Türkiye'de hava güneşli ama Balkanlar'dan bulut gelebilir

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, "Türkiye'nin üzerinde güneş var ancak Balkanlardan bulut gelebilir" dedi. Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası'ndaki Para Politikaları konferansında konuşan Yılmaz, Türkiye'nin gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYH) yılın ikinci çeyreğinde yüzde 10.3 büyüyerek kriz öncesi düzeyine geri döndüğünü belirterek şöyle dedi:
"Nominal olarak bu kriz, ikinci çeyrek itibariyle ekonomimiz, kriz öncesi seviyesinin üzerine çıkmıştır. Ancak şemalandırıldığında görüldüğü üzere 100 olan endeks rakamı şu anda 99.3'tür. Bu rakamlar, Türkiye'nin krizden çıktığının işaretidir."
Türkiye de dahil birçok gelişmekte olan ülkede belirgin bir canlanma gözlenirken, gelişmiş ülkelerde ve Doğu Avrupa'da büyüme verileri zayıf seyrini koruduğunu anlatan Yılmaz şunları kaydetti:
"Dış taleplere bakacak olursak küresel ekonomideki toparlanmaya ilişkin belirsizlikler Türkiye'yi olumsuz etkileme riski taşıyor. İhracatımızın önemli bir kısmını AB gibi krizden göreli olarak en fazla etkilenen ülkelere yapıyor olmamız ve ihraç ürünlerimizin küresel ekonominin bölgesel hareketlere duyarlı olması kriz süresince Türkiye'nin krizden dış ticaret kanalıyla etkilenmesine neden oluyor. Birçok Avrupa ülkesinde bütçe açıklarını azaltmak için kamu harcamalarında ciddi kısıntılara girmesi dış talebe ilişkin belirsizlikleri artırmaktadır. Bankamız tarafından her ay düzenli olarak gerçekleştirilen iktisadi yönelim anketinin sonuçları da ihracat siparişlerinde belirgin ivmeler olmadığına işaret etmektedir."

'Mali kural mutlaka...'
Konuşmasında ertelenen mali kural uygulamasına da vurgu yapan Durmuş Yılmaz, "Mali kural mutlaka yapılmalı. Mali disiplinden ödün verilmez, yapısal reformlar sürerse reel faizin tek hanede kalacağını düşünüyoruz" dedi.
Merkez Bankası'nın temel görevleri arasında fiyat istikrarını sağlamanın bulunduğunu hatırlatan Başkan Yılmaz şunları söyledi:
"Fiyat istikrarı yenmez, içilmezdir, tüketilen mobilyadır, çoraptır, gömlektir, elbisedir. Refah bunlarla ortaya çıkar. Dolayısıyla fiyat istikrarının içerisinde bütün bunlar var. İstihdam da, büyüme de, ihracat da var. Tarlayı ne kadar ekime hazır ederseniz daha fazla ürün alırsınız. Merkez Bankası'nın yaptığı budur. Tarlayı nadas etmek, ekime hazırlamak ve sizin daha iyi bir ürün almanız için bir ortam hazırlamaktır."
Yılmaz, "Enflasyonun kısa vadede geçici bir artış gösterdikten sonra son çeyrekten itibaren tekrar düşüş eğilimine gireceğini tahmin ediyoruz" dedi.


'EKONOMİNİN İSTİHDAM YARATMA GÜCÜ ARTIYOR'
İşgücü piyasasından olumlu sinyaller geldiğini anlatan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, "Haziran verileri tarım dışı istihdamdaki toparlanma eğiliminin sürdüğünü, son dönemde ekonominin istihdam yaratma gücünün arttığını gösteriyor" dedi.
İstihdam artışıyla kredi piyasalarındaki olumlu gelişmelerin özel tüketim talebindeki toparlanmaya destek verdiğini belirten Yılmaz şöyle devam etti:
"Özel sektörün yatırım harcamalarındaki artış eğilimi devam etmektedir. Bununla birlikte yatırımların seviyesi hala kriz öncesi döneme kıyasla düşük düzeydedir. Ekonomik krizden çıkması talebin canlanmasıyla olacaktır. Arkasından da yatırım talebinin canlanması ve kriz öncesi döneme dönmesiyle olacaktır. Burada önemli bir gelişme olmasına rağmen yatırım talebi henüz gerilerde takip ediyor. Kriz döneminde hızla eritilen stokların halen istikrarlı bir birikim sürecine girmemesi firmalar açısından talep belirsizliğinin devam ettiği şeklinde yorumlanabilir."



'Rezerv birikimini hızlandırma planı'

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, uluslararası gelişmelere bağlı olarak likidite koşullarının iyileşmesi ve yurt içine sermaye akışının güçlü seyretmesi durumunda bankanın rezerv birikimini hızlandırmayı planladıklarını bildirdi. Yılmaz, gerek döviz alım ihaleleriyle gerekse diğer yöntemlerle rezervi güçlendirmeye devam edeceklerini belirterek, "Dolayısıyla rezervimiz artabilir. Umarım piyasalar beni yalanlar, uzun vadede biz rezervlerimizi artırsak bile kurun istenilen seviyeye gelmesinin garantisi yoktur" dedi.

'Faiz indirimi gevşeme değil'

Özellikle ihracatçıların Türk lirasının değeri ile ilgili sorunu bulunduğunu belirten Durmuş Yılmaz, "Biz bu konuya duyarsız değiliz. Burada yapabileceklerimiz varsa mevcut paradigma içerisindeki Türkiye'de hiçbir kesim bu paradigmanın değişmesini istemiyor" ifadelerini kullandı.
Merkez Bankası'nın geçen haftaki faiz indirim kararıyla para piyasalarının daha etkin çalışmasını amaçladıklarını anlatan Yılmaz, bu kararın para politikası duruşunda bir gevşeme anlamına gelmediğini vurguladı.