'Yaban Keçileri Artık İnsanlarla İç İçe'

Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesinde bulunan dağ keçileri, Akdeniz bölgesinde sürüler halinde yerleşim yerlerinde besleniyor Dağ keçilerini saman ve otla besleyen vatandaşlardan Ramazan Arslan: 'Avlanma yasak olduğu için dağ keçileri artık kendini güvende hissediyor ve sürüler halinde köyün içine iniyor' Yaban keçisi üzerine yaklaşık 20 yıldır bilimsel çalışma yürüten SDÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ünal: 'Doğadan alınması yasak olan bir tür, yakalandığında hayvan strese girer ve vücudu deforme olur. Dağ keçisinin yaşayabilmesi için en az 400 hektarlık alan gerekiyor'

AYŞE YILDIZ - ABDULLAH ÇATLI - Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesinde bulunan ve Türkiye genelinde sayısı 60 bin civarında olduğu tahmin edilen dağ keçileri, Akdeniz Bölgesi'nde artık yerleşim alanlarında insanlarla iç içe yaşıyor.

Dünya Doğa Koruma Birliğinin (IUCN) yayınladığı Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesinde bulunan dağ keçileri, Türkiye'nin farklı bölgelerinde dağılım gösteriyor.

Devletin uyguladığı yasal zorunluluk nedeniyle avlanılması ve evcilleştirilmesi yasak olan dağ keçileri, soğuk havalarda yiyecek bulmakta güçlük çektikleri için artık şehir merkezlerine iniyor. Yapılan bilimsel araştırmalarda 15 bin civarında dağ keçisinin yaşadığı Akdeniz Bölgesinde artık dağ keçileri insanlarla iç içe yaşıyor.

Antalya'nın Akseki ilçesi Değirmenlik Mahallesi Gidengelmez Dağları'ndaki yaban keçileri, mahallelere iniyor. Sabah saatlerinde sürüler halinde indikleri mahallelerde evlerin bahçelerinde otlanan dağ keçileri, vatandaşların bıraktığı saman ve otla beslendikten sonra hava kararmadan yaşam alanlarına dönüyor. Vatandaşlar da avlamak yerine yaban keçilerinin fotoğraflarını çekiyor.

- 'İnsanlarla iç içe yaşıyorlar'

Değirmenlik Mahallesinde yaşayan Ramazan Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gidengelmez Dağları'ndaki yaban keçilerinin korunması için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.

Yaban keçilerinin korunması ve sayılarının artması için çabaladıklarını dile getiren Arslan, bu çalışmalar sayesinde yaban keçilerinin kendilerini güvende hissettiğini ve mahalle yakınlarına, hatta bahçelere kadar gelerek otladıklarını belirtti.

Arslan, '50 yıldır Değirmenlik Mahallesi'nde yaşıyorum. Bundan 20-30 yıl önce Değirmenlik dağlarında yaban keçileri tek tek görülürdü. Avlanma yasak olduğu için dağ keçileri artık kendini güvende hissediyor ve sürüler halinde mahallenin içine iniyor.' diye konuştu.

Bir av turizmi firmasında çalışan Oğuzhan Özen de avlanma için özellikle yabancılardan büyük talep olduğunu belirterek, Gidengelmez sahasına avlanma için ilk kez 10 kota verildiğini söyledi. Özen, bölgede şu ana kadar 3 yaban keçisi avı yapıldığını ve bunlardan en büyük olanının boynuz uzunluğunun 124 santimetre olduğunu anlattı.

Özellikle kış aylarında yiyecek bulmakta güçlük çeken dağ keçilerinin yerleşim alanlarına indiğini vurgulayan Özen, 'İnsanlar koruduğu için hayvanlar kendini güvende hissediyor ve köyün kenarlarında yayılıyorlar. İnsanlarla iç içe yaşıyorlar.' dedi.

- 'Türkiye'de 60 bin civarında dağ keçisi var'

Yaklaşık 20 yıldır dağ keçileri üzerine bilimsel araştırmalar yürüten Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yasin Ünal, Türkiye'nin bitki ve yaban hayatı çeşitliliğiyle Avrupa'nın en zengin ülkesi olduğunu söyledi.

Bu zenginliğin önemli halkalarından birinin de 170'e varan çeşitliliğiyle memeli hayvan türleri olduğuna dikkati çeken Ünal, yaban keçisinin Türkiye'de yayılış gösterdiğini ve en önemli av hayvanı türü olduğunu belirtti.

Yaban keçisinin dünyada ve Türkiye'de nesli tehlike altındaki türler arasında, kırmızı listede olduğuna işaret eden Ünal, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü koordinasyonunda çıkarılan envanterde Türkiye'de 60 bin civarında yaban keçisi yaşadığının belirlendiğini belirtti.

Ünal, Doğa Koruma Milli Parklar 6. Bölge Müdürlüğü ve SDÜ Orman Fakültesi işbirliğinde yürüttükleri sayıma göre Akdeniz bölgesinde 15 bin civarında yaban keçisi yaşadığını tahmin ettiklerini söyledi.

Yaban keçisinin yıl boyunca her türlü avlanmasının yasak olduğuna dikkati çeken Ünal, sadece av turizmi kapsamında çıkarılan envantere göre avlanmaya izin verilebildiğini vurguladı.

- 'Avlanması ve evcilleştirilmesinin cezası 12'şer bin lira'

Yaptıkları araştırmalarda, yaban keçisinin en büyük sorununun yasa dışı avcılık ve insanların habitatlarına olan baskısı olduğunu tespit ettiklerini belirten Ünal, 'Yaban keçisi, doğadan izinsiz şekilde alınıp, evcilleştirilmesi yasaktır ve aksi taktirde cezası bulunmaktadır. Dolayısıyla yaban keçisinin evcilleştirilerek sütünün sağılması gibi bir durumda söz konusu değildir.' diye konuştu.

Ünal, Akseki ilçesinde kış döneminde çok fazla kar alan bölgelerde besin bulmak amacıyla dağ keçilerinin yerleşim alanlarına kadar geldiğini, insanlar tarafından izlendiğini söyledi. 'Bu, türün aşırı derecede arttığını değil, aç kaldığı için mecburiyetini göstermektedir. Doğadan alınması yasak olan bir tür, yakalandığında hayvan strese girer ve vücudu deforme olur.' diyen Ünal, dağ keçisinin yaşayabilmesi için 400 hektarlık alan gerektiğini söyledi.

Ünal, dağ keçilerinin mayıs ayında doğum yaptığını ve genelde ikiz, nadiren de üçüz doğurduğuna işaret ederek, yasak avlamanın ve evcilleştirmenin 12'şer bin lira para cezası bulunduğunu sözlerine ekledi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile