Ege Üniversitesi (EÜ) Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. E. Rennan Pekünlü, okulun giriş kapısında nöbet tutarak başörtülü öğrencileri içeriye almıyor.

Okul girişinde başörtülü öğrencilerin fotoğraflarını çeken profesör, ardından kapının arkasına geçerek başörtülü öğrencilerin girişine izin vermiyor. Yüzünü kağıt ile gizleyen Pekünlü, başı açık öğrenciler gelince okulun kapısını açıyor, zorluk çıkarmıyor.

Prof. Dr. Pekünlü, YÖK eski Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın, başörtülü öğrencilerin derslere girmeleri yönündeki talimatına rağmen tutumunu değiştirmedi. Aylardır kapıda nöbet tutarak başörtülü öğrencileri fişleyen ve içeriye girmelerini engelleyen Prof. Dr. E. Rennan Pekünlü, son icraatında Cihan Haber Ajansı (Cihan) kameralarına yakalandı. Kapıda başörtülü öğrencilerin fotoğraflarını çeken Pekünlü, kamerayı görünce yüzünü kağıtla gizleyerek içeriye girdi. Kapının arkasına saklanarak başörtülü öğrencilerin içeriye girişini engelleyen profesör, konuşma talebini kabul etmedi. Demokratik hakkını kullandığını ileri süren Rennan Pekünlü, "Başörtülü öğrencileri içeri almamak, bir profesörün görevi mi?" sorusunu cevapsız bıraktı. Kapıda bekleyerek başörtülü öğrencileri içeriye almayan profesör, erkek öğrenciler ile başı açık kız öğrencilerin giriş çıkışına karışmadı.

KINAMA, LÜZUM-U MUHAKEME VE KADEME İLERLEME CEZASI ALDI
İl dışında olduğu için telefonla görüştüğümüz Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadide Kazancı, "Astroloji'den bir öğretim üyesinin, bizim konferans salonunda bir konferansı vardı. '13. Burçlar' mı ne... Bu konferansla ilgili olarak Rennan Pekünlü, dekanlığı arayarak, 'Başörtülü öğrenciler girmeyecek. Eğer girerlerse hepsini dışarı atarım' demiş. Bunun üzerine ben de rektör hanımla görüştüm. Bana, 'Böyle bir şey olmaz. Madem böyle bir ayrım yapıyorlar, o zaman konferansı iptal edin' dedi.

Ben de, 'İstediğiniz koşulların yerine gelmesi mümkün olmadığı için konferansı iptal ettim' diye yazı yazdım. Kendisi kınama aldı, hakkında lüzum-u muhakeme çıktı, kademe ilerleme cezası verdim, son olarak tekrar bir soruşturma açtım. Daha ne yapabilirim?" dedi.

Başörtülü öğrenci: Kararın normalleşmeye katkısının olacağını düşünüyorum

Eğitim özgürlüğünü engellediği için Ege Üniversitesi (EÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rennan Pekünlü'ye dava açarak, başörtülü öğrencilerin eğitim özgürlüğü adına tarihî bir karar çıkmasını sağlayan Fatma Nur Gidal, mahkeme sonucunun normalleşmeye katkısı olacağını düşündüğünü söyledi.

Gidal, 2011 yılında başörtüsüyle derslere girmeye karar verdiğini ancak başka bir fakültenin hocası olan Prof. Dr. Pekünlü'nün, iki hafta boyunca kapıda beklemesi yüzünden okula dahi giremediğini anlattı.

Daha sonra Pekünlü'nün kapıda beklemeyi bırakarak tavrını ara ara sürdürmeye devam ettiğini belirten Gidal, ' Rennan Hoca iki üç defa fotoğrafımı çekti, altı defa hakkımda tutanak tuttu. Fotoğrafını çekmediği başörtülü öğrenci var mı merak ediyorum. Okula gidiyordum ama Rennan Hoca uzun süre kapıda beklediği için binaya bile giremiyordum. Kapıda beklerken zaman zaman Rennan Hoca ve güvenlik görevlileriyle sohbet ediyorduk. Rennan Hoca, gidip gelerek, bekleyerek bir şey elde edemeyeceğimi, hakkımı başka yerde aramam gerektiğini söyledi. Tavsiyesini dinledim. ' dedi.

Dava sürecinde netice odaklı düşünmediğini, hakkını aramasının önemli olduğu düşüncesiyle hareket ettiğini ifade eden Gidal, ' Rennan Hoca'ya, 2 yıl 1 ay hapis cezası çıktı. Temyiz yolu var. Güzel bir gelişme. En azından öğretim görevlilerinin öğrenci üzerindeki baskısını biraz hafifleteceğini düşünüyorum. Öğrencilere de hak arama, netice elde edebilme noktasında kapı açıldığını düşünüyorum. ' diye konuştu.

EÜ Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Pekünlü'nün, okula giremediği iki hafta boyunca kapıda saat 08.00 ile 17.00 arasında beklediğini hatırlatan Gidal, ' O batıl olduğu davasında bu kadar sebat gösteriyorsa benim, hak olan davamda daha dik durmam gerektiğini düşünüyorum. Benim dayanağım daha güçlü. İmanlı birinin daha dik durması gerekiyor. ' diye konuştu.

Başörtülü bir öğrencinin okula girmesinin, diğer öğrenci ve öğretim üyeleriyle uyumlu olmasının normal olduğunu, bu zamana kadar yaşananların anormal olduğu vurgulayan Gidal, ' Bu kararın, normalleşmeye katkısı olacağını düşünüyorum. ' dedi.

Derslere giremediği için sınıfta kaldığını ancak hiç umudunu yitirmediğini kaydeden Gidal, ' Bu olayların üzerine okula da çok gitmek istemedim. Psikolojik olabilir, bilmiyorum. Bu nedenle sene kaybım oldu, şu an 2. sınıfım ama 4'e geçmem gerekiyordu. Artık üniversiteye daha rahat gidip geleceğim. ' diye konuştu.

Gidal, sıkıntı çeken arkadaşlarının hiçbir hocadan çekinmemesini, haklarını arama konusunda daha dik duruşlu ve kararlı olmasını tavsiye etti. Gidal, karara arkadaşlarının ve ailesinin de sevindiğini sözlerine ekledi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile