Ekvador'un Londra Büyükelçiliğine 4 yıl önce sığınan Wikileaks'in kurucusu Julian Assange, Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılmasına destek verdiğini bildirdi.
ITV kanalında yayınlanan 'Peston on Sunday Show' adlı programa kaldığı büyükelçilik binasından bağlanan Assage, Birleşik Krallık ve ABD gündemine ilişkin soruları cevaplandırdı.
Assange, Birleşik Krallık'ta 23 Haziran'da yapılacak Avrupa Birliği (AB) referandumuna ilişkin görüşünün sorulması üzerine, Brexit yanlılarının yürüttüğü kampanyayı daha ilgi çekici bulduğunu söyledi.
Birleşik Krallık'ın vereceği kararın ABD'yi yakından ilgilendirdiğini bildiren Assange, 'ABD, kıtasal Avrupa oluşumunu engellemek için Birleşik Krallık'ı AB'deki adamı olsun diye içerde tutmak istiyor.' dedi.
Adanın birlikten ayrılması yönündeki soruya cevaben ise Assange, 'Büyük ölçüde ayrılmalı.' diyerek şöyle konuştu:
'Bu hükümette gördüğüm, kendi tecrübe ettiğim bir şey olarak, (İngiltere Başbakanı David Cameron) Cameron hükümeti, kendi karar verme süreçlerinde AB'yi sürekli olarak siyasi bir kılıf olarak kullanıyor. Bazı şeyleri AB'de aklıyor sonra da 'yapabileceğimiz birşey yok' iddiasında bulunuyor. Örneğin Avrupa Tutuklama Emri. AB genelindeki rastgele yetkililer bir anda kendi polisinizi kişileri tutuklaması için zorlayabiliyor. Benim durumuma istinaden, Cameron bu konuda yapacak bir şeyi olmadığını söylüyor. Bu Cameron'ın hükümetinin kararı değil ve AB tarafından zorlanıyor. Birleşik Krallık AB için, AB de Birleşik Krallık için kötü. Çünkü AB, bu ülkedeki hükümetlerin, 'AB yasalarından ötürü bunu yapmak zorundayız' demesine izin vererek, bu ülkedeki demokratik hesap verme mecburiyetinin eksikliğine izin veriyor.'
ABD'de başkanlık koltuğu için yarışan Hillary Clinton'ın e-postalarıyla ilgili tartışmalara da değinen Assange, Wikileaks olarak daha önceden başka isimlere ait binlerce e-postayı yayımladıklarını hatırlatarak, 'Elimizdeki Hillary Clinton bağlantılı sızıntılar önümüzdeki dönemde çıkacak. Elimizde Hillary Clinton bağlantılı olan ve yayımlanmayı bekleyen e-postalar var.' dedi.
Assange, kendi kişisel durumuyla ilgili Hillary Clinton'ın sürekli olarak bilgilendirildiğinin yayımladıkları e-postalarda görüldüğünü kaydederek, 'Clinton, Wikileaks'in adli takibatı için baskı yaptı. Clinton'ı, genel olarak basın özgürlüğüne problem şeklinde görüyoruz.' ifadelerini kullandı.
Clinton yerine Cumhuriyetçilerin muhtemel adayı iş adamı Donald Trump'ı başkan olarak tercih edip etmeyeceği yönündeki soruya ilişkin olarak ise Assange, 'Trump'ın tamamiyle ne yapacağı kestirilemeyen bir fenomen olduğunu düşünüyorum. Trump'ın ofiste ne yapacağını öngöremiyorsunuz ancak Cumhuriyetçi Partinin ne yapacağını biraz da olsa öngörebiliyorsunuz.' dedi.
Stockholm Mahkemesi geçen ay Wikileaks'in kurucusu Julian Assange'ın hakkındaki tutuklama kararının kaldırılması için yaptığı başvuruyu geri çevirmişti.
Assange, Haziran 2012'de İngiltere'deyken, hakkındaki İsveç'e iade kararının ardından Ekvador'un Londra Büyükelçiliğine sığınmıştı. Assange'ın büyükelçilik binasından çıkması halinde şartlı tahliye koşullarını ihlal ettiği gerekçesiyle tutuklanması ve İsveç'e iade edilmesi bekleniyor. İngiliz mahkemesi 2012 yılında, Avustralya vatandaşı Assange'ın, iki kadına tecavüzle suçlandığı İsveç'e iadesine karar vermişti. Julian Assange, İsveç'e iade edilirse ABD'ye gönderilmekten korktuğu için Ekvador'un Londra Büyükelçiliğine sığınmıştı.
Wikileaks'in Kurucusu Assange, Brexit Destekçisi
'ABD, kıtasal Avrupa oluşumunu engellemek için Birleşik Krallık'ı, AB'deki adamı olsun diye içerde tutmak istiyor' 'Cameron hükümeti, kendi karar verme süreçlerinde AB'yi sürekli olarak siyasi bir kılıf olarak kullanıyor' 'Birleşik Krallık AB için, AB de Birleşik Krallık için kötü' 'Çünkü AB, bu ülkedeki hükümetlerin, 'AB yasalarından ötürü bunu yapmak zorundayız' demesine izin vererek, bu ülkedeki demokratik hesap verme mecburiyetinin eksikliğine izin veriyor' 'Elimizde Hillary Clinton bağlantılı olan ve yayımlanmayı bekleyen epostalar var' 'Trump'ın tamamiyle ne yapacağı kestirilemeyen bir fenomen olduğunu düşünüyorum'.