'Bal Kaymak' Filmi 18 Mayıs'ta Vizyona Girecek

Yönetmen Tan: 'Ben tamamen gerçek bir hikayeyi, gerçek oyunculuklarla, gerçek, sıcak, samimi ve doğal halleriyle masal atmosferinin içine koymak istemiştim. Nitekim düşündüğümü de yapabildim' Oyuncu Ünlüoğlu: 'Ailelerin birbiriyle olan ilişkileri çok önemli şeyler. Bunları giderek kaybetmeye başladık. Böyle filmlerin bu duyguyu canlandıracağını düşünüyorum. Bizde en önemli şey samimiyet'

Onur Tan'ın yazıp yönettiği "Bal Kaymak" filmi 18 Mayıs'ta izleyici karşısına çıkacak.

Yapımcı şirketin Beşiktaş'taki ofisinde düzenlenen basın toplantısına, filmin oyuncuları Tarık Ünlüoğlu, Sabina Toziya, Beren Gökyıldız, Kenan Çoban, Yunus Emre Yıldırımer, Melissa Yıldırımer ve Ömer Tan katıldı.

Yönetmen Tan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzun zamandır sinema filmi yapma hayali olduğunu belirterek, "Böyle bir senaryo yazmıştım fakat yazdığım senaryoda sıcak, mutlu, sevimli bir aile hikayesi vardı. Çok uzun süre bunu insanlara anlatamadım. Çünkü ana akım sinemadan, eski Türk filmleri tadından ülke biraz uzaklaşmıştı." dedi.

Her yaş grubundan izleyiciyi kapsayan bir film yapmak istediğini kaydeden Tan, "Gerçekten 7 yaşındaki çocuğun da 77 yaşındaki bir dedenin de ya da orta yaşlı birinin de geçmişte kendi sosyal aile ve çevre ilişkilerinde neler yaşadıysa, bu filmde bulacağını ümit ederek yazdım ve galiba başarılı olduk." ifadelerini kullandı.

Tan, çekimleri Makedonya'da tamamladıklarını aktararak, şöyle devam etti:

"Nefis bir mekandı. Atmosfer şahaneydi. Bugüne kadar hep gerçek dekorlar içinde masal hikayeler yaratılmaya çalışıldı ama ben tamamen gerçek bir hikayeyi, gerçek oyunculuklarla, gerçek, sıcak, samimi ve doğal halleriyle masal atmosferinin içine koymak istemiştim. Nitekim düşündüğümü de yapabildim. Atmosferimiz masalsı ama hikayemiz gerçekten yaşanan ve dünyanın her tarafında olabilecek uluslararası bir hikaye. Dolayısıyla atmosferin oyuncularımız üzerine de etkisi büyük oldu. Filmi izleyenler de sanırım çekim yaptığımız yerlere gidip aynı atmosferi yaşamak isteyecek."

Geçmişte neşeli, sıcak, samimi aile filmleriyle büyüdüğünün altını çizen Tan, "Sinemalarda bu tip filmler vardı. Günümüzde sinema belli bir sınıflandırmaya sokuldu. Ya fazla komediler ya gerilim filmleri, ağır dramlar. Biz sıcak, samimi, hayatın içinden, doğal ve güzel bir aile filmi yapmak istedik ve sanıyorum bu konuda oldukça başarılı olduk. Oyuncu arkadaşlarımız ve ekibimizle şahane bir iş çıkardık inşallah. İzlemenizi istiyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Çocuklar da yaşlılar da beğenecek"

Filmde "Havva" karakterini oynayan Sabina Toziya da filmi her yaştan kişinin beğenerek izleyeceğini söyleyerek, "Seyirci bunu görünce şöyle diyecek, 'Çok şükür, böyle de film varmış.' Bana göre beğenecekler filmi. Diğer filmlere benzemiyor. Çocuklar da yaşlılar da beğenecek. Zannediyorum ki herkes, filmdeki gibi bir aşk yaşamıştır." diye konuştu.

"Adem" karakterini canlandıran Tarık Ünlüoğlu ise aile filmlerinin çok önemli olduğunun altını çizerek, "Eskiden olan aile kavramı günümüzde maalesef öyle yerleşik durmuyor. Bugün anne, baba ve çocuklar, büyük anne ve büyük baba hep bir arada değil artık şartlardan dolayı. Ailelerin birbiriyle olan ilişkileri çok önemli şeyler. Bunları giderek kaybetmeye başladık. Böyle filmlerin bu duyguyu canlandıracağını düşünüyorum. Bizde en önemli şey samimiyet. Yaptığımız işte bu samimiyeti yakaladığımızı düşünüyorum. Samimi olunca insanların inanması ve bizim inandırmamız daha kolay oluyor. Bunun semeresini inşallah göreceğiz diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Oyuncu Kenan Çoban da canlandırdığı "Asker" karakterinin gizemli olduğunu dile getirerek, "20 yıl boyunca hayata küsmüş bir karakter. Çocuk Bade'nin yakınlık kurmasıyla, çocukla tekrar hayata tutunma mutluluğunun içinde oluyor. Güzel ve farklı bir rol. Severek oynadım. İnşallah izleyicilerimiz beğenir ve güzel vakit geçirirler. Oynarken de gerçekten o duyguları yaşayarak oynadık. Ekrana ne kadarı yansıdı bilemeyiz." değerlendirmesinde bulundu.

"Yasin" karakterini oynayan Yunus Emre Yıldırımer ise önemli bazı değerlerin unutulduğunu savunarak, şöyle konuştu:

"Teknolojinin artması ve gelişmesi, gerçekten bire bir konuşmanın ve sıcak ilişkilerin körelmesine neden oldu. 'Bir köyde yaşayın ve internetiniz, televizyonunuz olmasın' demiyorum ama biraz daha farkında olursak, geçmişi yakalayacakmışız gibi geliyor bana. Bu filmde böyle bir durum var. Eğer algımızı biraz kırabilirsek, gerçekten eskileri yaşayacağımıza inanıyorum. Şimdi oturalım, herkes telefona bakar. Elektrik kesildiği zaman herkes muhabbet eder. Bence bunlara biraz dönmek lazım. Diyalog her zaman daha önemli bence."

Eşiyle aynı filmde rol alan Melissa Yıldırımer ise kaybedilen mutluluğun bu filmde bulunabileceğini anlatarak, "Eskiden, Yeşilçam döneminde yakalanılan tatlılık, hep beraber ailece bizi ekrana kilitleyen film gibi bir film oldu. Hem hüzün hem mutluluk var. Gerçekten aile olmanın ne kadar önemli, tatlı olduğunu yansıtan bir film oldu." dedi.

Çekimleri Makedonya ve İstanbul'da gerçekleştirilen film, Big Play Entertainment (2D Medya)/ Sertaç Demirtaş, Yusuf Karataş yapımcılığında vizyona girecek.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile