkenin lideri olmaktansa, sadece bir kesimin lideri haline getirmeyi amaçlıyor."