'Uygur Türklerine Özel Bir Statü Tanınması Lazım'

Uygur Akademisi Yönetim Kurulu Üyesi Şevket Nasir: 'Çin vatandaşı olarak muamele görmüyorlarsa, uluslararası toplum ve devletlerin Uygur Türklerine özel bir statü tanıması, bunların pasaport ve ikamet işlerinde ayrıcalık tanıması gerekmektedir' 'Uygur Türkleri pasaport işlerinde çeşitli zorluk ve engellerle karşı karşıya bırakılmaktadır. Verilen pasaportlar geri alınmaktadır. Yurt dışında süresi bitmiş pasaportların süresi uzatılmamaktadır. Eğitim, ziyaret ve ticaret için yurt dışında bulunan Uygur Türkleri çaresiz bırakılmaktadır'

Uygur Akademisi Yönetim Kurulu Üyesi Şevket Nasir, "Çin vatandaşı olarak muamele görmüyorlarsa, uluslararası toplum ve devletlerin Uygur Türklerine özel bir statü tanıması, bunların pasaport ve ikamet işlerinde ayrıcalık tanıması gerekmektedir." dedi.

Uygur Akademisi ile Uygur Aid (Uygura Yardım Teşkilatı) iş birliğiyle dünya çapında başlatılan "Uygurların Uyruğu Ne?" kampanyasıyla ilgili Topkapı’da bir otelde basın toplantısı düzenlendi.

Burada konuşan Nasir, Çin'in asimilasyon merkezli politik ve sosyal tasarımlarla Uygur Türkleri başta olmak üzere Doğu Türkistan Türklerini sistematik şekilde Çinlileştirmeye çalıştığını söyledi.

Nasir, sözlerine şöyle devam etti:

"Çin Komünist Devleti, Uygur Türklerinin Çin Halk Cumhuriyeti'nin yasal vatandaşları olduklarını iddia ederken, diğer taraftan Han Çinlilerinin sahip oldukları yasal haklardan yararlanmalarına imkan ve fırsat vermemiştir. Çin Halk Cumhuriyeti Anayasası ve Etnik Özerk Bölge Yasasında Uygur Türklerine özerklik statüsü tanınmasına rağmen, bugüne kadar Uygur halkının gerçek anlamda bu haklardan yararlanmasına imkan verilmemiştir. Bugün Uygur Türkleri kendi topraklarında tutsak hale düşmüş ve seyahat özgürlükleri kısıtlanmış olup, Batı kaynaklarına göre 3 milyon Doğu Türkistanlı, Çin'in toplama kamplarında işkence görmektedir. Uygur Türkleri, pasaport işlerinde çeşitli zorluk ve engellerle karşı karşıya bırakılmaktadır. Verilen pasaportlar geri alınmaktadır. Yurt dışında süresi bitmiş pasaportların süresi uzatılmamaktadır. Eğitim, ziyaret ve ticaret için yurt dışında bulunan Uygur Türkleri çaresiz bırakılmaktadır. Bu tür uygulamalar Çin yönetiminin Doğu Türkistan Türklerini Çin vatandaşı olarak görmediklerini çok net göstermektedir. Bu durum Doğu Türkistan'ın işgal edilmiş sömürge ülke olduğunu teyit etmektedir."

Mevcut durumda Uygur Türklerinin uluslararası alandaki statüsünün belirsizliğini koruduğunu ifade eden Nasir, "Bu kişiler Çin yönetimi tarafından Çin vatandaşı olarak kabul edilmiyorlarsa, Çin vatandaşı olarak muamele görmüyorlarsa, uluslararası toplum ve devletlerin Uygur Türklerine özel bir statü tanıması, bunların pasaport ve ikamet işlerinde ayrıcalık tanıması gerekmektedir. Uygur Akademisi ve Uygura Yardım Teşkilatı (Uygur Aid) olarak eğitim, iş, proje ve araştırma nedeniyle yurt dışında bulunan Doğu Türkistanlıların ikamet, vatandaşlık ve seyahat işlerinde ayrıcalık tanınması ve özel muameleye tabi tutulmasını istiyoruz." diye konuştu.

- Türkiye'ye teşekkür

Nasir, Doğu Türkistan dışında yaşayan bazı Uygurların pasaportu olmadığını, bundan dolayı bazı ülkelerde oturma izni alamadıklarını ve çocuklarının eğitimden mahrum kaldığını dile getirdi.

Türkiye'ye özellikle teşekkür eden Nasir, Türkiye'nin yasal olarak Doğu Türkistanlıları mülteci olarak kabul etmemesine rağmen çok yardımcı olduğunu anlatarak, Orta Asya'da herhangi bir devlette bu şekilde yaşayamayacaklarını ifade etti.

Nasir, başta Türkiye olmak üzere AB üyesi ülkeler ve ABD'ye çağrıda bulunarak, Uygur Türklerine oturma ve çalışma izni verilmesini talep etti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile