Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “İlkokulda bize ‘Türkiye’nin 3 tarafı denizle, 4 tarafı düşmanla kaplı’ diye söylenirdi. Biz geldik, ‘4 tarafı dostlarla kaplı olması lazım’ dedik. O dostluğun bize getirdiği avantaj, Milli Savunma Bakanlığı’nın bütçesinin 6’ncı sıraya gerilemesi oldu. Birinci sıraya ise Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi yerleşti.” dedi.
Bakan Yıldız, MHP’deki kaset depremiyle ilgili bir soru üzerine, “Her tarafı arınmış, süzülmüş ve tertemiz pırıl pırıl insanları olan bir yer. O yüzden kaseti burada konuşmak uygun olmaz.” ifadelerini kullandı.
Bolu’nun Göynük ilçesinde, Akşemseddin Hazretleri’ni anma etkinlikleri programı düzenlendi. Programa, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Bolu Valisi İbrahim Özçimen, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, AK Parti Bolu milletvekilleri Yüksel Coşkunyürek, Fatih Metin, diğer davetliler ve vatandaşlar katıldı.
Protokol üyeleri, Bakan Yıldız’ı ilçe girişinde karşıladı. Yıldız, ilçe girişinde bulanan Ömer Sekkini Hazretleri’nin türbesinin önünde dua etti. Bakan Yıldız ve protokol üyeleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi mehter takımı eşliğinde, ilçe girişinden tören alanına kadar yaklaşık 2 kilometre yürüdü. Bakan Yıldız, yürüyüş esnasında Akşemseddin Hazretleri’nin türbesinin önünde durarak bir süre dua etti. Tören alanında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi mehter takımı gösteri sundu.
Bakan Yıldız, törende yaptığı konuşmada, uzun zamandır Göynük’e gelmek istediğini belirterek, şöyle dedi: “Akşemseddin Hazretlerini anma programı vesilesiyle burada bulunuyorum. Son derece temiz, nezih, rahat, arınmış, süzülmüş bir insan gördüm, sizleri gördüm. Gerçekten aranızda bulunmuş olmaktan dolayı memnuniyetimi ifade ediyorum. Akşemseddin Hazretleri‘nin mayasını çaldığı, insan kaynağını oluşturduğu, son derece manevi havası sinmiş etrafa, yapısına, sanatına, kültürüne bezenmiş bir yapı içerisinde hissettim kendimi. Göynük, isminin daha ötesinde rahat yaşanabilir. Belediye başkanımızın burada sunduğu hizmetlerle beraber rahat gezilebilir. Hem kültür, hem turizm, hem de inançla alakalı çok ciddi bir merkeze, yapıya kavuşmuş. Sizleri tebrik ediyorum. Göynük’ün son derece temiz bir intiba ve yapısı var.”
Siyasi bir konuşma yapmayacağını ifade eden Yıldız, parti ayrımı yapmaksınız, AK Parti, CHP ve MHP’den, hangi partiden olursa olsun, bugün yalnızca bir hedef uğruna Akşemseddin Hazretleri için toplandıklarını söyledi. Yıldız, bu rağbetin, anma programlarının birleştirici özelliğinden kaynaklandığını kaydetti. Bakan Yıldız, "Aynen Türkiye’de yıllardan beri yapmaya çalıştığımız, Türkiye’nin Edirne’den Kars‘a, Trabzon’dan Mersin’e varıncaya kadar hizmet anlayışı içerisinde, bölünmez toprak bütünlüğü içerisinde davranmaya çalıştığımız gibi. Bizler yetiştirme tarzımız, geleneklerimiz göreneklerimiz ve aldığımız terbiye gereği, Hakkari’nin mezralarından, Edirne’nin köylerine varıncaya kadar, Trabzon’un yaylarına kadar, Adana‘nın ovasına varıncaya kadar, bütün her noktada Türkiye’nin istikrarını, bütünlüğünü, hizmet anlayışını göstermemiz lazım. Biz böyle yetiştik, böyle öğrendik. Hiç kimseyi ötelemeden, hiç kimseyi vatandaşımızı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı dışında hissettirmeden davrandık. Bundan sonra da böyle devam edecek. Hiç bir zaman şikâyet etmedik, yakınmadık.” şeklinde konuştu.
Yıldız, 3 Kasım seçimlerinden sonra plan ve bütçe komisyonunda çalışırken yaşadığı bir olayı şöyle anlattı: “Çok enteresan bir hadiseye şahit oldum. Bunlar babalarımızın zamanında değil, dedelerimizin zamanında değil, 9 yıl önce bu ülkede oldu. 3 Kasım seçimlerinden 3 hafta sonra 2002 yılının aralık ayının başında bütçe önümüze kondu ve dendi ki seçme hakkınız yok, bu bütçe onaylanacak. Onaylamazsak ne olur dedik. 2003 yılına yatırım yapılmaz dediler. İki sayfa kâğıt kondu. Edirne’den Kars’a 4 milyar dolar yatırım yapılacak deniyor. Bir sayfa daha çevirdik, 2003 yılında ödenecek faiz miktarı ise 40 milyar dolar. Bir yatırım yapacağız on tane de faiz ödeyeceğiz, buna can dayanır mı buna cep dayanır mı, buna bütçe dayanır mı? Ama biz söz verdik şikâyet etmeyeceğiz diye. Ben böyle bir ülke şartlarında almam bana daha güzel ülke getirin deme durumumuz yok. Bütün sıkıntılarıyla devraldık. O Türkiye’yi, bu Türkiye haline getirdik. Bunlar yetmez, Türkiye’de istikrarın kalıcı halde olması lazım bunlar tek başına yetmez. Gerekli doğru çalışmalar yaptık ama Ankara’daki her politikanın Göynük’teki, Bolu’daki vatandaşımıza siyaset edici bir çalışma yaptık. Bizlere yansımadı demeyin lütfen, bizlere yansıdı. Kötü olan politikadan dolayı yakınan vatandaşım iyi politikadan dolayı faydasını görmez mi tabiî ki görecek.”
Bu ülkede Milli Savunma Bakanlığı bütçesinden pek bahsedilmediğini belirten Yıldız, “Vatandaşımı pek ilgilendirmez diye, tam tersi ilgilendirir. Eğer ben Göynük’ün o uzak köylerine yol için bütçe ayırıyorsam 2002 yılında ve 2003 yılında bu ülkenin birinci sıradaki bütçesi Milli Savunma Bakanlığı bütçesiydi. İlkokulda bize ne öğretilirdi, Türkiye’nin 3 tarafı denizlerle, 4 tarafı da düşmanlarla kaplı diye söylenirdi. Biz geldik, Türkiye’nin 3 tarafı tabii denizlerle kaplı, 4 tarafı dostlarla kaplı olması lazım dedik. O dostluğun getirdiği bize avantaj Milli Savunma Bakanlığı’nı 2011 yılında tam 6. sıraya yerleştirdik, birinci sıraya Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi yerleşti. Canımızdan daha çok sevdiğimiz çocuklarımızı, torunlarımızı, şu anda bulunduğumuz Türkiye’den daha iyi bir ülke bırakmak adına en önemli yatırım kaynağı insana olan yatırım dedik eğitim bütçelerini artırdık, tam 4,5 katı arttı. 34 milyar TL’ye ulaştı. Demek ki Ankara’dan alınan kararların bize bir yansıması var. Enflasyonda var, dövizde var, faizlerde var.” diye konuştu.
Yıldız, 9 yıl önceki beyaz eşya fiyatlarının şimdi düştüğüne dikkat çekerek, şunları aktardı: “Bakın aramızda gençlerimiz var, gelin olacak kız kardeşlerim, bacılarım var. 9 yıl önceki beyaz eşya fiyatının şu anda üçte ikisine, aynı beyaz eşyayı daha gelişmiş ve teknolojik alma imkanımız var. Ne oldu? Dünyada kriz oldu malzemeler mi ucuzladı hayır. Peki kaynaklarımızla alaklı bir define gömü mü bulduk. Biz gömü bulmadık ama Türkiye’nin en önemli kaynağı insan kaynağını bulduk. Liderini buldu, cumhurbaşkanını, başbakanını buldu. O yüzdendir bu yatırımları her tarafa dağıtma imkanını buldu. O yüzden bundan tabiî ki Göynük de yararlanacak, Bolu da yararlanacak ve istikrarın sürmesiyle hep beraber partilerin daha üzerinde hükümet politikalarının daha üzerinde doğru tesis etmiş bir devlet politikası haline gelmiş bir kalkınma hamlesi başlatılacak, bu başladı, devam edecek. O yüzdendir, siz değerli, temiz yürekli, cesur yürekli, her zaman sağduyularına, sezgilerine, basiretine inandığımız, buna şahit olduğumuz vatandaşlarımızla beraber İnşallah Türkiye’nin istikrarına, önümüzdeki 3 hafta içerisinde katkı koyacağız. O katkılarla beraber bu istikrarı devam ettireceğiz.”
DİĞER KONUŞMALAR
Göynük Belediye Başkanı Kemal Kazan ise Akşemseddin Hazretlerini yeni nesillere anlatacaklarını söyledi. Kazan, “Akşemseddin’i örnek alıyoruz, burada olmasından dolayı gurur duyuyoruz.” dedi.
Kazan, ilçede yapılan çalışmalardan da bahsederek, “Konut, TOKİ tarafından yapılıyor. İlçemizin kanayan yarası haline gelen kanalizasyon sorununu çözüyoruz, bir iki ay içerisinde ihale yapılıp çalışmalara başlıyoruz. Tarihi dokuyu korumaya, gelecek nesillere aktarmaya dikkat ediyoruz.” diye konuştu.
Göynük Kaymakamı Mustafa Hamit Kıyıcı da Akşemseddin Hazretleri’nin İstanbul’un fethinden sonra Göynük’e yerleştiğini kaydetti.
AK Parti Bolu Milletvekili Yüksel Coşkunyürek ise hep birlikte önemli günü yaşadıklarını ve kutladıklarını aktardı. Coşkunyürek, Akşemseddin Hazretleri’ni överek, “Bizlere düşen görev onların bu mirasına sahip çıkmak ve o medeniyet düşüncesine hizmet etmek ve bunu yeni nesillere aktarmak.” ifadelerini kullandı.
Coşkunyürek, ayrıca, Bolu’ya yapılan yatırımlardan da bahsetti. Bolu Valisi İbrahim Özçimen de “Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemseddin Hazretleri, Göynüklülerce her yıl O’na layık bir şekilde anılarak, gelecek kuşaklara tanıtılmaktadır.” diye konuştu.
Yıldız: Birinci Sıradaki Milli Savunma Bakanlığı Bütçesi 6’Ncı Sıraya Geriledi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “İlkokulda bize ‘Türkiye’nin 3 tarafı denizle, 4 tarafı düşmanla kaplı’ diye söylenirdi.