Uyuşturucu İle Mücadele Yüksek Kurulu Toplandı
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: 'Uyuşturucuyla mücadele bir kamu görevidir. Burada bulunanların üzerine bir yüktür, boynunun borcudur. Ama uyuşturucuyla mücadele aynı zamanda bir millet görevidir, milli bir görevdir. Bunu milli bir seferberlik ruhu içerisinde, toplumun bütün kesimleri olarak yerine getirmek mecburiyetindeyiz. Bu konuda iş dünyasının, sivil toplum kuruluşlarının ve özellikle medyanın uyuşturucuyla mücadelede farkındalığı artıracak çalışmalara hız vermesini temenni ediyoruz' 'Herkesin elini taşın altına koymasını istiyoruz. Yarın daha vahim sonuçlarla karşılaşmamak için Türkiye'nin bu beladan kurtulmasını temin etmek için fevkalade güçlü bir şekilde çalışmak mecburiyetindeyiz. Sorumluluk hepimizindir. Manevi sorumluluk 80 milyonun tamamının üzerindedir' 'Uyuşturucularda doğudan batıya giden bir yol var. Sentetik uyuşturucularda atıdan doğuya giden bir yol var. Sentetik uyuşturucular daha çok batıdan Türkiye'ye giriyor. Bu çerçevede çok etkin bir şekilde mücadeleyi sürdürüyoruz. Bu zehir tacirlerine göz açtırmayacağız, göz açtırmıyoruz. Zor bir mücadele ama Türkiye için vatani bir görevdir, milli bir seferberlik meselesidir'
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş'un başkanlığında, Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleştirilen 'Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurulu' toplantısına, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile ilgili kurumların bürokratları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurulu Başkanı da olan Kurtulmuş, programın açılışında yaptığı konuşmada, uyuşturucuyla mücadelenin sadece bir tek ülkenin, çevrenin ve bir tek bölgenin meselesi olarak görülemeyeceğini, bütün dünyanın ortak sorumluluğu altında olan fevkalade önemli bir insani sorun olduğunu bildirdi.
Türkiye'nin yıllardır, uyuşturucu trafiğinin neredeyse merkezinde olan ülkelerinden birisi olarak, son derece ağır bir şekilde bu baskının altında olduğunu dile getiren Kurtulmuş, bu konuda ciddi bir mücadeleyi uzun yıllardır sürdürdüklerini aktardı.
Özellikle son dönemde verilen mücadeleyle uyuşturucu tacirlerine karşı etkin sonuçlar elde etmeye başladıklarını vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
'Bu mesele evet, bir sağlık sorunudur. Nihayetinde mahiyeti itibarıyla sadece sağlık meselesi değil çok önemli ekonomik, sosyal, hukuki ve toplumun bütün alanlarını ilgilendiren bir meseledir. Türkiye toplumunun tamamının ortak meselelerinden birisidir. Dolayısıyla buna sadece resmi olarak bakanlıklar, kurum ve kuruluşların bir vazifesi olarak bakmak yerine bütün toplumun ortak bir vazifesi olarak bakmak durumundayız ve bununla ilgili de yoğun, etkin ve kapsamlı bir mücadeleyi sürdürmek durumundayız.'
Kurtulmuş, Türkiye'de uyuşturucu ve bağımlılıkla mücadelenin uzun yıllardır sürdüğünü, 2011'de sentetik uyuşturucular meselesinin gündeme gelmesiyle konunun bambaşka bir mahiyet kazanmaya başladığına değinerek, sadece arzı ortadan kaldırmak değil aynı zamanda talebin ortaya çıkmasını önlemek için de çok taraflı bir mücadele vermek mecburiyetinde kalındığını söyledi.
Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurulu, Uyuşturucu ile Mücadele Kurulu, Uyuşturucu ile Mücadele Teknik Kurulu ve illerde de bir vali yardımcısının başkanlığında Uyuşturucu ile Mücadele İl Koordinasyon Kurulunun oluşturulduğunu anımsatan Kurtulmuş, bu konularda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Kurtulmuş, ilki 28-29 Kasım 2014'te Ankara'da gerçekleştirilen Uyuşturucu İle Mücadele Şurasının ikincisinin bu yıl eylül ya da ekim ayında yapılmasının planlandığını ifade etti.
Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurulu kurulduktan sonra yapılan en önemli işlerden birisinin 'Acil Eylem Planı'nı hayata geçirmek olduğuna işaret eden Kurtulmuş, şu görüşlere yer verdi:
'Acil Eylem Planının gerçekleştirilmesiyle birlikte uyuşturucuyla mücadelede okul, aile ve sokak bazında mücadelenin nasıl gerçekleştirileceğine ilişkin etkin bir mücadele eylem planı ortaya konuldu, bu plan çerçevesinde bütün bakanlıklarımız sorumluluklarının yüzde 87'sini gerçekleştirdi. Bu da önemli bir başarıdır. Şimdi 2016-2018 eylem planının geri kalanının, altı aylık süre içerisinde tamamlanarak Acil Eylem Planında gündeme getirilen konuların tamamının gerçekleştirilmesi için adımlar tamamlanmış olacaktır.'
- 'Batı ülkeleriyle kıyaslandığında oldukça iyi görünüyor'
Uyuşturucuyla mücadelenin çok taraflı, çok ortaklı, çok paydaşlı bir mücadele olduğuna vurgu yapan Kurtulmuş, herkesin üzerine düşeni bu anlamda yapmasını istedi. Kurtulmuş, bu konunun, toplumun her kesimini yakınen ilgilendirdiğini dile getdi.
Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Türkiye'de uyuşturucuya bir şekilde bulaşmış olanların rakamları, hiç şüphesiz batı ülkeleriyle kıyaslandığında oldukça iyi görünüyor. Ama bu bizi aldatmasın. Son yapılan araştırmalar, özellikle genç neslin uyuşturucuya bulaşma, uyuşturucu ile tanışma noktasında artık önemli bir noktaya geldiğini, neredeyse yüzde 10 seviyesine yaklaşmakta olduğunu rakamlar gösteriyor ki bu da bizim için büyük bir tehlike sinyali demektir. Ayrıca uyuşturucunun ülkemiz için en önemli noktalarından birisi de narkoterör dediğimiz meseledir. PKK'nın yaklaşık 1,5 milyar dolarlık bir uyuşturucu ticaretini yönettiğini düşünürseniz, bunun hem gençlerimizin bu alışkanlığın pençesine düşmesi hem de aynı zamanda bu insanlık suçu alışkanlık vasıtasıyla Türkiye düşmanı bir terör örgütünün ciddi bir maddi kaynağa sahip olması, ülkemiz için ayrı bir felakettir. Dolayısıyla bu konuda özellikle son zamanlarda İçişleri Bakanlığımızın bütün emniyet güçleriyle birlikte yürüttüğü doğudaki uyuşturucuyu yok etme, kenevir alanlarını sökme operasyonları da takdirle karşılanmaktadır.'
Numan Kurtulmuş, uyuşturucuyla mücadelenin alt yapısının sağlanması, uyuşturucunun satışı, imali ve bu sürecin yönetilmesiyle ilgili cezaların artırılması konusunda Adalet Bakanlığının önemli çalışmalar yaptığını, cezaların yüzde 50 oranında, bazı suçlarda da neredeyse iki katı oranında artırıldığını anımsattı.
Sağlık Bakanlığının bünyesinde de son derece etkin çalışmalar yürütüldüğünü belirten Kurtulmuş, 'Sağlık personeline ve hekimlere verilen eğitimlerin önemli bir yer tuttuğu, uyuşturucu ile mücadele danışma ve destek hattının yaklaşık 110 bin kişinin müracaat ettiği önemli bir merkez haline geldiğini ifade etmek isterim. Tedavi merkezlerinin sayı ve kapasitesinin artması önemliydi, şu anda yaklaşık 93 tedavi merkezinde 989 yatak kapasiteli uyuşturucu ile mücadelede tedavi merkezleri sayısına ulaşılmıştır.' dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığının bu konudaki çalışmaları hakkında bilgi veren Kurtulmuş, İçişleri Bakanlığı tarafından oluşturulan narkotimlerin de önemine vurgu yaptı.
Kurtulmuş, 11 Aralık 2014'te oluşturulan narkotimlerin 11 ilde faaliyete başladığını, bugün itibarıyla 50 ilde faaliyet gösterdiğini dile getirerek, yıkılmaya yüz tutmuş binaların yıkılmasının da uyuşturucuyla mücadelede önemli bir alan olduğunu bildirdi.
Milli Eğitim Bakanlığının uyuşturucu ve bağımlılık konusunda farkındalığın oluşturulması, talebin azalması bakımından en etkili kurumlarından birisi olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, Diyanet İşleri Başkanlığı, Yeşilay ve Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğünün faaliyetlerinin de örnek teşkil ettiğini belirtti.
Türkiye'de uyuşturucuyla mücadele konusunda yürütülen çalışamların Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından örnek çalışmalar olarak kabul edildiğini vurgulayan Kurtulmuş, 'Türkiye'deki faaliyetler, DSÖ tarafından uyuşturucuyla mücadelede sonuç alan çalışmalar olarak ifade edilmiştir. Ancak bizim için tehdit ortada durduğu için bu çalışmaları daha da ileriye götürmek mecburiyetindeyiz.' dedi.
-'Herkesin elini taşın altına koymasını istiyoruz'
Kurtulmuş, uyuşturucuyla mücadelenin bir kamu görevi, burada bulunanların üzerinde de bir yük ve boynunun borcu oldugunu bildirdi. Uyuşturucuyla mücadelenin aynı zamanda bir millet görevi ve milli bir görev olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, 'Bunu milli bir seferberlik ruhu içerisinde, toplumun bütün kesimleri olarak yerine getirmek mecburiyetindeyiz. Bu konuda iş dünyasının, sivil toplum kuruluşlarının ve özellikle medyanın uyuşturucuyla mücadelede farkındalığı artıracak çalışmalara hız vermesini temenni ediyoruz. Herkesin elini taşın altına koymasını istiyoruz. Yarın daha vahim sonuçlarla karşılaşmamak için Türkiye'nin bu beladan kurtulmasını temin etmek için fevkalade güçlü bir şekilde çalışmak mecburiyetindeyiz. Sorumluluk hepimizindir. Manevi sorumluluk 80 milyonun tamamının üzerindedir.' ifadesini kullandı.
Numan Kurtulmuş, medyaya büyük görevler düştüğünü, medyanın son zamanlarda uyuşturucuyla mücadeleye destek anlamında yaptığı yayınların da önemli olduğunu belirterek, uyuşturucuyla mücadeledeki başarı öykülerinin anlatılması konusunda medyadan daha fazla destek istedi.
Kurtulmuş, konuşmasının sonunda bir gazetecinin sentetik uyuşturucularla ilgili sorusu, üzerine şunları kaydetti:
'Sentetik uyuşturucularla ilgili Bakanlar Kurulumuz ilgili katalog tasniflerinde bulunuyor. Sentetik uyuşturucular, sürekli mutasyona uğruyor, sürekli değişiyor, farklılaşıyor. Siz bir maddeyi yasaklarken başka bir maddeyi icat ediyorlar. Dolayısıyla burada Bakanlar Kurulu daha etkin mücadele edebilmek için katalog haline bunları getiriyor, tasnif ediyor ve bunların Türkiye'ye sokulması, üretilmesi konusunda İçişleri Bakanlığı tarafından yaygın bir mücadele gerçekleştiriliyor. Bu tabii çok daha tehlikeli, tabii uyuşturucu ile kıyaslandığında çok daha tehlikeli. Bir kere içenin kurtulma ihtimali yok. Çok daha yaygın mücadele ediyoruz, bu mücadelede inşallah başarı sağlayacağız. Uyuşturucularda doğudan batıya giden bir yol var. Sentetik uyuşturucularda batıdan doğuya giden bir yol var. Sentetik uyuşturucular daha çok batıdan Türkiye'ye giriyor. Bu çerçevede çok etkin bir şekilde mücadeleyi sürdürüyoruz. Bu zehir tacirlerine göz açtırmayacağız, göz açtırmıyoruz. Zor bir mücadele ama Türkiye için vatani bir görevdir, milli bir seferberlik meselesidir.'