18. Milli Eğitim Şurası Ankara'da başladı

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, 18. Milli Eğitim Şurası'nın açılışında yaptığı konuşmada; "Şurâlar, eğitim sistemini geliştirmek, niteliğini yüksel

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, 18. Milli Eğitim Şurası'nın açılışında yaptığı konuşmada; "Şurâlar, eğitim sistemini geliştirmek, niteliğini yükseltmek, eğitim ve öğretimle ilgili konuları tetkik etmek ve gerekli kararları almak açısından önemli fırsatlardır." dedi.

18. Milli Eğitim Şurası, Ankara Kızılcahamam Asya Termal Tesisleri'nde başladı. Açılışa, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, TBMM Eğitim Komisyonu Başkanı Mehmet Sağlam, Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ve çok sayıda davetli katıldı.

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, 18. Milli Eğitim Şurası'nın açılışını, Türkiye'nin ilk kadın Milli Eğitim Bakanı olarak yapmaktan çok büyük bir onur ve mutluluk duyduğunu söyledi. Çubukçu, "Bugün bu kürsüden, Cumhuriyetimizin ilk kadın milli eğitim bakanı olarak sizlere hitap etmenin onurunu yaşıyorsam, elbette bu sonuçta Cumhuriyetimizin kuruluşunu izleyen dönemde Büyük Önder Atatürk'ün önderliğinde gerçekleştirilen reformların ve onun ülke kadınları için açtığı aydınlık yolun çok büyük bir payı bulunmaktadır." diye konuştu.

Cumhuriyetin ilk yıllarında kadınların, Mustafa Kemal Atatürk'ün inancı ve desteğini hep arkalarında hissettiğini belirten Çubukçu; bu güçlü destek sayesinde kadınların, toplumsal hayatın hemen her alanında var olduklarını ve önemli başarı hikayelerine imza attıklarını kaydetti.

Yeni bir yüzyılın başında, bu mirasın geliştirilerek sürdürülmesinde ve her türlü ayrımcılıkla mücadelede en önemli unsurun eğitim olduğuna işaret eden Çubukçu, "Bu doğrultuda ana hedefimiz; Cumhuriyetimizin 100. yılında istikrarlı büyüyen, bölgesel ve küresel ölçekte rekabet gücüne sahip, lider Türkiye'de nitelikli ve donanımlı bireylerin yetiştirilmesine uygun eğitim imkanlarının ve ortamlarının herkes için sağlanmasıdır." dedi.

Millî eğitim şurâlarının, Türkiye'nin eğitim ve kültür alanındaki birikimini oluşturan uzmanların, bilim insanlarının, eğitim idarecilerinin ve ilgili kurum temsilcilerinin bir araya geldiği toplantılar olduğunu ifade eden Çubukçu, "Bu istişare toplantıları vesilesiyle eğitimcilerin, bir araya gelerek tecrübe ve birikimlerini paylaşmaları sonucunda ortaya çıkan değerlendirmeler; sadece bugünümüzü değil, geleceğimizi de şekillendirecek önemli kararlara dönüşmektedir." şeklinde konuştu.

"ŞURALAR ÖNEMLİ BİRER FIRSATTIR"

Şurâların, eğitim sistemini geliştirmek, niteliğini yükseltmek, eğitim ve öğretimle ilgili konuları tetkik etmek ve gerekli kararları almak açısından önemli fırsatlar olduğunu dile getiren Çubukçu; aynı zamanda eğitim sisteminin bulunduğu noktayı gözler önüne sererek tüm paydaşları bilgilendirme özelliğine sahip olduğunu vurguladı.

Türk devlet geleneğindeki istişare ve meşveret anlayışının eğitim alanına yansımasının millî eğitim şuraları ile gerçekleştiğini söyleyen Çubukçu, "Müzakere etmek, eleştirmek, sorgulamak, ortak akılla hareket etmek, katılımcı bir şekilde meseleleri ele almak, modern demokratik yönetimin de esasıdır." dedi.

İlk şûranın 1939'da toplandığını hatırlatan Çubukçu, bugüne kadar 17 millî eğitim şurası gerçekleştirildiğini aktardı. Çubukçu, "İçinde bulunduğumuz Avrupa Birliği sürecinde, gelecekteki adımlarımızı belirleyecek ve eğitim politikalarımıza yön verecek olan 18. Milli Eğitim Şurası ise 'Eğitimde 2023 Vizyonu' kapsamında beş ana başlık altında gerçekleştirilecektir." diye konuştu.

ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 73'Ü 40 YAŞIN ALTINDA

Çubukçu, öğretmenlerin kendilerini sürekli olarak yenilemeleri ve bilgi çağının gereklerine uygun beceriler kazanmalarının, sürecin başarısı için hayati bir öneme sahip olduğunu aktardı. Öğretmen yeterliliklerinin öğrenci başarısını önemli ölçüde etkilediğini kaydeden Çubukçu, şöyle devam etti:

"Türkiye, demografik açıdan genç bir nüfusa sahip. Bunun yanında üyesi olduğumuz Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı kapsamında gerçekleştirilen TALIS çalışmasına göre, Türkiye'de öğretmenlerin de yüzde 73'ü 40 yaşın altındadır. Bir taraftan büyük bir fırsat olarak görülmesi gereken bu husus, aynı zamanda genç iş gücünün hizmet içi eğitiminin önemini de ortaya koymaktadır. Dolayısıyla bu genç iş gücünün hangi alanlarda mesleki gelişime ihtiyaç duyduklarının belirlenmesi ve bu ihtiyaçlara göre planlamaya gidilmesi üzerinde önemle durmak gerektiğini düşünüyorum." Çubukçu, bu avantajı etkili ve verimli bir şekilde kullanmanın yolunun, öğretmenlerin niteliğini yükseltmekten geçtiğini kaydetti.

"E-DENETİM SİSTEMİ ÇALIŞMALARI YIL SONU İTİBARİYLE TAMAMLANACAK"

Performans Ölçümüne Dayalı Değerlendirme Sistemi' ile 'e-Denetim Sistemi' çalışmalarının 2010 yıl sonu itibariyle tamamlanacağı bilgisini veren Çubukçu, "Bu doğrultuda, öğretmen yeterlikleri, yönetici yeterlikleri ve eğitim kurumu standartları tespit edilmiş, tespitler doğrultusunda mevzuat ve yazılım çalışmaları devam etmektedir." dedi.

Çubukçu, "Önümüzdeki dönemde öğretmenlerimizin mesleki gelişimleri için hizmetiçi eğitim çalışma ve faaliyetlerinin niteliğinin artırılması, yaygınlaştırılması, uzaktan eğitim gibi çağın öngördüğü interaktif yöntem ve tekniklerle daha etkin ve verimli bir şekilde yeniden yapılanması planlanmıştır. Bu kapsamda üniversitelerden de destek alınmaya başlanacaktır." şeklinde konuştu.

"EN ÖNEMLİ EĞİTİM SORUNLARINDAN BİRİ TEMEL EĞİTİM DÜZEYİNDE KAYIT, DEVAM VE TAMAMLAMA ALANINDA YAŞANIYOR"

Türkiye'nin en önemli eğitim sorunlarından birisinin; temel eğitim düzeyinde kayıt, devam ve tamamlama alanında yaşandığını belirten Çubukçu, "Dolayısıyla eğitimin kalitesini yükseltmek başta olmak üzere; kız çocuklarının eğitimin her kademesinde eşit fırsatlardan yararlanması, engelli çocuklarımızın eğitim yoluyla topluma kazandırılmaları, çocukların gelişiminde çok büyük rolü olan okul öncesi eğitim ve orta öğretimde okullaşma oranının yükseltilmesi ve mesleki eğitimin geliştirilmesi en öncelikli gündem maddelerimizi oluşturmaktadır. Şuramızdan bu konuda çıkacak kararları, yapılacak tespitleri ve çözüm önerilerini çok önemsediğimizi; çağdaş bir eğitim için uygun şartlar ve ortam hazırlama yolunda gösterdiğimiz çabaya önemli bir ivme kazandıracağını vurgulamak isterim." diye konuştu.

"OKULLARIMIZDA 15 BİN REHBER ÖĞRETMEN GÖREV YAPIYOR, MEVCUT NORM 39 BİN"

Bakanlığa bağlı okul/kurumlarda yaklaşık 15 bin rehber öğretmenin görev yaptığını söyleyen Çubukçu, "Mevcut norm ise 39 bindir. Buna karşılık devlet ve vakıf üniversitelerinin bu bölümlerine her yıl yaklaşık olarak 27 bin kontenjan ayrılmaktadır." dedi.

Öğrenci, öğretmen sayısının dengelenmesi için çalışmaları sürdürdüklerini aktaran Çubukçu, "Ancak bu alanda daha alacak uzun bir yolumuz bulunuyor. 18. Milli Eğitim Şurası'ndan bu alanda da milat olacak uygulamalara kaynaklık edecek çözümlerin çıkmasını umuyoruz." diye konuştu.

Eğitimin nicel boyutlarıyla ilgili sorunların büyük ölçüde geride bırakıldığını dile getiren Çubukçu, "Bundan sonra eğitimin tüm bileşenlerinde kaliteyi artırmak; bilhassa eğitim yöneticilerinin ve öğretmenlerimizin bilgi ve becerilerinin artırılması, mesleki gelişimleri öncelikli gündem maddemiz olacaktır." ifadesini kullandı.

Çubukçu, bu kapsamda 18. Millî Eğitim Şûrası'nın Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve kültürel alanlardaki değişim, gelişim süreci ve hedeflerini bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirmek için çok önemli bir fırsat olduğunu vurguladı.

MEB Talim Terbiye Kurulu Başkanı Merdan Tufan da şuraların, eğitim sistemini geliştirmek, yenilemek, eğitimin kalitesini yükseltmek, eğitim öğretim ile ilgili konuları masaya yatırmak noktasında önemine işaret etti. Şurada tartışmaya açılacak 5 ana başlık hakkında yapılacak beyin fırtınalarının hayati öneme sahip olduğunu dile getiren Tufan, "Çıkacak sonuçlar bundan sonraki hareket planının omurgasını oluşturacaktır." dedi.

EĞİTİM-SEN KOMİSYONLARA KATILMAYACAĞINI AÇIKLADI

Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç ise şura açılışının ardından yaptığı basın açıklamasında, 2006 yılında düzenlenen 17. Milli Eğitim Şurası'nda alınan kararların hayata geçirilmediğini söyledi. 18. Milli Eğitim Şurası'nda sendika genel başkanlarına açılış bölümünde söz hakkı verilmemesini eleştiren Kılıç, "Şura, yürütülüş süreci ile ilgili olarak ön komisyon çalışmaları, il ve bölge çalışmalarından bahsediliyor olsa da süreç demokratik ve katılımcı bir tarzda işletilmemiştir." diye konuştu. Kılıç, komisyonlara katılmayacaklarını söyledi.

ŞURA 5 GÜN SÜRECEK

'Eğitimde 2023 Vizyonu' gündemiyle toplanan şura, toplam 5 gün sürecek. Yaklaşık 800 kişinin katıldığı şurada 'Öğretmenin Yetiştirilmesi, İstihdamı ve Mesleki Gelişimi', 'Eğitim Ortamları, Kurum Kültürü ve Okul Liderliği', 'İlköğretim ve Ortaöğretimin Güçlendirilmesi, Ortaöğretime Erişimin Sağlanması', 'Spor, Sanat, Beceri ve Değerler Eğitimi', 'Psikolojik Danışma, Rehberlik ve Yönlendirme' konuları ele alınacak.

İlki 1939 yılında, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel başkanlığında toplanan şuralarda, alınan kararlar tavsiye niteliği taşıyor.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile