24 TV'de yayınlanan ''Ankara Masası''nda soruları yanıtlayan Atalay, Suriye'ye ait yolcu uçağının Esenboğa Havalimanı'na indirilmesine ilişkin, Türkiye'nin uluslararası hukukun içinde olmaya her zaman özen gösterdiğini belirtti.
Türkiye'nin yapması gerekeni yaptığını ifade eden Atalay, ''Yapmazsa yanlış olur. O bilgiler geldiği halde, o istihbarat alındığı halde Türkiye, bu tedbiri almazsa burada hata yapar'' dedi.
Gelişmeleri adım adım izlediklerini ve çok da haklı olduklarını gördüklerini dile getiren Atalay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''malzemeler gösterilsin'' demesini eleştirdi.
''Bizim ana muhalefet liderimiz maalesef böyle ucuz, hemen, hızlı, cahilce bir şeyler söyler, fazla düşünmeden, fazla çalışmadan. Böyle bir ifade, 'gösterilsin' falan diyor'' ifadelerini kullanan Atalay, CHP'nin son dönemlerde, bu tür uluslararası sorunlarda sorumsuz davrandığını savundu.
Uluslararası toplantılarda CHP'nin, iktidara karşı olmak adına, kendi ülkesi aleyhine şeyler söylediğini belirten Atalay, ''Türkiye'yi oralarda artık, Rum ve Ermeni lobisi değil, ana muhalefet partisi şikayet ediyor'' dedi.
Suriye konusunda CHP'nin genel bir tavrı olduğunu ifade eden Atalay, CHP'nin içindeki hangi hassasiyetlerden dolayı Suriye'ye destek verdiklerini herkesin bildiğini dile getirdi.
Atalay, şöyle devam etti:
''Kendi vatandaşını tepeden uçakla bombalayan bir diktatöre açık destek veriyorlar. Suriye uçağı konusunda da ana muhalefet genel başkanının 'Varsa silah açıklasınlar, göstersinler' diye adeta uluslararası topluma Türkiye'yi şikayet eder tavrını ben bütün bu tutumlarının geneli içinde ele alıyorum. Doğrusu büyük bir sorumsuzluk. Herhalde dünyada da böyle bir ana muhalefet partisi de yoktur, kendi ülkesini sürekli uluslararası alanlarda şikayet eden.''
-''Bu, bir savaş kararı değil''-
Atalay, Akçakale'ye top mermisinin düşmesinden sonra Hükümet'in TBMM'den yetki aldığını hatırlatarak, ''Bu yetkiyi almak durumundaydı. Bu yetkiyi almazsa yanlış olur'' dedi.
Hükümet'in ''tedbir olsun'' diye TBMM'den izin istediğini belirten Atalay, şunları kaydetti:
''Bu, savaş meselesi değil. Bu, bir savaş kararı değil. Tezkereler, savaş kararı değildir. Tezkereler, muhtemel gelişmelere dönük elimizde bir tedbirimiz olsun, başka bir şey değildir. Savaş kararı, ayrı bir şeydir. O tezkerenin gereğini yapmak, hangi safhada, hangi derecede olayların gelişmesine bağlıdır. Savaş, öyle basit bir şey değildir. Savaş, ciddi bir karardır. Bu, bir savaş tezkeresi de değildir. Elimizde doğru ciddi bir tedbirdir. Nitekim bu çerçevede Hükümet de bu tezkereyi büyük bir sorumluluk içinde kullanacaktır, kullanıyor da şu anda. Ama yakın vadede, uluslararası toplumdan bağımsız olarak, Türkiye'nin tek başına bir savaşı düşünülmemeli. Böyle bir şey ortada yok şu anda. Öyle bir şey söz konusu değil. Suriye politikasında biz, uluslararası toplumu daha duyarlı olmaya çağırıyoruz.''
Vicdanı olan herkesin Suriye'de yaşananları gördüğünü dile getiren Atalay, Suriye'deki olaylarda yaklaşık 30 bin kişinin hayatını kaybettiğine dikkati çekti. Rusya ve Çin veto ettiği için BM'nin Suriye'ye müdahale kararı çıkartmadığını dile getiren Atalay, uluslararası camianın duyarlı olmadığını söyledi.
Türkiye'ye gelen Suriyeli sayısının 100 bini bulduğuna dikkati çeken Atalay, bu konuda da uluslararası camianın duyarlı olmadığını bildirdi.
Başbakan Yardımcısı Atalay, Suriye'deki gelişmelerin son dönemdeki terör olaylarında önemli bir faktör olduğunu vurgulayarak, terör örgütü üyelerinin yaklaşık üçte birinin Suriye kökenli olduğunu ifade etti.
Suriye'nin terör örgütüne destek verdiğini kaydeden Atalay, Suriye sınırından özellikle Amanos Dağı'ndan geçişler olduğunu söyledi.
-''Yaptığımız planlamanın aksine bir karar çıkmış oldu''-
Yerel seçimlerin öne alınmasını öngören teklife verilen kabul oylarının sayısı hatırlatılarak, bundan sonra yapılabileceklere ilişkin Atalay, ''Bu planlanan bir şey değil. Yaptığımız planlamanın aksine bir karar çıkmış oldu'' diye konuştu.
Yerel seçimlerin öne alınmasını aslında bütün partilerin istediğini belirten Beşir Atalay, ''Gizli oylamaya bir şey de denilemez. Ama bu, doğrusu çok sürpriz. Niye böyle oldu- Bunu, bu oylamanın sonuçlarını herhalde grubumuz, parti grupları irdeliyordur'' dedi
Atalay, ''Bundan sonrası ne olur- Bu konuda yine Anayasa ve demokratik süreç içinde ne olması gerekiyorsa o olacak. Bizim partimizin henüz bir kurumsal kararı çıkmış değil. Parti kurullarımızın bu konuda bir değerlendirme yapıp 'şöyle yapacağız' diye bir açıklaması söz konusu değil'' ifadelerini kullandı.
Bu konuda referandumu hiç kimsenin istemediğini vurgulayan Atalay, şunları kaydetti:
''Referandum dediğiniz başlı başına seçim, ülke genelinde ciddi bir seçimdir bu. Şu anda hiç kimse bunu planlamış değil, bizim de öyle bir beklentimiz yoktu. Yani gerekirse bizim referandumdan, seçimden parti olarak kaçınacak bir şeyimiz yok ama ülke açısından, ülkenin şartları açısından, önümüz kış zaten, bir referandum, doğrusu bir de tarih yetişmiyor zaten. Maksat hasıl olmuyor. Bir yıla erken alınmasını da referandumla sağlayamazsınız. Burada tercih edilen zannediyorum o değil. Ya Meclis'e geri gelecek, tabii Cumhurbaşkanımızın oradaki kararı önemli, o zaman ya geri oylanacak veya bundan vazgeçilecek. Ama üzerinde herhalde daha biraz çalışılır, o konuda bir karar çıkar. Çok fazla tedirgin olacak bir konu da değil. Siyasetin, demokrasinin içinde gelişmeler kendi çözümünü de bulur. Vatandaşlarımızın da çok fazla tedirgin olmasını bu manada biz de istemeyiz.''
Atalay , referandum ihtimalinin çok zayıf olduğunu da sözlerine ekledi.
Muhabir: Fatma Can - Sarp Özer
Yayıncı: Tolga Özgenç
Başbakan Yardımcısı Atalay'ın Açıklaması
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, ''Savaş, öyle basit bir şey değildir. Savaş, ciddi bir karardır. Bu, bir savaş tezkeresi de değildir. Elimizde doğru ciddi bir tedbirdir. Nitekim bu çerçevede Hükümet de bu tezkereyi büyük bir sorumluluk içinde kullanacaktır, kullanıyor da şu anda. Ama yakın vadede, uluslararası toplumdan bağımsız olarak, Türkiye'nin tek başına bir savaşı düşünülmemeli'' dedi.