Web Tabanlı İngilizce Dil Eğitim Sistemi ve Multimedya Dil Sınıfları Projesi Protokolü, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan tarafından imzalandı.
Törende konuşan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, protokolün üniversitede okuyan 2.5 milyon öğrencinin, bilgisayar üzerinden 7 gün 24 saat yabancı dil eğitimi almasını öngördüğünü söyledi. Projeye kendilerinin maddi destek sağlayacağını aktaran Yıldırım, "Yükseköğretim Kurulu, sistem merkezini kuracak ve tüm üniversitelerdeki öğrencilere birer şifre vermek suretiyle sistemin yedi gün 24 saat çalışması mümkün hale gelecek." diye konuştu.
Sistemin, 2010–2011 akademik yılına yetiştirilmesi için hazırlıkların devam ettiğini aktaran Yıldırım, ilk olarak üniversitelerin birinci sınıfında okuyan 750 bin civarında öğrenciye şifre verileceğini kaydetti.
Yaklaşık 4 yıl içinde de tüm öğrencilerin, bu şifrelere sahip olacağını ifade eden Yıldırım, "Öğrenciler bu sistemle sadece okuma, dinleme, yazma, konuşma becerilerini almakla kalmayacaklar; haftanın belirli saatlerinde dil uzmanları ile de canlı görüşme ve konuşma pratiği yapma şansını bulacaklar. Yani bu, çoklu etkileşimli öğrenim programıdır. Ayrıca, tüm üniversitelerimizde kurulacak multimedya dil sınıflarında da yüz yüze yabancı dil eğitimi alacaklar." şeklinde konuştu.
Böylece 'İngilizce okulda öğrenilmez' şeklindeki kanaati değiştirmek istediklerini dile getiren Yıldırım, projeyle milyonlarca üniversite öğrencisinin yerden ve zamandan bağımsız olarak ücretsiz bir şekilde hizmetten yararlanacağını kaydetti.
"CUMHURİYET DÖNEMİNDE BAŞARISIZ OLAN ALANLARI BAŞINDA YABANCI DİL EĞİTİMİ GELİYOR"
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan ise Cumhuriyet döneminde birçok işin başarı ile yürütüldüğünü, başarısız olunan alanların başında ise yabancı dil öğretiminin geldiğini söyledi.
Özcan, "İmzalanacak protokol ile yıllardan beri layıkıyla yapamadığımız, beceremediğimiz, bugün eksikliğini fazlasıyla hissettiğimiz bir alandaki hatalarımızı telafi etmek üzereyiz." açıklamasında bulundu.
Dünyada uzaktan eğitim yoluyla dil öğreten firmaların hemen hemen hepsi ile görüşüldüğünü aktaran Özcan, teknik alt yapı ile ilgili tüm sorunların çözüldüğünü dile getirdi.
Pek çok ülkenin yabancı dil öğretimi içi benzer bir teknik kullandığını kaydeden Özcan, "Bu tekniğin dinleme, okuma, yazma becerisini geliştirmek için üstün tarafları var. Bunlardan bir tanesi, son derece pratik olmasıdır. Kendinizi yabancı dil öğretmeninizi yanınızda taşıyormuşsunuz gibi hissedersiniz. Sisteme istediğiniz zaman ulaşıp, istediğiniz kadar çalışabilirsiniz." diye konuştu.
Bunun isteğe göre, kurulacak lisan laboratuvarlarında ya da laptop ile yapılabileceğine dikkat çeken Özcan, "Otobüste seyahat ederken erişimi sağlayıp, seyahatiniz bittiğinde laptopu kapatıp evinize gidersiniz." ifadelerini kullandı.
Kullanılan animasyonların da öğrenmeye teşvik ettiğini dile getiren Özcan, "Üniversite öğrencileri için böyle renkli ekranlar ve animasyonlar son derece güzel bir ara yüz. Onları, o program başından kalkmamaya sevk edecektir." ifadesini kullandı.
Web tabanlı hizmete ilave olarak, çağrı merkezleri de olacağını aktaran Özcan, şöyle devam etti: "Öğrenciler çağrı merkezine internet telefonu ile bağlanıp, mesela İngilizceyi ana dili İngilizce olan birisinden işitme şansına sahip olacak. Bu mükemmel bir şey. Ana dili İngilizce olan birisinden sorularımıza cevap alma, merak ettiğimiz şeyleri öğrenme, telaffuzda bir sorun varsa, doğru telaffuzu öğrenme gibi bir imkân sağlamakta."
"SİSTEMİ KÜÇÜKLERE UYARLI HALE GETİRECEĞİZ"
Sistemin kullanımını sadece üniversiteler ile sınırlandırmak istemediklerinin altını çizen Özcan, "Biz sistem kullanımını sadece üniversite ile sınırlı kılmak istemiyoruz. İsteyen tüm kamu personeline açmak istiyoruz. Eğer çok başarılı olursak, programı küçüklere uyar hale getirip, ilkokul seviyesindeki öğrencilere vermeyi planlıyoruz. Lisan öğrenme küçük yaşlarda oluyor. Üniversiteye geldiklerinde en azından bir lisanı bilen fertler olarak karşımıza çıkmalarını çok arzu ederiz." dedi.
Öte yandan YÖK Başkanı Özcan, KPSS'deki şaibe iddiaları ile ilgili sorular üzerine, konunun yargıda olduğunu hatırlatarak, yorum yapmasının doğru olmayacağını söyledi. Özcan, konuyla ilgili ısrarlı soruları yanıtsız bıraktı.