Konuya ilişkin soruları yanıtlayan Bezci, söz konusu kararı utanç verici bulduklarını ve kınadıklarını bildirdi.
Tarihçilerin işi olan bir konuda siyasetçilerin karar vermesinin demokrasinin ilkeleriyle bağdaşmayacağını belirten Bezci, ''Düşünce ve ifade özgürlüğünü ayaklar altına alan, temel insan haklarına aykırı olan'' bu kararın, Türk ulusunu derinden üzdüğünü ifade etti.
Hükümetin, Fransa'ya karşı aldığı siyasi kararları bu aşamada yeterli gördüklerini dile getiren Bezci, ticaret kesimi olarak, Fransız muhataplarına Türkiye'nin haklılığını her platformda anlatacaklarını aktardı.
-''Sarkozy seçimlerde sıkışmış durumda''-Öte yandan, teklifin kabulüne ilişkin akademisyenlerin de farklı görüşleri bulunuyor.
Ankara Üniversitesi Avrupa Toplulukları Araştırma ve Uygulama Merkezi (ATAUM) Müdürü Prof. Dr. Çağrı Erhan, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin seçimlerde sıkışmış durumda olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde rakibi Marine le Pen'in, kendisinden beklenmeyecek bir performans sergilediğini belirten Erhan, Sarkozy'nin her şeyden oy olmaya çalıştığını, tarihsel gerçekliklerin de umurunda olmadığını ifade etti.
Gelinen süreçte hiçbir şeyin yeni olmadığını belirten Erhan, bugün yaşananların temelinin 1972 yılında Fransa'da ''soykırım anıtının'' açılmasıyla başladığını söyledi.
Fransa'da Fransa vatandaşı olan Ermeni sayısının 400 bini bulması nedeniyle siyasilerin bu ülkedeki Ermenileri oy deposu olarak gördüklerini aktaran Erhan, Fransa'da yaşayan Ermeniler'in oldukça örgütlü olduğunu ve hemen hemen aynı partiye oy verdiklerini ifade etti.
Kabul edilen ''Ermeni teklifi''nin daha önce de gündeme geldiğini, ancak o dönem meclisten geçip senatodan geçmediği için kadük kaldığını anımsatan Prof. Dr. Erhan, sözlerini şöyle tamamladı:''Sarkozy gerek Ermenistan'ı ziyaretinde gerekse de Ermeni lobisinin önde gelenleriyle görüşmesinde Türkiye'nin iddiaları kabul etmesini dile getirmişti. Fransız siyasetçileri için bunun tarihte olup olmaması çok önemli değil. Onlar kulaklarını kapatmışlar, bildikleri doğru üzerinden siyasi prim elde etmeye çalışıyor. Aslında bu tavır siyasetin doğası gereği de normal. Normal olmayan Türkiye'nin tavrı. Daha önceki girişimlerde gereken tepki gösterilseydi Fransa bugün bu adımı atamazdı. Arjantin ve Uruguay da dahil 20 tane ülke bu iddiaları tanımış. Biz büyükelçimizi çekiyoruz bir süre dinlendiriyoruz daha sonra tekrar gönderiyoruz. Onun için basit yaptırımlar ve tepkiler yerine köklü paradigma değişikliğine gidilmesi gerekiyor. Mesela bizim büyükelçimizi çekmemiz yerine onların büyükelçisinin eline pasaportu verip göndermek gerekirdi. Böyle ciddi adımlar atılmazsa kimse attığınız adımları ciddiye almaz. Bugünkü ortamın kalıcılığının olmayacağını düşünüyorum. Ticarette eskisi gibi devam edecek. Lübnan örneği ortada. Lübnan, soykırım iddiasını kabul eden ülkeler arasında olmasına rağmen ülkemizdeki birçok şirketin sahibi.''-''Daha kurumsal düzeyde tepkiler verilebilinir''-Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Nejat Coşkun da geçmişte de iki ülke arasında benzer durumlar yaşandığını, bunun üzerine çeşitli protestolar yapıldığını, ancak bu protestoların devamının olmadığını anımsattı.
Türkiye'nin Fransa'dan yaptığı ithalatta önemli ürünlerin yer aldığını ve bunlardan vazgeçmenin çok da kolay olmadığını belirten Coşkun, bazı alanlarda sınırlama getirilse de tümden bir ''boykotun'' Türkiye'ye de zarar verebileceğini ifade etti.
Dış ticaret hacminde de büyük oranda olmasa da daralma yaşanabileceğini belirten Coşkun, dış ticarette önemli uluslararası anlaşmalar olduğunu hatırlattı.
Ato Fransa'da Düzenlenen Fuarlara Katılımı İptal Ettiankara
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarına yönelik teklifin, Fransa Meclisi Genel Kurulu`nda kabul edilmesine ilişkin, ticaret kesiminin üzerine düşeni yapacağını belirterek, ``ATO olarak ilk aşamada biz de Fransa`da düzenlenen uluslararası fuarlara kurumsal katılımı iptal ettik`` dedi.