'Tarihi vebalin altında kalan AKP iktidarıdır'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Danıştay'ın türban kararıyla ilgili verdiği kararı Başbakan Erdoğan'ın hukusuzluk olarak değerlendirmesini eleştirerek, "Bir başbakan bunu neye göre hukusuzluk olarak tanımlıyor, onu açıklaması lazım" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Danıştay'ın türban kararıyla ilgili verdiği kararı Başbakan Erdoğan'ın hukusuzluk olarak değerlendirmesini eleştirerek, "Bir başbakan bunu neye göre hukusuzluk olarak tanımlıyor, onu açıklaması lazım" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Erzurum'da gündeme ilişkin NTV'nin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu'nun Erzurum'da esnaf odalarıyla temasları devam ederken Başbakan Erdoğan'da İstanbul'da TÜSİAD'ın genel kurulundaydı. Danıştay'ın türban kararıyla ilgili verdiği kararı eğitim hakkının ihlali olarak değerlendiren Erdoğan, hukusuzluk açıklamasını yaptı. Kılıçdaroğlu buna yönelik şunları söyledi.

"BAŞBAKANIN YAPMAK İSTEDİĞİ, KENDİ HUKUK SİSTEMİNE UYGUN DÜZENLEMELER"

"Bir başbakan bunu neye göre hukusuzluk olarak tanımlıyor önce onu açıklaması lazım. Hukuk'u sağlayacak olan Başbakan mı yargı mı eğer yürütme organının başında olan bir kişi hukuk düzeni tesis ediyorsa o zaman yargıyı kaldıralım.

Politikacıların dikkat etmesi gereken temel bir konu vardır güçler ayrılığı ilkesi denen ve bizim anayasamızında ana omurgasını oluşturan bir yapı vardır. Yasama, Yürütme, Yargı. Herkes kendi görevini yapacak. Üçü birbirini denetler eğer yargı bi karar vermişse o karara saygı duyacaksınız. Bakacaksınız hangi gerekçeyle verilmiş bu karar. Daha hiç birşey görmeden ben bu kararı hukusuz görüyorum diye. Onu eleştireceğine çıksın tarafsız olmadıkları yargı kararıyla kesinleşmiş olan kişiler aynı davada niye yargıç görevini yapıyorlar, nasıl orada kalıyorlar, yargının etik kuralları ayaklar altına alınıyor diye onu eleştirmesi lazım eleştirecekse onu eleştirsin. Üstelik tarafsız olmadıkları dediğim gibi yargı kararıyla ortaya çıkmış. Siz bunları görmemezlikten geliyosunuz sizin inançlarınıza sizin düşüncelerinize aykırı olan ve beğenmediğiniz bir kararı yerden yere vuracaksınız. Hukuk devletinde olmaz bu. Ancak üstünlerin hukukunu kurmaya çalışan bir devlette olur. Sayın başbakanın yapmak istediği de bu, kendi düşüncelerini oluşturmaya çalışıyor. Bu ancak tek parti faşist yönetimlerde olan bir anlayıştır. Liderin düşüncelerine aykırı yargı karar veremez yürütme organı hiçbirşey yapamaz yasama organı yasama çıkaramaz tek adam vardır ve onun söylediği herşey doğrudur. Sayın Başbakan'ın geldiği nokta bu ve demokrasi açısından da en ciddi tehlike budur."

TARİHİ VEBALİN ALTINDA KALAN AKP İKTİDARIDIR"

Kılıçdaroğlu'na, Başbakan Erdoğan'ın bugünTÜSİAD'ta yaptığı konuşmada tahliyelere yönelik yargıtay'a eleştirilerini sürdürdüğünü ve yargıtaya "tarihi bir vebalin altında kaldı" dediğinin söylenmesi üzerine, "O tarihi vebalin altında kalan Akp iktidarıdır" dedi.

"Yasayı çıkaran onlar değil mi, teklifi getiren onlar değil mi" diyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

"Bir yargıç ne yapar yasaları uygular. Yargıç yasalar ne olursa olsun ben bildiğimi okurum diyebilir mi. Serbest bırakıldılar, bunların imza atmaya gelmeleri gerekiyordu gelmediler. Takip edildi mi bunlar yurtdışına kaçtılar. Kaçıran kim? Yargıtayın güvenlik güçleri mi var yargıtayın istihbarat örgütlerimi var hükmet nerede burada. Üstünüze hiç birşey kondurmayacaksınız işinize geldiği zaman birilerini suçlayacaksınız. Burada tek sorumlu olan olayları izlemeyen olayların gereğini yerine getirmeyen hükümettir. Bunu sadece ben söylemiyorum TBMM Başkanı bile hükümetin bu konuda yanlış yaptığını söyledi. 'Emniyet orada üzerine düşeni yapmamıştır' dedi. Emniyet kime bağlı, içişleri bakanı kime bağlı, içişleri bakanı başbakana bağlı değil mi neye göre eleştiriyor. Başbakan doğruları halktan gizlemek için çaba harcıyor. Bu çabalar doğru değil. Siyasetçi doğruyu söylemeli doğruyu konuşmalı. Yani orada TÜSİAD yetkililerine bunu söylerken inandırıcı olacağına inanıyor mu kimse inanmaz. Başbakan TÜSİAD gibi kuruluşa gidiyorsa herşeyden önce doğruları söylemeli özeleştiri yapma gibi bir yüceliği de tadabilmeli. Yeri geldiğinde ben burada yanlış yaptım da diyebilmeli. Ama hayır benim her dediğim doğrudur ve ben bu anlayışla yola çıkarım diyor bu tek adam iktidarıdır. O iktidar Türkiye'ye hayır getirmez."

YAŞAM TARZINA MÜDAHALE ETMİYORUZ DEMEKLE OLMAZ, UYGULAMAYA BAKMAK LAZIM"

Yaşam tarzı tartışmasıyla ilgili, "Yaşam tarzına bir müdahale etmiyoruz demekle olmaz uygulamaya bakma lazım" diyen Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

"Eğer bugün milyonlarca insan kaygı duyuyorsa bu kaygı boşuna bir kaygı değildir. Demekki birileri bir yerlere müdahale ediyor. Bu ülkenin sosyologları mahalle baskısı var dediler. Bu baskıyı yaratan kim, bu baskı nereden güç alıyor siyasi otoriteden güç alıyor. Siyasi otorite bu gücü besliyor. Beslediği içindir ki milyonlarca yurttaş kendi özel yaşamalarına müdahale edildiği kanısını taşıyorlar. Başbakan biz müdahale etmiyoruz diyerek kimseyi kandıramaz.

Stattaki protestoyla ilgili olarak da Kılıçdaroğlu, "Galatasaray taraftarlarına eleştiri getirmek özellikle politikacılar tarafından doğru değil" değerlendirmesini yaptı. "Demokrasiye inanıyorsanız insanların karşı düşüncelerini dile getirmelerini, protesto etmelerine de saygı duyacaksanız" diyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

"Bir ihalenin sağlıklı olması lazım. TOKİ'deki ihalelerle ilgili usulsüzlükler ve yolsuzluklar konusunda kitaplar yazıldı. Yüzlerce ihaleyi araştıran kitaplar yazıldı. TOKİ Başkanı Başbakana bağlı bir ihale organı neden doğrudan Başbakana bağlı olur. Bizim bildiğimiz kadarıyla sadece milli istihbarat teşkilatı doğrudan doğruya başbakana bağlıdır. Bu iktidar döneminde en ballı kaymaklı ihalelerin yapıldığı kuruluşun yöneticisi doğrudan Başbakana bağlı. Niçin? Bu soruyu sormayacak mıyız. Bu milletten 5 kuruş 10 koruş vergi topluyorsunuz neden bunu yapıyorsunuz. Sayın Başbakan TÜSİAD'ta yine güzel tablolar çizdi ama ne yazık ki o konuşmaların yapıldığı sırada Adana'da polis bir operasyon yapıyordu. İnsanlar taksitle böbreklerini satıyorlar. Sayın Başbakan kendisine soruyor mu acaba Bu insanlar neden taksitle böbreklerini satarlar. Hani bu ülke güllük gülistanlıktı, hani kişi başı gelir 10 bin doları aşıyordu, hani Türkiye çağ atlamıştı. Birbirimizi kandırıyoruz. Başbakan gerçekleri görmüyor."

"BİZİM HEDEFİMİZ TEK BAŞIMIZA İKTİDAR OLMAK"

"MHP'yle Koalisyon düşünüyor musunuz" sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, her siyasal partinin hedefinin tek başına iktidar olmak olduğunu ifade ederek "Bizim de hedefimiz o. CHP iktidarına bu ülkenin ihtiyacı var. Çünkü bu ülke raydan çıktı. Çünkü bu ülkenin ekonomisi, tarımı iyi değil, emeklisi çiftçisi iyi durumda değil bütün bunlara baktığımız zaman Türkiye yeniden rayına oturan bir ülke haline gelmek zorundadır. Bunu yapacak olan da sosyal demokrat bir partidir" diye konuştu.

"BAŞBAKAN GÜNDEMİ SAPTIRMAK İÇİN YAPIYOR"

Anıt tartışmalarının ise toplumun gündemini çalmak olmak olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Bu ülkenin başka derdi yok mu 2 buçuk aylık çocuk açlıktan öldu. Türkiye bunu tartışmalı. Bu tablo hepimizin için utanılacak bir tablodur. Bu tabloyu yaratan kim. Biz bunları bırakmışız. Başbakan bunları gündemi saptırmak için yapıyor" dedi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile