Yılmaz: 'Frene Fazla Basmadık'

Yılmaz: "Frene Fazla Basmadık"

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Bankanın son dönemde aldığı kararların bazı kesimlerce ekonomide ‘‘frene biraz sert basmak‘‘ olarak algılanması hakkında, ‘‘Frene biraz fazla basmadık mı sorusunun cevabı ‘hayır‘. Amaç büyümektir, istih

Aldığımız tedbirler sürdürülebilirliği ve fiyat istikrarını hedefliyor‘‘ dedi.

Yılmaz, sorulara geçmeden önce, Para Politikası Kurulu ve Banka Meclisi‘nin yetki alanıyla ilgili basında yer alan bazı değerledirmelere ilişkin açıklama yaptı. Yılmaz, Banka Meclisi‘nin, bankanın en üst organı olduğunu, Para Politikası Kurulunun ise para politikasıyla ilgili stratejileri belirleyen teknik bir kurul olduğunu kaydetti.

Para Politikası Kurulunun belirlediği stratejileri uygulamaya koyma yetkisi içindeyse bunu açıkladığını, değilse zorunlu karşılıklarda olduğu gibi konuyu Banka Meclisine taşıdığını ve kararın Banka Meclisi tarafından alındığını anlatan Yılmaz, uyumsuzluğun veya gecikmenin söz konusu olmadığını, konunun yetkiyle ilgili olduğunu vurguladı. İki kurulun başkanlığını da Merkez Bankası başkanının üstlendiğine dikkati çeken Yılmaz, konuyla ilgili bir soru yöneltilirken ‘‘sorun‘‘ kelimesinin kullanılmasına da tepki gösterdi ve böyle bir şeyin sözkonusu olmadığını yineledi.

-‘‘2 GÜNLÜK SÜRE STRESİ ARTIRDI DİYEBİLİRİM AMA ALIŞMAMIZ GEREKİR‘‘-

Para Politikası Kurulunun geçen hafta perşembe, banka meclisinin de dün toplandığını anımsatan Yılmaz, ‘‘Bankalarımız tabii dövize gelecek mi, bilanço dışı kalemlere zorunlu karşılık gelecek mi gelmeyecek mi...herkesde bir tedirginlik vardı. Bu iki günlük süre biraz stresi artırdı diyebilirim, bunu kabul ederim ama burada herhangi bir gecikme vesaire sözkonusu değil. Bundan sonra da bu böyle olacak, buna da alışmamız gerekir diye düşünüyorum‘‘ şeklinde konuştu.

-‘‘İNDİRİM KARARI OY BİRLİĞİYLE ALINDI‘‘-

Durmuş Yılmaz, bir gazetecinin toplantıda Merkez Bankası yönetimindeki tüm isimlerin yer aldığına işaret ederek, bunun bir mesaj içerip-içermediğini sorması üzerine, böyle bir amaçlarının olmadığını, yönetimdeki bazı isimlerin farklı kentlerde yaşadığını belirterek, bu şekilde ‘‘denk geldiğini‘‘ söyledi.

Yılmaz, soru üzerine faizde indirim kararının kurulda oy birliğiyle alındığını belirtti.

Faiz indirimi kararının ‘‘piyasaları ters köşeye yatırdığı‘‘ ifade edilerek, bunun Merkez Bankasının kredibilitesini nasıl etkilediği yönündeki soru üzerine de Yılmaz, ‘‘Merkez Bankacılığında son 15 yıldaki norm; şeffaflık ve merkez bankası politikasının piyasalar tarafından öngörülebilir kılmak, sürpriz yapmamak...Bunlar merkez bankacılığının normları arasında. Bu norm bugün için de geçerli‘‘ dedi.

-‘‘SON DÖNEM KARARLAR, DÜNYA İLE TERS DEĞİL‘‘-

Dünyada merkez bankaları faiz artırımına giderken, Türkiye‘de faiz indirimine gidilmesinin dünya ile ters düşüldüğü yönünde eleştirildiği de anımsatılarak, görüşünün sorulması üzerine Yılmaz, şöyle konuştu:

‘‘Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının son dönemde aldığı kararlar, dünyada diğer ülke merkez bankalarının aldığı kararlarla ters değil. Dünyada emtia fiyatları özellikle gelişmekte olan ülke ekonomilerinde emtia fiyatlarından ve sermaye akımlarından kaynaklanan bir enflasyon söz konusu, bu enflasyona tedbir olarak da faiz artırımları bazı ülkelerde gündemde. İsrail, Kore artırdı, bugün de Hindistan artırdı. Brezilya 50 baz puan artırdı. Buradaki tepki, enflasyon tehlikesine karşı bir sıkılaştırıcı para politikası. 

-SEÇİM EKONOMİSİ-

Yılmaz, soru üzerine Davos‘a gideceğini bildirdi.

‘‘Seçim ekonomisi konusunda Bankanın kaygısı bulunup-bulunmadığı‘‘ ile ilgili soruyu yanıtlarken de ortaya konulan orta vadeli programı esas aldıklarını, burada oluşabilecek sapmalara göre para politikasının duruşunun değişebileceğini kaydetti.

Bu konuda başka bir soru üzerine de Yılmaz, ‘‘Bir Merkez Bankası yönetimi seçimlerin olduğu bir yerde, ‘benim hiç seçim endişem yoktur‘ demesi herhalde doğru olmaz ama ‘şeçim endişem var‘ demesi de doğru değil. Biz şu ana kadar yapılanlara bakıyoruz ve verilen taahhütler var o taahhütlerin takipçisi olacağız‘‘ dedi.

-‘‘ALDIĞIMIZ KARARLARIN ARKASINDAYIZ‘‘-

Durmuş Yılmaz, ‘‘düşük faiz-yüksek munzam karşılık politikası yabancı basında riskli olarak değerlendiriliyor, hatta bazı basın organlarında hokus pokus olarak da değerlendirildi. Bu konuda ne söyleyeceksiniz‘‘ şeklindeki soruya karşılık, kendisine güvenen ne yaptığını bilen bir Merkez Bankası olarak aldıkları kararların arkasında olduklarını dile getirdi. 

‘‘Merkez Bankası düşük TL‘yi ne zamana kadar aynı sistemle tolere edecek‘‘ sorusuna cevap verirken de Yılmaz, aldıkları tedbirlerle kur seviyesi hedeflemediklerini, hedeflerinin fiyat istikrarını sağlamak ve fiyat istikrarına finansal istikrardan gelebilecek tehditleri minimize etmek olduğunu belirtti.

Başkan Yılmaz, en son Para Politikası Kurulu‘nda aldıkları faiz indirimi kararının piyasada şaşkınlık yarattığı yönündeki yorumlar hatırlatılarak, ‘‘Bizim piyasalarımız biraz yeknesaklığa alışmış piyasalar mı? Bu süreçte arada bir böyle ne yapacağınızın bilinmemesi daha iyi mi sonuç veriyor?‘‘ şeklindeki soruya cevaben de merkez bankalarıyla ilgili normun; ‘‘mümkün olduğu kadar şeffaf, öngörülebilir olmayı‘‘ içerdiğini, kendine güvenen bir Merkez Bankasının, piyasanın olduğu noktaya gitmeyeceğini tersine, söylemleriyle piyasayı hazırlayacağını ve kendi olduğu yere çekeceğini ifade etti.

-‘‘KIRBAÇ CEZASI‘‘ ELEŞTİRİSİ-

Merkez Bankası Başkanı, ‘‘Munzam karşılıkları değiştirerek piyasadan 22,5 milyar lira toplayacaksınız ya da bir bölümünü topladınız. Bu sektörde ciddi kaygı yaratıyor. Banka karlarının düşmesine paralel olarak bankacılık sektöründe krize girilebileceği yönünde endişe var. Munzam karşılıklarla ilgili kararınız ve faiz indirimi birlikte düşünüldüğünde piyasaya kırbaç cezası verdiğiniz ifade ediliyor. Buna katılıyor musunuz?‘‘ şeklindeki soruya karşılık olarak da ‘‘bir kere şu ceza lafını çıkaralım, bizim politikalarımızın hedefi; bankacılık sistemimizi, ekonomi birimlerimizi cezalandırmak değil‘‘ dedi.

Görevlerinin, ekonomik birimlerin sürdürülebilir kar elde etmelerini sağlayacak ortamı yaratmak olduğunu belirten Yılmaz, şöyle devam etti:

‘‘Dolayısıyla biz kırbaç cezası vermiyoruz, ceza diye bir şey düşünmüyoruz. Ancak bugün içinde bulunduğumuz konjonktürde bankacılık sistemimizin güçlü yapısı, hane halkımızın düşük borçluluk oranı ve Merkez Bankası‘nın son dönemde aldığı politikalar sayesinde faizlerin önemli ölçüde düşmesi, kredi iştahını hem arz tarafından hem de talep tarafından artırıyor. Bugün için ekonomimizde bir ısınma söz konusu değil, ama ilerisi için bu bir işarettir. Dolayısıyla bugünden tedbir alınması gerekir.

-‘‘PARA POLİTİKASI BİR BİLEŞİMDEN MÜTEŞEKKİL‘‘-

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile