Tutuklu Milletvekillerinin Bırakılması Talebinin Reddedilmesi

BDP'de toplanan ve ellerinde dövizler taşıyan bir grup, slogan atarak geniş güvenlik önlemi altında Ulu Cami önüne kadar yürüdü.
Burada basın açıklamasını okuyan BDP İl Başkanı Mehmet Can Demir, Türkiye'de geçmişte de defalarca yaşanan hukuk skandallarına bir yenisini daha eklendiğini, yaşanan bu son skandalın, Türkiye hukuk tarihine skandal olarak geçeceğini öne sürdü.
Demir, şöyle konuştu:
"Anayasa Mahkemesi CHP'li Milletvekili Mustafa Balbay'ın tahliye edilmesine karar vermiş ve ilgili mahkeme vekili serbest bırakmıştı. Hukuksuz bir şekilde rehin tutulan BDP Milletvekillerimiz Gülseren Yıldırım, Selma Irmak, Kemal Aktaş, İbrahim Ayhan, Faysal Sarıldız ile Hatip Dicle'nin serbest bırakılması talebimizi her fırsatta dile getirdik. En son Anayasa Mahkemesi'nin de bu yönlü kararına rağmen, ne yazık ki Diyarbakır 5 ve 6'ncı Ağır Ceza Mahkemeleri çifte standart ve çifte hukuk uyguladı. Bugüne kadar bu çağdışı ve hukuksuz uygulamalara çok defa maruz kaldık. Ancak hiçbir zaman geri adım atmadık. Bu son düşmanca yaklaşımlar da bize geri adım attırmayacak. Tam aksine bizi yürüdüğümüz bu özgürlük mücadelesinde, daha ısrarcı ve kararlı kılacak."
Demir, özel yetkili mahkemelerin hukuk katliamını andıran kararları nedeniyle, binlerce kişinin rehin tutularak özgürlüğünden mahrum bırakıldığını savundu.
Demir, "Çözüm sürecini olumsuz etkileyecek kararlar alarak, tekrar çatışmalı ortama zemin hazırlamakta. O yüzden bu özel mahkemeler acilen kaldırılmalı. Kamuoyu bu çözüm sürecinde milletvekillerimizin mutlaka serbest bırakılması gerektiği konusunda tartışmasız hem fikirken ve tüm siyasi tutsakların serbest bırakılmalarını beklerken, verilen bu siyasi karar, çözüm sürecini de ciddi bir şekilde sabote etmekte" dedi.

Demir, bu yapılan hukuksuz ve alınan siyasi kararlardan dolayı, HDP'li milletvekillerinin başlattığı açlık grevi eylemlerini sonuna kadar desteklediklerini ifade etti.