TBMM Genel Kurulu'nda hükümet adına konuşan Bülent Arınç, "Tüm konuşanlara tebriklerimi sunuyorum. Bence yakışan budur. Çirkin söz ve kavga bekleyenlerin hepsini yüce Meclis boşa çıkardı" dedi.

Genel Kurul oturumunun açılmasının ardından CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Şafak Pavey'in özel durumunu da hatırlatarak usül tartışması açılması için talepte bulundu. MHP sıralarından ise buna itiraz geldi.

OTURUMA ARA VERİLDİ

Meclis Başkanvekili Meral Akşener de partilerin grup başkanvekillerini kürsü arkasına davet ederek 15 dakika ara verdi.

Oturumun ardından partileri adına sözcüler konuşma yaptı.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Meclis'te 'başörtüsü sebebiyle çatışma çıkacak' beklentilerinin milletvekilleri tarafından boşa çıkarıldığını söyledi. Meclis'i takdir ettiğini ifade eden Arınç, toplumda başörtüsü konusunda olumsuz tepki olmadığını belirtti.

Hükümet adına konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç şunları söyledi:

TOPLUMDA BAŞÖRTÜSÜNE KARŞI OLUMSUZ TEPKİ YOK

'Bugün Genel Kurul'u çok anlamlı hale getiren herkesin merakla beklediği bir konu var. Bazı arkadaşkarımız kendi arzularıyla başörtüleriyle geldiler. Buna karşı toplumda çok olumsuz tepki yok. Tüm konuşmaları dikkatle izledim. Tüm konuşanlara tebriklerimi sunuyorum. Bence yakışan budur. Çirkin söz bekleyenlerin hepsini yüce Meclis boşa çıkardı. Ben de konuşmamda aynı ağırlıkta olmaya devam edeceğim. Sayın İnce'nin birbiri ile kafiyeli farklı konularda hükümetimizi ve partimizi suçlamasını kabul etmiyorum.

'O GÜN DIŞARI DİYENLERİN HEPSİ DIŞARIDA KALDI'
Bundan 14 yıl önce Merve Kavakçı bu salonu girdiğinde o gün Meclis'imize yakışmayan tartışmalar oldu. Rahmetli Ecevit'in kürsüye çıkarak yaptığı konuşmaları unutmak istiyorum. 'Dışarı dışarı dışarı'lar and içmek mümkün olmadı. Bu acı bir tablodur. O gün bağıranların hemen hemen hepsi dışarıda kaldığı gibi halk bunu affetmedi, hepsini yanlış buldu. Öncelikle bu mesele üniversitelerdeki kılık-kıyafet ile başladı. Şimdi bütün üniversitelerimizde hemen hemen kıyafet yasağı kalmamıştır. Mazbatasını aldığı halde andı içirilmeyen milletvekili ile üniversite okumak isteyen gençlerimizin kaderi burada buluştu. Sabırla bu sorunların çözüleceğine inandık.

BAŞÖRTÜSÜ SİYASİ SİMGE İSE YAKALARINIZDAKİ ROZET NE?'
Hukuk normuna bakmamız lazım. Kadınların başının açık olmasını söyleyen kanun yoktur. Aksine burada bir serbestlik olduğunu görüyoruz. Başörtüsü siyasi simge ise yakalarınızdaki rozet ne oluyor? Kadınlarımızı başı açık ve başı kapalı olarak ayırmak ahlaksızlığın daniskasıdır. Memurlar için pantolon giyme özgürlüğü geldiyse bu haliyle milletvekillerimiz için de olmalı.''

AHLAKSIZLIĞIN DANİSKASI
Sayın Buldan ve diğer arkadaşlarım doyurucu konuşmalar yaptı. Hepsiyle ilgili bir araya gelip çözüm bulabileceğimizi umuyorum. Ben kayıtlara geçen her sözümün arkasındayım. 2005 tarihli bazı haberler yayınladı. Hepsini çıkardım. İnce'nin bana atfettiği sözlerin hiçbir yok. Ben 2005'te Leyla Şahin hakkındaki kararı değerlendirmişim.
Meclis Başkanlığım dönemimde her gün soru önergesi veriliyordu. Kendi kıyafetleriyle buraya gelecekler diyordum. Bugün bu işe karşı çıkanların 2,5 sene sonra burada olacaklarını sanmıyorum, bizler de olmayacağız belki. Kadınlarımızı başı açık yada kapalı şekilde kategorize etmek ahlaksızlığın daniskasıdır.

Şafak Pavey ile ilgili konu. Burada kadının erkeğin nasıl giyineceği açık. Burada 56. Madde çok gülünç yazılmış. Şimdi Sayın Meral Akşener'in ayırmadığı için başkanlık kürsüsünde başkan, beyaz gömlek üzerine beyaz kelebek. Bu kadar rüküş bir kıyafeti sayın Akşener'e giydirecek halimiz yoktu. İçtüzük değişmedi. Fiili olarak kendileri seçtiler belirlediler. Memurlar için pantolon giyme özgürlüğü geldiyse milletvekilleri içinde olmalı. Kadınlar için pantolon elbette güzel kıyafettir. Bir düzenlemeyi de rahatlıkla yapalım.

CHP'li Şafak Pavey'in Başörtüsü Açıklaması

CHP'li Şafak Pavey, mecliste başörtüsü serbestliği ile ilgili yaptığı açıklama tepki topladı.

Şafak Pavey konuşmasında bazı satır başları:

“Size bu konuşmayı; her şeyin yasak olduğu genel kurulda yapıyorum. Ortalama yaşın 50 olduğu bir mecliste su içmenin dahi yasak olduğu bir genel kurulda çalışıyoruz. Yaşlı haklarının, hasta haklarının bile düşünülmediği bir genel kuruldan söz ediyorum.

Demokrasi paketinde aynı ideolojiyi paylaşan erkek polis doğal karşılanırken; türbanlı kadın polise yasak gelmesine çok şaşırmıştım. Daha vahim bir cinsiyet ayrımcılığı olabilir mi? Ben polisin başındaki türbandan değil, bana vaat ettiği şiddet geleceğinden korkarım.

Mecliste, cemevi açmak için Diyanet ' ten fetva isteyen anlayıştan korkuyorum. Yani bir inancın ibadet hakkını diğer inancın iznine bağlayan anlayıştan korkuyorum. Hukukun karşısına dini koyan anlayıştan korkuyorum.

Türbanla özgürlük ilişkisi bıçak sırtı gibidir. Bir yandan inanç özgürlüğünü temsil eder, öte yandan inanç baskısını. Birçok kadın inanarak örtünürken, birçok kız kendilerini kontrol eden aile güçleri tarafından zorla kapatılırlar.

Azınlığın çoğunluğu ezmesi sürdürülemez. Ama çoğunluğun azınlığı ezmesi sürdürülebilirdir.
Gerçekten bu ülkeyi korkunç bir akıbete sürüklemekten kaçınmaya niyetliyseniz; adaletle öç almak arasındaki farkı en kısa zamanda öğrenmelisiniz.


Tarihe dönüp bakarsanız hepimizi neyin beklediğini göreceksiniz. Kendi yarattığınız radikal canavarın sizi de teslim almasını; sadece bizim var olma mücadelemiz önleyebilir. Bundan sonrasını arif olanlara bırakıyorum…”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile