Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç, "Defense One" haber sitesi için kaleme aldığı makalesinde, Türkiye'nin Rusya ile İdlib üzerine imzaladığı mutabakatla milyonlarca sivilin hayatını kurtardığını ve anlaşmanın uluslararası toplum tarafından sahiplenilmesi gerektiğini kaydetti.
"İdlib Neden Önemli" başlıklı makalesinde Kılıç, "Hükümetim tarafından 11 saatlik görüşme sonrasında varılan anlaşma, on binlerce Suriyelinin hayatını kurtardı. Tamamen uygulanabilirse onlarca Avrupalı ve Amerikalının hayatını da kurtarabilir." ifadelerini kullandı.
Beşşar Esed rejiminin geçen ay ılımlı muhaliflerin kalesi İdlib'e yönelik kanlı bir saldırı başlatmak üzere olduğunu hatırlatan Kılıç, saldırının gerçekleşmesi durumunda binlerce kişinin ölmüş ve mülteci durumuna düşmüş olabileceğini kaydetti.
Kılıç, "Sonuç olarak bir milyona yakın mülteci Türkiye ve Avrupa'ya akın edecekti. Bu, Türkiye'yi yük hakkının sınırlarına itmenin yanı sıra - ülkemiz 3,5 milyon Suriyeli mülteciye (400 bin Kürt dahil) ev sahipliği yapıyor ve bugüne dek 33 milyar dolar harcadı- gerçek güvenlik risklerine de neden olacaktı." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin müzakere ettiği İdlib mutabakatına uluslararası toplumdan kararlı bir desteğin gelmesi gerektiğini, aksi takdirde yeni bir mülteci krizinin baş göstereceğini vurgulayan Kılıç, şöyle devam etti:
"Yakın zamanda Brüksel, Paris ve İstanbul'daki menfur saldırılarda şahit olduğumuz üzere teröristler, mülteci gruplarının arasına sızabilir ve masum sivilleri hedef alabilirler. Yeni bir mülteci akını, radikal terör gruplarına benzer fırsatları verebilir. Uluslararası toplumun masum sivilleri koruma konusundaki isteksizliği, Batı'nın Müslümanların iyiliğini istemediğini ve kendi menfaatlerine göre hareket ettiğini iddia eden aşırıcı grupların ekmeğine yağ sürüyor."
Mutabakat gereği Türk ve Rus askerlerin İdlib çevresinde derinliği 9-12 kilometre civarında olan silahsız bölgede devriye gezeceğini kaydeden Kılıç, bu bölgeden ağır silahların çekilmesinin tamamlandığını ifade etti.
Büyükelçi Kılıç, İdlib mutabakatının Türkiye'nin sivil kayıplarını önleyen ilk çabası olmadığını, Türk güvenlik güçlerinin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Operasyonları ile 3 bin 800 kilometrekare alanı da DEAŞ, PKK/YPG gibi terör örgütlerinden temizleyerek 260 bin Suriyelinin evlerine dönmesini sağladığını belirtti.
Kılıç, 8 yıllık Suriye iç savaşında diplomasinin defalarca başarısız olduğuna dikkati çekerek, "Adaletsizlikler karşısında insan onuru ve itidali yok edildi. Korumaya muhtaç bir halk bunun yerine uluslararası toplum tarafından kaderine terk edildi." ifadelerine yer verdi.
Suriye savaşının yarım milyon insanın hayatına mal olduğunu, 6 milyondan fazla kişiyi evlerinden ettiğini ifade eden Büyükelçi Kılıç, bu durumun DEAŞ, PKK/YPG ve Nusra gibi örgütlere verimli bir zemin hazırladığına işaret etti.
Kılıç, şunları kaydetti:
"Bu yüzden uluslararası toplum, Esed rejimine İdlib anlaşmasına uyması konusunda baskısını artırmalı ve bu yüzden Suriye halkının iradesine dayanan, Suriye'nin siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü sağlamak dahil BM'nin kurulu parametrelerine paralel olarak birlikte çalışmalıyız. Aynı şekilde insani boyutu da önemli. Dünya milyonlarca mülteciye ev sahipliği yapan ülkelere daha çok destek vermeli. Kriz bir siyasi ve güvenlik sınaması olduğu kadar insani değerlere bağlılığımızın testidir."
Washington Büyükelçisi Kılıç'tan İdlib Çağrısı
Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç: 'Hükümetim tarafından 11 saatlik görüşme sonrasında varılan anlaşma, on binlerce Suriyelinin hayatını kurtardı. Tamamen uygulanabilirse onlarca Avrupalı ve Amerikalının hayatını da kurtarabilir' '(Esed rejimi İdlib'e saldırsaydı) Bir milyona yakın mülteci Türkiye ve Avrupa'ya akın edecekti' 'Yeni bir mülteci akını radikal terör gruplarına benzer fırsatları verebilir' 'Uluslararası toplumun masum sivilleri koruma konusundaki isteksizliği, Batı'nın Müslümanların iyiliğini istemediğini ve kendi menfaatlerine göre hareket ettiğini iddia eden aşırıcı grupların ekmeğine yağ sürüyor' 'Uluslararası toplum, Esed rejimine İdlib anlaşmasına uyması konusunda baskısını artırmalı'