Yönetmen Mansouri: Tunus'ta Yaşananlar Sürpriz Değil Gerçeğin Kendisiydi

Yönetmen Mansouri: Tunus'ta Yaşananlar Sürpriz Değil Gerçeğin Kendisiydi

Tunuslu Yönetmen Hassouna Mansouri Arap dünyasında olduğu gibi Tunus'ta da yaşananların sürpriz olmadığını belirterek, “Diktatörler ülkede yaşananların üstünü kapatıp, dünyayı kandırmaya çalışıyordu.

Ama bunda başarılı olamadılar.” dedi.
18. Uluslararası Altın Koza Film Festivali' kapsamında, 'Ben Asyalım, Ben Afrikalıyım' adlı bir söyleşi gerçekleştirildi. Büyükşehir Belediye Tiyatro Salonunda; gerçekleştirilen söyleşi de Arap sineması ve Arap ülkelerinde yaşanan son gelişmeler tartışıldı. Moderatörlüğünü Alin Taşçıyan'ın yaptığı panele Iraklı sinemacı Atia Al-Daradji, Tunus'tan Hassouna Mansouri, Cezayir'den Merzak Allouache, Suriye'den Ossama Mohammad, Mısır'dan Safa Elaisy ve Mısır'dan Kamla Abo-Zekry konuşmacı olarak katıldı.
Panelde konuşan Tunuslu Yönetmen Hassouna Mansori, diktatörlerin ülkenin ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi açıdan istikrarlı yapıdaymış göstermeye çalıştığını ancak gerçeğin hiçte görüldüğü gibi olmadığının vurguladı.
Dünyaya Tunus'ta her şeyin güllük gülistanlıkmış gibi gösterildiğini anlatan Mansori, “Ancak gerçek hiç de öyle değildi. Bu imaj, ülkede yaşanan son olayların ardından yerle bir oldu. Gençlik sokaklara döküldü. Kendi onuru ve değerleri için savaşan bir gençlik var Tunus'ta. Halkın neler çektiğini kimse görmüyordu ama artık görmeye başladı" dedi.


TUNUS'TA YAŞANAN DEĞİŞİMİ SİNEMAYLA ANLATMAYA ÇALIŞIYORUZ
Tunus'ta gençliğin yeni ve gerçekçi bir imaj oluşturmaya çalıştığını, bunu da tüm dünyaya göstermek istediğine işaret eden Mansouri, “Tunus'ta, Mısır'da, Fas'ta, Yemen'de, Suriye'de her zaman toplum içinde bazı çekişmeler vardı ve şimdi bu çekişme had safhaya ulaştı. Diktatörler aslında ülkede yaşananların üstünü kapatıp, bu imajla dünyayı kandırmaya çalışıyordu. Ama bunda başarılı olamadılar." diye konuştu. Tunuslu sinemacılara kendilerini gösterebilmeleri noktasında fırsat tanınması çağrısında bulunan Mansouri, "Devrimle birlikte Tunus'ta yaşanan değişimi bütün dünyaya sinemayla anlatmaya çalıştık. Dünyaya açılarak, Tunus'un görülmeyen yüzünü dünyaya yansıtmaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.
Berlin Film Festivali başta olmak üzere ulusal ve uluslararası alanda 28 ödül alan; 'Babil'in Oğlu' adlı filmin yönetmeni Iraklı sinemacı Atia Al-Daradji ise, Irak'ta bir değişim yaşandığını ve bu değişimin de Saddam Hüseyin yönetimine karşı gerçekleştirildiğini, ancak bugün gelinen noktadaysa Irak'ta bir 'güvenlik sorunu' yaşandığına dikkat çekti. Irak'ta 2000 yılında 99 film çekildiğini ve bunun 80'inin yönetimi destekleyen ve öven filmler olduğu hatırlatan Dradji, daha sonra tablonun değiştiğini Irak halkının sorun ve sıkıntılarını, özlem ve umutlarını yansıtan, ülkede olup bitenleri anlatan filmlerin ön plana çıkmaya başladığını vurguladı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile