Uluslararası İyilik Ödülleri Sahiplerini Buldu

Uluslararası İyilik Ödülleri Sahiplerini Buldu

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Özgecan Aslan'ın babası Mehmet Aslan'ın mesajında paylaştığı 'Bu memlekette artık ikilik olmasın' ifadelerini hatırlatarak, "Böyle hunharca bir cinayetten sonra eğer Mehmet Aslan bu iyiliği yapıyorsa şimdi biz 'çözüm süreci' diye adını koyduğumuz ezeli ve ebedi kardeşlik sürecini, tam da silahlar sussun dediğimiz dönemde bütün toplum ayağa kalkıp bu memlekette artık ikilik olmasın' seslenişine kulak vermesini seslenişine kulak vermesini rica ediyorum" dedi.


Türkiye Diyanet Vakfı tarafından bu yıl ilk kez verilen Uluslararası İyilik Ödülleri, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in katıldığı törenle sahiplerine verildi.

Türkiye Diyanet Vakfının kuruluşunun 40. yıldönümü ve Uluslararası İyilik Ödülleri’nin takdimi dolayısıyla tören düzenlendi.

Türkiye Diyanet Vakfı Konferans Salonu’ndaki törene, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Başbakan Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile çok sayıda davetli katıldı

Başbakan Davutoğlu, törende yaptığı konuşmada, "Öyle anlar vardır ki dilden çok yürek, gözler, ifadeler konuşur. İşte böyle bir andayız. Söylenecek sözün durduğu ve yürekten yapılan iyiliklerin simalara tebessüm şeklinde tecelli ettiği an içindeyiz. Rabbimize Hamdolsun. Medeniyetleri birbirinden ayıran bazı temel vasıflar vardır. Bazı inançlar insan doğasını kötü olarak görürler. Bu, felsefeye de yansır. İlk inanç telakkisi böyle bir inancın yansımasıdır. Felsefede doğal hal diye felsefecilerin aktardığıyla, insan doğal haliyle kötüdür, insan insanın kurdudur. Birinin var olması için diğerinin yok olması gerekir. Bu felsefi akımlar ile insanı doğuştan masum görmenin ötesinde eşrefi mahlukat gören, insanı yeryüzünün halifesi gören, bizim inancımız ise işte tam bu zihniyetin karşısındadır. Bizim için insan doğası gereği iyidir, yaratılmışların en şereflisidir. İster bir iyiliği yapmış olmuş olsun insanın bu doğası değişmez. Onun için biz, en kötü anlarda en olumsuz zamanlardan dahi insanoğlunun bir an içinde o doğasını keşfedeceğine inanırız. İyilik bizim için insanın doğasında olan ve her an tecelli edecek olan haslettir. Dünyaya bakış da medeniyetleri birbirinden ayırır. Bazı medeniyetler için dünya ıstırap mekanıdır. Bazıları için ise dünya hedonizm zevk dünyasıdır. Zevk ki haz sadece bedeni bir haz halinde telakki eden bir hal almıştır. Bizim için iyi ile kötülüğü ayırt edebilme kudreti o insana verilmiştir. İnsan o kudretle hem kendi geleceğini hem dünyayı şekillendirebilir" ifadelerini kullandı.

"ARAMIZA DÜŞMANLIK TOHUMU EKENLERE KARŞI BİZ İYİLİK TOHUMLARIYLA CEVAP VERECEĞİZ"
Özgecan Aslan'ın babası Mehmet Aslan'ı ilk dinlediği andan itibaren Aslan'ı bu topraklara sinmiş, yürüyen irfanın temsilcisi olarak gördüğünü belirten Başbakan Davutoğlu, "Mehmet Aslan'ın o güzel mesajından bütün milletimize çıkardığım bir dersi paylaşmak istiyorum. Sadece kadına yönelik şiddet olarak görmüyorum, bütün o ilk tepkisinde güzel bir ifade var, 'Bu memlekette artık ikilik olmasın'. Buradan yıllardır çözümü için uğraştığımız, 'kardeş kavgasına son verdim' diye gayret sarf ettiğimiz çözüm süreci ile ilgili bir mesaj hissediyorum. Sadece bu ülkenin Başbakanı olarak değil, bu ağır sorumluluğu taşıyan onun tabiriyle diyeyim, fakir tabiriyle değil ama, bu memlekette şu veya bu bölgeden, şu veya bu etnik veya mezhebi kökenden olmak sebebiyle karşı karşıya getirilen gençlerin her birisine Mehmet Aslan'ın bu sözünü hatırlatalım. Biz, bu günlere silahlar sussun, bir daha kimse evini barkını terketmek zorunda kalmasın,gencecik çocuklar apartman katlarından atılmasın, dağlarımız çatışma diyarı değil de kardeşlik diyarı olsun derken aslında Mehmet Aslan iyiliğiyle bunu bize hatırlatıyor. 30 yıl yaşanan acılar üzerinde hala şu veya bu tarafta bir şekilde bunu bir siyasi istismar aracı yaparak da bir karşıtlık oluşturmak yerine diyor ki 'Nasıl ben Özgecan'ımı, yüreğimi, ciğerimi kaybettiğim gün hikmetle davranmışsam bu 30 yıl içinde acı yaşamış olan bütün anneler, babalar, şehit anneleri, şehit babaları, gençlerin anneleri ve babaları birbirlerine sarılsınlar' diyor aslında Mehmet Aslan. Sarılsınlar ve bu 30 yıllık acı dönemi önce anneler ve babalar kapatsın. Böyle hunharca bir cinayetten sonra eğer Mehmet Aslan bu iyiliği yapıyorsa şimdi biz 'çözüm süreci' diye adını koyduğumuz ezeli ve ebedi kardeşlik sürecini, tam da silahlar sussun dediğimiz dönemde bütün toplum ayağa kalkıp bu memlekette artık ikilik olmasın' seslenişine kulak vermesini seslenişine kulak vermesini rica ediyorum. Bunu inşallah başlatacağız. Aramıza düşmanlık tohumu ekenlere karşı biz iyilik tohumlarıyla cevap vereceğiz" ifadelerini kullandı.

DAVUTOĞLU'DAN MEDYAYA ÇAĞRI
Başbakan Davutoğlu, medyanın güzel bir imkan olduğunu belirterek, konuşmasında şunları kaydetti:
"Medya o kadar büyük bir silah ki, silah demeyeyim imkan diyeyim, silah tabiri bugüne yakışmıyor, o kadar güzel bir imkan ki. Bir güzel olay üzerinden merhametin, şefkatin, iyiliğin sözcüsü de olabilir bir olumsuz olayın üzerinden nefreti de körükleyebilir, düşmanlığı da zemin hazırlayabilir. Onun için buradan medya mensuplarımıza bir kez daha sesleniyorum, güzeli yaygınlaştıralım. Güzelliklerin bilinmesine, iyiliklerin bilinmesine öncülük edelim. O zaman göreceğiz ki bunun üzerinde aslında yeni bir toplumun inşa edilmesi imkanı doğar. Her gün haberleri izliyoruz, o haberlerde iyilik kahramanları yok, katiller, soyguncular var, trafik canavarları dediğimiz sorumsuzca araba kullananlar var. Tabii normal akan hayatta kötülük dikkat çektiği için oraya dikkat çekiliyor, halbuki o anda o kötülük işlenirken nice kahramanlar da bu iyilikleri işliyorlar. Biri Bizi Gözetliyor diye veya o isimde bir program vardı, bir o programın muhtevasına bakın ve insanın mahremiyetini dışarı açan, onu mahcup eden, oradaki nefsani çekişmeleri sanki doğallık içinde onları izleyenlerde gıybet ve teşhir duygusuyla takip eden programlara bakınız. Bir de sen olsan ne yapardın 'başlığıyla iyilik örneklerini ve güzelliğe onu teşvik edecek şekilde takdim eden programlara bakın. Tekrar teşekkür ediyorum, bu programın yapımcılarına, gerçek yayına dönüştürenlere. Onlar sorumlu medyanın öncüsü olacaklar."

"BİZİM İYİLİĞİ EGEMEN KILMAYA İHTİYACIMIZ VAR"
Diyanet İşleri Başkanı Görmez ise yaptığı konuşmada, "Bizlere yeryüzünde iyilik, bir ve ihsan, hayır ve marufu egemen kılmak için gönderen yüce Rabbimize selamlar olsun. Üzülerek belirteyim, kötülük önde görülüyor dünyada. Adem-i İslam'da dahi kötülük iyiliğin önünde görülüyor. Hep birlikte marufu egemen kılmak durumundayız. Bu vesileyle bu haftayı bundan sonra iyilik haftası olarak kutlamaya karar vermiştir Diyanet Vakfımız. İçinden bazılarına sembolik olarak ödül verecektir. Aslında onların bizim vereceğimiz ödüle ihtiyacı yok, bizim iyiliği egemen kılmaya, marufu bütün insanlığa tanıtmaya ihtiyacımız var. İslam medeniyetinde iyilik varoluşun gayesidir. Rabbimiz bize yeryüzünde iyi insan olalım, egemen kılalım diye gönderdi. Ancak, sadece iyi olmak yeterli değil. İyiliğe öncü, örnek olmak, iyilikte yardımlaşmak, kötülükle mücadele aynı zamanda iyi olmanın iyilerin vazifelerindendir. Kötülükle mücadelenin en etkili yolu iyilik yapmaktır. Kötülükleri iyilikle ortadan kaldırırsanız en azılı düşmanları en sıcak dostluklara dönüştürürüz. 'İyilik yapana iyilik kötülük yapana iyilik yaparım' diyorsanız sıradan insan olmaktan çıkarsınız diyor Rasulü Ekrem" ifadelerini kullandı.

"HAYIRSEVERLİKLE SPONSORLUK AYNI ŞEY DEĞİLDİR"
Modern zamanlarda iyiliğin, ilahi aşkın metafizik boyutunu zaman zaman kaybetmek durumunda kaldığını belirten Görmez, "İletişim dünyasında kötülüğün haber değeri iyiliğin haber değerinin önünde görülüyor. Bütün medya mensubu arkadaşlarımdan rica ediyorum, kötülüğü haber değeri önde görüldüğü için iyiliğin haber değeri görülmediği için insanlık bunu yaşıyor. Biz, Müslümanlar için de iyilik iki tehlike ile karşı karşıyadır. Hayırseverlikle sponsorluk aynı şey değildir. Hayırseverliğin temelinde sadece Rabbimizi hoşnut etmek vardır" dedi.

TÜRKİYE GENELİNDEN 500 İYİLİK HİKAYESİ
Türkiye genelinden toplanan 500 iyilik hikayesi arasından seçilen, İçel’de hunharca katledilen Özgecan Aslan'ın babası Mehmet Aslan, kendini üç görme engelli çocuğuna adayan Başyiğit ailesi, TRT1'de yayınlanan ve yapımcılığını Mahmut Avcı ile Işıl Baştuğ’un yaptığı 'Sen Olsan Ne Yapardın?' programı, hayata geçirdiği projelerle Engelsiz Pedal Derneği-Samet Aksunoğlu, camiye akvaryum yaptıran Yusuf Dede Camii İmamı Naci Şengün ile yaklaşık 20 yıldır Ankara’da pazartesi ve perşembe günleri 100 kişilik yemek pişirerek yetim, dul, engelli, yaşlı kişilerin evlerine dağıtan Fatma Bilezikçi’ye ödülleri takdim edildi.

ÖZGECAN ASLAN'IN BABASI MEHMET ASLAN'IN GÖRÜNTÜLÜ MESAJI GÖSTERİLDİ
Sağlık sorunları nedeniyle ödülünü almaya gelemeyen Özgecan Aslan’ın babası Mehmet Aslan'ın görüntülü mesajı gösterildi. Özgecan Aslan'ın babası Mehmet Aslan'ın mesajı şöyle:
"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Şükür, lütuf, ihsan ve hamd, O tebareke teala hazretlerine olsun. Salavat, O peygamberler serveri, iki cihan güneşi, fahri kainat efendimize, Selam onun ashabına, ehli beytine ve onun yolundan gidenlere olsun. Sayın Cumhurbaşkanım, zatı şahaneleri ali ala hazretleri ve hanımefendilerini, Sayın Başbakanım ali cenapları ve hanımefendilerini, Sayın Diyanet İşleri Başkanımız ve hanımefendilerini, saygıdeğer protokol üyelerini, değerli misafirleri gönülden selamlıyorum. Şükrünü eda etmekten aciz olan biz fakire, layık görülmüş olan bu iyilik ödülü için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Her ne kadar 100 yılın iyilik ödülü fakire layık görülse de inanıyorum ki, bin yılın iyilik ödülünü Allah'ın lütfu ihsanıyla tüm insanlığı cennetlere ulaştırmakla görevlendirilmiş olan Nuh’un Gemisi konumundaki Anadolu'nun üstün vasıflara haiz olan kaptanlarına Rabbimin vereceğinden hiç şüphem yoktur. Bilginin iletişiminde büyük bir aşama kaydeden insanlık, daha başlangıç noktasında iken manevi değerlerini kaybetmek üzeredir. Dünyayı savaş alanına çevirmek isteyenlere insanlık adına barış çağrısında bulunmayı bir borç bilirim. Mor bir kuşağın şafağında olan insanlık, aydınlık yarınlar için birlik ve beraberlik bilincine ulaşabilecek güçtedir. Bir su damlası gibi olan güzel meleğimin, menfur bir şekilde başına gelmiş olan bu tecelligahın elbette ki hikmetini Rabbim bizlere öğretecektir. Allah'ın yar ve yardımcımız olmasını niyaz eder, en derin saygı ve muhabbetlerimi arz ederim."
Törende, Uluslararası Fatih Sultan Mehmet İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden oluşan koronun dinletisi oldu. Davutoğlu ve Görmez, koroda yer alan öğrencileri tek tek tebrik ettikten sonra öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi. Programda, 'İyilik' konulu kısa bir film izletildi.

Görmez, Özgecan Aslan'ın babası Mehmet Aslan'a ödülünü bizzat evine giderek verecek. Törende, Başbakan Davutoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı İslam ve Diyanet İşleri Başkanı Görmez tarafından ödüller sahiplerine verildi

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile