UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne Eklenen 'Işık Hadisesi' Yoğun İlgiyle İzlendi

UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne Eklenen 'Işık Hadisesi' Yoğun İlgiyle İzlendi

Türkiye’nin farklı illerinden binlerce kişi, 255 yıl önce dönemin astronomi dehası İbrahim Hakkı Hazretlerinin hocası İsmail Fakirullah Hazretlerinin sandukasının başucunu aydınlatması için yaptırdığı ve birkaç yıl önce UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne eklenen ışık hadisesini izlemek için Siirt’in Tillo ilçesine akın etti.

Siirt Valiliği’nin öncülüğünde ışık hadisesi etkinliği, ilçe meydanında kurulan platformda Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başladı.

Türkiye’nin farklı illerinden binlerce kişinin geldiği alanda vatandaşların etkinliği izlemeleri için meydana dev ekran kuruldu. Davetliler, saat 06.33’te sabahın ilk ışıklarıyla güneşin aydınlattığı türbeye yansıyan hadiseyi çıplak gözle izledi. Kimi vatandaşlar ise bu sırada tekbir getirdi.

Etkinliğe Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, Vali Ali Fuat Atik, Siirt Belediye Başkan Vekili Ceyhun Taşkın ve çok sayıda vatandaş katıldı.



Işık hadisesi

Önemli bir bilim adamı olan İbrahim Hakkı Hazretlerinin 18. yüzyılın ortalarında zirvesinde olduğu astronomi bilgisini kullanarak kurduğu sistemle güneşin ekvatora dik düştüğü ve böylece gün ve gecenin eşitlendiği ekinoks günleri 21 Mart ve 23 Eylül’de güneş ışınları, türbe içindeki hocası İsmail Fakirullah Hazretlerinin kabri başına düşüyor. Işık hadisesi veya güneş hadisesi olarak bilinen bu sistem, türbenin restore edildiği 1960’lı yılların başına kadar da çalıştı.

Restorasyon sırasında türbenin orijinal yapısında değişiklikler olunca sistem çalışmadı. Daha sonra yapılan çalışmalarla sistem yeniden çalıştırılmaya başlandı. Işık hadisesinin gerçekleştiği türbe, bir büyük ve iki küçük kubbenin örttüğü iki oda, bir hol ile 8 köşeli ve 10 metre yüksekliğinde bir kuleden ibarettir. Her yıl gece ve gündüzün eşit olduğu 21 Mart ve 23 Eylül’de ışık hadisesi türbede gerçekleşmektedir.

İbrahim Hakkı Hazretleri, Tillo’nun 3-4 kilometre doğusunda bir tepe üzerinde harçsız taşlarla bir duvar yaptırır. Halk arasında Kal’at-ül Üstad diye bilinen bu duvarın etkisiyle yeni doğan güneşin ilk ışınları türbenin tümünü gölgede bırakırken, duvarda bulunan 40 ile 50 santimetre ebadındaki pencereden geçen güneş ışınları türbe kulesinin penceresine ve oradan da kırılmak suretiyle türbe penceresinden İsmail Fakirullah hazretlerinin sandukasının başucunu aydınlatmaktadır.

İbrahim Hakkı Hazretleri, bu sistemle ilgili olarak, "Yeni yılın ilk güneşi eğer hocamın başucuna düşmezse ben o güneşi neyleyim" diyerek hocası İsmail Fakirullah Hazretlerine karşı olan saygısını göstermektedir.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile