Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yüksek yargıda yapılan düzenleme ile Yargıtay ve Danıştay üyeleri ile ilgili özlük haklarında herhangi bir kısıtlama ya da kaybın söz konusu olmayacağını bildirdi.
TBMM Genel Kurulunda, Danıştay Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Tasarı'nın 2. bölümü üzerinde görüşmeler başladı.
Bozdağ, 'Yargıtay ve Danıştay başkanları, daire başkanları ve unvanlı görevde bulunanların üyeliklerinin neden korunduğu?' sorusu üzerine, bunun anayasa gereği olduğunu belirtti.
Bozdağ, anayasaya göre Yargıtay birinci başkanı, birinci başkanvekilleri, daire başkanları, Yargıtay cumhuriyet başsavcısı ve başsavcı vekili, Danıştay başkanı, başsavcısı, başsavcı vekilleri ile daire başkanlarının 4 yıl için seçildiğini, Anayasa hükümleri dikkate alınarak, buna uygun düzenleme yapılması amacıyla Yargıtay ve Danıştay genel kurullarının belli bir süreyle seçtiklerinin görev ve unvanlarının korunduğunu kaydetti.
HSYK'da Yargıtay ve Danıştaydan seçilen üyelerin bulunduğuna işaret eden Bozdağ, 'HSYK Kanunu'na göre, bunlar seçildikten sonra üyelikle bağları kopuyor. Şu anda Yargıtay üyesi değiller ancak 159. maddeye göre bunlar da belli süreyle seçilmişlerdir. Görev süreleri dolduktan sonra kadro şartı aranmaksızın kanuna göre, üyeliklere dönebilmektedir. Bu düzenlemeyle HSYK üyeliklerinin devam edebilmesi için bir düzenleme yapıldı, görev sürelerinin sonuna kadar HSYK üyelikleri sürecek. Görev süresinin sonuna 1 ay kala, bunların durumu tekrar değerlendirilecek. Bu da anayasaya uyma zorunluluğundan kaynaklanan düzenlemedir.' diye konuştu.
Bozdağ, düzenlemeyle özlük hakların korunduğunu bildirdi.
Danıştayda cumhurbaşkanının seçtiği üyelerin özlük haklarında farklılıklar öngördüklerini ifade eden Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
'12 yıl görev yaptılar. 12 yıldan sonra bir tercihte bulunacaklar. Hakim ve savcılık mesleğinde tercihte bulunanlar o mesleğe geçecekler. Dolayısıyla özlük haklarından aynen yararlanacaklar. Danıştayda şu anda görev yapan, cumhurbaşkanının seçtiklerinden görevi sona ereceklerle ilgili ikili ayrım getirilmiştir. Bunlardan hakimlik mesleğine geçecekler, birinci sınıf hakim muamelesi görecekler. Danıştay ve Yargıtay üyelerinin sahip olduğu özlük haklarına sahip olacaklardır ancak kamuya geçmeyi tercih edenlerle ilgili özlük haklarını koruduk, onlarla ilgili istisnai geçiş hükmü koyduk çünkü onlar seçildiklerinde böyle bir belirlilik yoktu, onların özlük haklarını teminat altına koyan bir düzenleme yaptık. Yargıtay ve Danıştay üyeleriyle ilgili özlük haklarında herhangi bir kısıtlama, kayıp söz konusu olmayacaktır.'
- Cezaevlerinde kapasite 180 bin, mevcut 192 bin
Bölüm üzerinde milletvekillerinin sorularını da yanıtlayan Bozdağ, infaz koruma memurlarının durumuyla ilgili geçen yasama yılında kanun tasarısı hazırlandığını, tasarının, cezaevleri dış güvenliğinin jandarmadan alınarak Adalet Bakanlığına verilmesi ve infaz koruma memurlarının özlük haklarında iyileştirme yapılmasını içerdiğini anımsattı.
Tasarının görüşmelerinin Genel Kurul aşamasında ertelendiğini anlatan Bozdağ, düzenlemeyi gelecek yasama yılında TBMM'ye yeniden sevk etmeyi planladıklarını bildirdi.
Bozdağ, cezaevlerinin kapasitesinin 180 bin, buralardaki tutuklu ve hükümlü sayısının ise 192 bin olduğunu vurguladı.
Adliyelerin kapatılmasına ilişkin soruyu yanıtlayan Bozdağ, bu kurumların geçmişte dosya sayıları ve başka birçok kriter dikkate alınarak kapatıldığını, şimdiye kadar kapatılan adliye sayısının 200 olduğunu, yeniden bu adliyeleri açmayı da düşünmediklerini kaydetti.
Bu yıl içinde Ankara'nın yeni adliyesine ilişkin proje çalışmasını ihale edeceklerini belirten Bozdağ, 2-3 yıl içerisinde büyük ve Ankara'ya yaraşır bir adliyeyi, Başkente kazandıracaklarını ifade etti.
Bakan Bozdağ, cezaevlerinde bulunan 'kader mahkumları' ile ilgili denetimli serbestlik veya ceza indirimi konusunda bir çalışmaları olmadığını bildirdi.
-'Adaleti solduğu zaman ölür'
CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, tasarının 'kin, nefret, intikam, ayrımcılık ve ötekileştirme tasarısı' olduğunu savundu.
Kirli bezle temizlik yapılamayacağını ifade eden Yılmaz, 'Hukuk dışı yöntemlerle hukuk devletini inşa edemezsiniz. Talimatla karar veren yargı dönemi ne yazık ki sona ermeyecek, kumpas davaları bitmeyecek, sadakatla sarayın talimatlarını yerine getiren yargı devam edecektir. Bu tasarı, iktidarın korku tasarısıdır ancak bu tasarı, iktidarın kendi sonunu da hazırlayan tasarıdır ve bardağı taşıran son damladır. ' diye konuştu.
HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, tasarı ile hakimlik teminatının kökten ihlal edildiğini öne sürdü. Sancar, yargıda bir grubun hakimiyetinden söz edildiğine işaret ederek, bir hukuksuzluğu gidermenin yolunun, başka hukuksuzluk olamayacağını, böyle olması halinde hukuksuzluk döngüsünün sonsuza kadar sürdürülebileceğini belirtti.
Sancar, yargı olabilmek için tarafsızlığın şart olduğunu dile getirerek, 'Bir toplumu çok şey çürütür ama bir toplum adaleti solduğu zaman ölür.' dedi.
MHP Bursa Milletvekili Kadir Koçdemir, son 5-6 yıl içinde adaletin iyileştirilmesi adına müdahalelerde bulunulduğunu, yüksek yargı organlarına bir gecede çok sayıda yüksek hakim atandığını, şimdi de bunun tersine çevrilerek 5 gün içinde yüksek yargının sıfırlandığını iddia etti.
Yüksek Yargı Düzenlemesi Genel Kurul'da
Adalet Bakanı Bozdağ: 'Yargıtay ve Danıştay üyeleriyle ilgili özlük haklarında herhangi bir kısıtlama, kayıp söz konusu olmayacaktır'.