Türkiye'yi Tercih Etmesinde Yaşam Standardı Etkili Oldu

Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü'nde görev yapan Azerbaycanlı Prof. Dr. Naila Mirzayeva, hayat standartlarını beğendiği Türkiye'de yaşamaktan mutluluk duyduğunu söyledi.

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından yarın gerçekleştirilecek etkinliklerle Türkiye'de ikinci kez 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü kutlanacak. Etkinlikler öncesi Türkiye'de, ilginç uluslararası yaşam hikayeleri ortaya çıkıyor. Bu hikayelerden biri de Azerbaycanlı Mirzayeva'ya ait.
Azerbaycan Devlet Pedagoji Üniversitesi Müzik Dersleri ve Müzik Öğretimi Metotları Bölümünde 1982-2007 yıllarında çalışan Mirzayeva, Bakü'de beraber çalıştığı Türk öğretim görevlisi bir arkadaşının Sivas'taki CÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü'ne akademik personel alınacağını söylemesi üzerine CÜ'ye başvurdu. Girdiği sınavları başarıyla tamamlayarak doçent unvanıyla CÜ'de göreve başlayan Mirzayeva, geçen yıl profesörlüğe yükseldi.

- Türkiye'de yaşamaktan mutlu
Mirzayeva, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşi Fikret Aghayev ile Türkiye'ye gelmesinde, iki ülke arasındaki "Bir millet iki devlet" anlayışının önemli olduğunu vurgulayarak, "Biz burada çok güzel karşılandık. Yabancılık çekmedik. Okulda ve yaşadığımız yerde bize çok sıcak davrandılar. Dilimiz ve müziğimiz birbirine çok yakın. Türkiye'yi tercih etmemizdeki en büyük etken, buradaki yaşam standardının Avrupa seviyesinde olması" ifadelerini kullandı.
Sivas'ın havasının soğuk olmasından biraz şikayetçi olduklarını dile getiren Mirzayeva, "Burası soğuk ama alıştık. Burada olmaktan çok mutluyuz. Öğrencilerimle çok güzel dersler işliyor, farklı bestecilerin eserlerini okuyoruz. Dede Efendi'nin 'Yine Bir Gülnihal'ini, Onuncu Yıl Marşı ve İstiklal Marşı gibi farklı eserleri de seslendiriyoruz" diye konuştu.

Mirzayeva, Türk yemeklerine alıştığını belirterek, "Komşularımız bazen bize çeşitli yemekler getiriyor ama ben en çok kısırı (haşlanmış bulgur, soğan, maydanoz ve baharatla yapılan bir tür yemek) beğendim. Eşim de Sivas köftesini çok seviyor. Türklerin yaptığı aşure biraz farklı ama o da güzel. İçecek olarak da çayı çok seviyoruz" dedi.

Türkiye'de eşiyle Sivas dışında birçok yere gittiğini ifade eden Mirzayeva, "Ege'yi ve Akdeniz'i gezdik, Kıbrıs'a, Kapadokya'ya gittik fakat en sevdiğim yer İzmir oldu. Orası bana Bakü'yü hatırlatıyor" şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Mirzayeva, dünyanın birçok yerine gittiğini ancak Türk insanını kendine daha yakın gördüğünü dile getirerek, "Türkiye'den ayrılmayı hiç düşünmedim. Öğrencilerim beni seviyor ben de onları seviyorum. Vatanımı da seviyorum ama burada olmaktan da çok mutluyum" ifadelerini kullandı.
Mirzayeva, eşinin Sivas'ta özel bir işletmede piyano çaldığını sözlerine ekledi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile