'Yüzde 100 Okur Yazar Bir Toplum Olacağız'

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan: 'Sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmanın olmazsa olmaz gerekliliği, eğitim çıtasını sürekli yukarı taşımak. Böyle bir çağda okuma yazma bilmemek tam anlamıyla karanlıkta kalmak demek' 'Her yaştan ve her kesimden insanımızın, temel bilgisayar ve dijital okur yazarlık becerilerini kazanması son derece önemli. Belediyelerimizi, halk eğitim merkezlerimizi bu konuya da eğilmeye çağırıyorum' 'Temel okur yazarlık sorunlarımızı büyük ölçüde hallettiğimize göre, artık hedefimiz eğitimin niteliğini artırmaya yönelik olmalı'

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, yüzde 100 okur yazar bir toplum olmayı hedeflediklerini belirterek "Sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmanın olmazsa olmaz gerekliliği, eğitim çıtasını sürekli yukarı taşımak. Böyle bir çağda okuma yazma bilmemek tam anlamıyla karanlıkta kalmak demek." dedi.

Erdoğan, Şehitkamil Nikah Salonu'nda düzenlenen "Okuma Yazma Seferberliği" programı sertifika töreninde, Türkiye genelinde geçen sene okuma yazma seferberliği başlatıldığını, bu kapsamda çeşitli sebeplerle okuma yazma öğrenememiş 2,5 milyon vatandaş için 8 haftalık bir program hazırlandığını hatırlattı.

Kısa zamanda bu seferberliğin meyvelerini toplamaya başladıklarını anlatan Erdoğan, "TÜİK’in 2017 verilerine göre, Gaziantep ilimizde toplam 62 bin 896 vatandaşımız okur yazar değildi. Bu seferberlikle 49 bin 592 vatandaşımız bu kurslardan faydalandı. Yani okuma yazma bilmeyenlerin yüzde 79’u şu an okur yazar olmuş durumda. Bu başarısıyla Gaziantep, okuma yazma seferberliğinde Türkiye üçüncüsü oldu. Emeği geçen herkesi tebrik ediyor, kurslara katılım gösteren tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum." diye konuştu.

- "Öğrendikleri her bir harf, ülkemizden yükselen ışığı parlatıyor"

Erdoğan, bu kurslara katılarak eğitim alan kursiyerlerin, farklı mecralardan kendilerine teşekkür mektupları gönderdiğini dile getirerek şöyle konuştu:

"Fakat esas teşekkürü onlar hak ediyor. Yaşlarına, engellerine aldırmadan kursa gelip, öğrenmenin yaşının olmadığını ispat ediyorlar. Öğrendikleri her bir harf, ülkemizden yükselen ışığı parlatıyor. O nedenle herkese örnek oldukları için, tüm kursiyerlere şükranlarımı sunuyorum.Okuma yazma bilmemenin hayatımızdaki yansımaları hakkında biraz durup düşünelim. Toplu taşıma kullanamadığınızı, bankaya gittiğinizde hiç tanımadığınız insanlardan yardım isteyip kişisel bilgilerinizi paylaşmak zorunda kaldığınızı düşünün. Anne baba olarak çocuklarınızın eğitim dünyasının dışında kalıp, aranızda derin uçurumlar açıldığını tahayyül edin. Bunlar hiç kuşkusuz insan hayatını sekteye uğratan hallerdir. Birçoğumuz için gündelik hayatta alelade sayılan işler, okuma yazma bilmeyen vatandaşlarımızı hayatları boyunca başkalarına bağımlı kılıyor. Kursları tamamlayan kursiyerlerimizin, büyük bir hastalıktan kurtulmuş edasıyla 'Çok şükür cehaletten kurtulduk' demelerine şahitlik ediyoruz. Bu hepimiz için çok büyük bir gurur ve tarifsiz bir mutluluk."

Seferberlik sırasında, Hazreti Ali’nin "Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum" sözünün ne kadar hikmetli olduğunu bir kez daha anladıklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şüphesiz ki okuma yazma bilmek tarifsiz bir özgürlük. Çünkü eğitim, en az yemek içmek kadar temel bir ihtiyaç. Fakat okur yazarlık yalnızca kağıt üzerinde yazılanları okuyup anlamakla sınırlı bir eylem değil. Bu, aynı zamanda kişisel saygınlık ve özgüven meselesidir. Bu nedenle tek bir kişi bile gelecek olsa, o kişinin kendi kanatlarıyla uçmanın mutluluğunu yaşaması için kurs açmayı taahhüt ettik. Bu bağımlılık zincirlerini sadece 8 haftalık bir kursla kırdık. Allah'ın izniyle sınırlarımız içinde çok kısa bir zamanda bu zorluğu yaşayan hiç kimse kalmayacak. Yüzde100 okur yazar bir toplum olacağız. Bundan yaklaşık 50 sene önce, dünya nüfusunun 15-24 yaşları arasındaki kısmının dörtte biri okur yazar değildi. Bu rakam, küresel olarak da iyileşme gösteriyor. 15-24 yaşları arasında okuma yazma bilmeyen kişiler şu anda yüzde 10’luk bir seviyeye inmiş durumda."

- Belediyelere çağrı

Emine Erdoğan, UNESCO’nun rakamlarına göre, dünyada 750 milyon kişinin halen okur yazar olmadığını ve bu kişilerin 3'te 2'sinin kadın olduğuna dikkati çekerek okur yazar olmayanların çoğunluğunun kadınlardan oluşuyor olmasının maalesef dünya çapında gözlemlenen nahoş bir durum olduğunu vurguladı.

"Biz toplumumuzun güçlendirilmesinin yegane koşulunu, kadınların güçlendirilmesi olarak görüyoruz." diyen Erdoğan, "Her bir vatandaşımız ama öncelikle kadınlarımızın her biri okur yazar olana dek bu seferberliği sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, iletişim ağlarının gelişen teknolojiyle günden günde daha çok arttığı ve en çok talep edilen şeyin bilgi olduğu bir çağda yaşanıldığını anımsatarak sözlerine şöyle devam etti:

"Sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmanın olmazsa olmaz gerekliliği, eğitim çıtasını sürekli yukarı taşımak. Böyle bir çağda okuma yazma bilmemek tam anlamıyla karanlıkta kalmak demek. Okur yazar olmamak artan fakirlik ve sosyal problemler demek. Özellikle okur yazar olmayan yetişkinler, haklarının istismar edilmesi noktasında, çok daha kırılgan bir kesimi oluşturuyorlar. Okur yazarlığın kişisel hayatları dönüştürücü gücü kadar, toplumun genelini de dönüştürücü etkisi var. İnsanlar okur yazar oldukça demokratikleşme ve ekonomik kalkınma, doğal sonuçlar haline geliyor. Okur yazarlığın yüksek olduğu toplumlar, gerek toplumsal sorunları gerekse kriz hallerini çok daha kolay atlatıyorlar. Buradan bir çağrı daha yapmak istiyorum; bildiğiniz gibi bugün hayatlarımızı büyük oranda teknolojiye, bilgisayara ve akıllı telefonlara bağlı olarak yaşıyoruz. Bankalarda, marketlerde, hastanelerde her yerde karşımıza interaktif ekranlar çıkıyor. Dolayısıyla her yaştan ve her kesimden insanımızın, temel bilgisayar ve dijital okur yazarlık becerilerini kazanması son derece önemli. Belediyelerimizi, halk eğitim merkezlerimizi bu konuya da eğilmeye çağırıyorum. Özellikle teknofobi yaşayan orta yaş ve üstü vatandaşlarımızın bu konuda hayatlarının kolaylaştırılması gerektiğine inanıyorum. Temel okur yazarlık sorunlarımızı büyük ölçüde hallettiğimize göre, artık hedefimiz eğitimin niteliğini artırmaya yönelik olmalı. Zaten Milli Eğitim Bakanlığımızın çabalarının da o yönde olduğunu görüyorum. Güçlü bir Türkiye için, sağlam ve nitelikli bir eğitim temennisiyle, bu sürece emeği geçen herkesi kutluyorum."

Törende okuma yazma öğrenen kursiyerlerin seslendirdiği şiirleri dinleyen Erdoğan, daha sonra beraberindeki Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Vali Davut Gül, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve diğer protokol mensuplarıyla kursiyerlere sertifikalarını verdi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile