Başbakan Erdoğan, Kahramanmaraş'ta AK Parti İl Başkanlığı tarafından onuruna verilen iftar yemeğine katıldı. İftardan sonra satırla Kahramanmaraş'ın meşhur dondurmasını kesen Erdoğan, ardından partililere hitap etti. Kahramanmaraş'ın gelişimini ekonomik verilere dayandırarak anlatan Erdoğan, daha önce kendisine işadamları tarafından verilen okul yaptırma sözlerinin bir kısmının yerine gelmediğini belirtti. Erdoğan, "Dedik ki Kahramanmaraş merkezde derslik sıkıntımız var. Hayırsever kardeşlerimizle beraber burada şöyle bir çıkış yapalım. Kahramanmaraş merkezin özellikle derslik sıkıntısını giderelim dedik. O gün bize ciddi sözler verildi. Ne yazık ki bu sözlerin büyük bir kısmı yerine gelmedi. Bundan dolayı üzüntümü sizlerle böyle güzel bir Ramazan akşamında paylaşmak zorundayım. Biz bir yol açtık bu yolda kararlıkla yürüdük, yürümeye de devam ediyoruz. Yani bu derslikler öyle de olsa böyle de olsa er veya geç bitecek o ayrı mesele. Ama ben diyorum ki, Kahramanmaraş'ın kazananı vergisinden indirmek suretiyle gelsin bu okuldan nasibini alsın. Öleceğiz öleceğiz. Gittiğimiz zaman bu varlıkların hiç birsi bizimle gelmeyecek. Her zaman söylüyorum. Bazılarına biraz garip geliyor ama, doğruyu söyle garip gelsin önemli değil. Ziya Paşa'nın sözüdür. 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.' Sevgili Peygamberimizin ayrıca bize olan tavsiyesi var. Yani biz ölürsek arkamızda ne kalır. Eğer ilim adamı ise eserleri, hayırlı evlat, yol, su. Arkadaşlar bunları yapmalıyız. Yoksa boyuna göre açacaklar bir mezar. Ortalaması iki metre. Bir metre de şöyle derinliği olsa iki metreküp. Gömecekler oraya. Hoca efendi geldiği zaman oraya cumhurbaşkanı niyetine demeyecek, başbakan niyetine demeyecek, bakan niyetine, belediye başkanı niyetine, genel kurmay başkanı niyetine demeyecek. Er kişi niyetine diyecek oraya bırakacak. İnan yakınların bile bir gün iki gün ağlar ondan sonra unutur gider. Bayramdan bayrama uğrarsa öp de başına koy. Öyleyse yapalım şu okulları, buralarda güçlü nesiller yetiştirelim." diye konuştu.
Eğitimde güzel gelişmeler olduğunun altını çizen Başbakan Erdoğan, "Daha iyi olacak. Atalım bu adımları. Bu fırsatları her zaman yakalayamayız. Bu işlere her şeyini koymuş, bedenini koymuş bir AK Parti iktidarı var. Gelin bu iktidarda bu adımları atalım." ifadelerini kullandı. En fazla bütçeyi Milli Eğitime ayırdıklarının altını çizen Erdoğan, "Yakında 30 bin öğretmen daha atıyoruz. Öğretmeni olmayan okul kalmasın. Süratle sınıflarımızdaki sayı elhamdülillah bir çok ilde 22'ye düşmüş. Biz hangi sınıflarda okuduk? Benim sınıfımda 75 kişi vardı. Anadolu'nun bir çok yerlerinde 110 kişilik sınıfların olduğunu biliyorum. Bir sırada üç kişinin oturduğunu biliyorum. Ama şimdi biz ya tekli ya da çiftli sıralar yapıyoruz. Türkiye modern dünyanın ulaştığı imkanlara ulaşacak. Eksiklerimiz var, gidereceğiz. Ama bu hayırseverlerimizle hep beraber gidermek istiyoruz. Onun için bu Ramazan büyük bir fırsat. Bunu kaçırmayalım. İnşallah bu eksikliğimizi Kahramanmaraş'ta giderelim." şeklinde konuştu.
Sel felaketi yaşayan Pakistan'a yardım çağrısında da bulunan Erdoğan, şöyle konuştu: "Pakistan konusunda tüm halkımızı şu anda yazılı ve görsel medya vasıtasıyla açılan hesaplara yardıma davet ediyoruz. Çünkü onlar bizi 1999 depreminde unutmadılar. Geçmişte de unutmadılar. Şimdi biz de onları unutmamalıyız. Türkiye zaten her yerde var artık. Türkiye artık vagon değil, lokomotif bir ülke. Türkiye artık gündemi belirlenen bir ülke değil, gündem belirleyen bir ülke. Dünyanın dört bir yanına elimizi uzatmaya çalışıyoruz. Haiti'de varız, Şili'de varız, Kudüs'te varız, Tiflis'te varız. Her yerde varız. Pakistan'da da varız. Yine olacağız. Şu anda ilk etapta nakdi yardımlarımızı 10 milyon dolar gibi gönderdik. Dört uçağımız gitti. Şu anda sahra hastanelerinin onlara ulaşmış olması lazım. Doktorlarımız orada. Yapılacak yeni yardımlarla birlikte istiyoruz ki, daha önce Muzafferabad şehrinde kurduğumuz gibi, hastaneleri, okulları, camileri, misafirhaneleri, konutlarıyla orada Türkiye'nin oluşturduğu bir şehir kuralım."
Türkiye'nin artık sadece ülke içinde değil, bölgede ve dünyada yıldız ülke konumuna yükseldiğine vurgu yapan Erdoğan, "Hamdolsun, şu anda Türkiye ilk çeyrekte büyüme olarak yüzde 11.7'ye ulaştı. İngiltere ekonomisine bakıyorsunuz 0.2 küçüldü. Norveç ekonomisi yüzde 0.5, İrlanda 0.6, İspanya 1.3, Yunanistan 2,5, Romanya 2.6, Bulgaristan 3.6 oranında küçüldü. Aynı dönemde 2010 yılının ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisi yüzde 11.7 büyüdü. Dünyada dördüncüyüz. Avrupa'da birinciyiz. Buraya durup dururken gelmedik ki. Nasıl oldu da geldik? Yani biz kalkıp küresel kriz başladığında bu kardeşiniz Ankara'da dedi ki ekonomik kriz bizi teğet geçecek. Hemen dalga geçmeye başladılar. Aynı adamlar, 'Teğet bile geçmedi." diyorlar. Evelallah yere sağlam bastık. Sağlam basıyoruz. İşsizlikle mücadele de şurada iki üç ay önce başladığımız noktaya döneceğiz dedik. Buyurun yüzde 11'e geldik. Daha da aşağı düşeceğiz. Hiç endişeniz olmasın. Bu umut verici tablo ile daha iyi bir konuma ulaşacağız." değerlemesinde bulundu.
Son olarak referandum konusuna da değinen Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: "Bu halkoylaması sıradan bir olay değil. Sakın bu olayı kaçırmayın. Çok çalışın, çok gayret edin. Çünkü bu bir parti oylaması değil. Çok farklı bir şey. Burada Türkiye'nin geleceğini oylayacağız. Çocuklarımızın geleceğini oylayacağız. Kendimizin geleceğini oylayacağız. Ah biraz daha çalışaydım demeyelim. Şurada 23-24 gün kaldı. Hadi göreyim sizi. İki bayram birden yapalım inşallah."