Bozdağ, NTV'deki "Günün İçinden" programında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Demokratikleşme paketine ilişkin ip uçlarının sorulması üzerine Bozdağ, demokratikleşme konusunun hükümetin her daim gündeminde olan, birinci konu olduğunu söyledi.
Bozdağ, AK Parti'nin iktidara geldiği günden bu yana, Türkiye'nin pekçok alanda demokratikleşmesini sağlamak için büyük reformlar yaptığını, büyük adımlar attığını anlattı. Bu sayede Türkiye'nin bugün çok farklı bir noktada olduğunu dile getiren Bozdağ, şunları kaydetti:
"Son çalışma, esasında bizim 11 yıldır süregelen, demokratikleşme konusunda Türkiye'yi daha ileriye taşıma, Türkiye'deki demokrasiyi kökleştirme ve kurumsallaştırma konusunda attığımız adımların bir devamı mahiyetinde adımlar olacaktır. Bu adımların muhtevası üzerine, ipucu düzeyinde de olsa girmek istemem. Çünkü onlarla ilgili şu anda çalışmalar nihayetlendi. Pazartesi günü Sayın Başbakanımız bunu Türkiye kamuoyuyla paylaşacak. Paylaştıktan sonraki süreçte, bunların detayları üzerinde daha sağlıklı bir tartışmayı yaparız. Çünkü paketin kamuoyuna açıklanmasından sonra, pakete yönelik pek çok eleştiriler, pekçok övgüler olacaktır. Belki 'şunlar da ilave edilsin veya şuralar şu şekilde revize edilsin' diye başka şeyler de olacaktır. O tartışmaları da beraber, süreç içerisinde yaşayacağız ve paketin açıklanmasından sonra detaylara ilişkin, neler yapıldığına ilişkin, ne getirip götürdüğüne ilişkin değerlendirmeleri ondan sonra yaparsak daha farklı olur."
-"Tarihi bir paket olduğunu düşünüyorum"
Paketin içindeki her konunun, Türkiye kamuoyunun bildiği konular olduğunu vurgulayan Bozdağ, "Belki değiştirilmesini beklemediği konular olabilir. Belki zaman için 'şimdi mi' diyebileceği konular olabilir. Sonuçta bu paketin içeresinde olan konular basında, yayında, siyasetin dilinde, farklı şekillerde ele alınan konular. Ancak basının hiç ele almadığı konular da var. O yüzden bu paket, içerisinde pek çok yeniliği getirecek. O anlamda Sayın Beşir Atalay'ın dediği gibi, milletimizin bazen 'böyle bir şey yoktu' diye düşündüğü şeyler de işin içinden çıkabilir. Ancak sonuç itibarıyla bunların hepsi kamuoyuna açıklandığı zaman, eleştireni de olacak takdir edeni de. Tarihi bir paket olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
Bozdağ, "KCK davalarını etkileyebilecek düzenlemeler beklenebilir mi ?" sorusuna karşılık, "Kişilere özel bir düzenleme yok paket içerisinde. Devam eden soruşturmalara, davalara özel düzenleme yok. Birilerinin tahliyesi veya birilerinin birtakım imkanlardan yararlanması, bu anlamda devam eden davalar için bir düzenleme yok. Çünkü demokratikleşme konusunda adımlar atıyoruz, cezalarla ilgili, ceza mevzuatıyla ilgili bir düzenleme yapmıyoruz. Tabii ceza mevzuatına ilişkin, demokratikleşmede önemli olan bazı konular da işin içinde var. Fakat birtakım davalara özel imtiyaz tanınan düzenlemeler söz konusu değil" cevabını verdi.
Farklı kesimlerin paketin hazırlanma sürecine ilişkin eleştirilerine yönelik görüşü sorulan Bozdağ, paketin hazırlanması sürecinin kamuoyunun önünde aleni bir çalışmayla olmadığını belirtti.
Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz bunu şunun için yaptık; geçmişte hatırlarsanız Türkiye'de yeni anayasa fikrini ortaya attığımızda bir komisyon oluşturduk. O zamanki arzumuz, bu komisyon bir çalışma yapsın, sonra kamuoyunun önüne biz bir metinle çıkalım, bu metin üzerinde tartışalım. Sonra o metni tartışmalara göre yeniden revize edip, daha sonra bunu Meclisin gündemine somut olarak sunalım. Düşüncemiz oydu. Ancak sonra, 'AK Parti mutfağında hazırlanıyor anayasa, olur mu? Kapalı kapılar ardında mı olur?' gibi bir sürü eleştiri geldi. En son 26 maddelik anayasa değişikliğimiz; elimize metin almadan, partileri gezerek, STK'ları gezerek dedik ki; 'biz bir demokratikleşme adımı atmak istiyoruz, anayasada önemli reformlar yapmak istiyoruz, şu şu ana başlıklar da olabilir, sizin önerdiğiniz konular da olabilir, biraraya gelelim, öneriler neyse beraber yapalım.' Bu sefer dediler ki; 'Hükümet ne yaptığını bilmiyor, bizden akıl sormaya gelmiş, elinde bir metin yok.' Onun için hangisini yapsak, kamuoyunun önünde tartışsak 'elinde bir metin yok bizden akıl alıyor, bizden kopya çekiyor' diyecek, başka başka eleştiri yapacak. Perde arkasında da yaparsan onu da eleştirecek."
Önemli olanın, nasıl ve nerede yapıldığından ziyade, yapılanın gerekli, doğru ve yararlı olması olduğunu vurgulayan Bozdağ, yaptıkları çalışma sonucunda ortaya çıkan somut metinler kamuoyuna açıklandıktan sonra, herkesin zaten bir konu üzerinde tartışacağını ifade etti.
-"Mutfakta biz Türkiye için, demokratileşme konusunda çok önemli hazırlıklar yaptık"
Bozdağ, belirsiz bir konu üzerinde tartışılmasını istemediklerini dile getirerek, "Somut önerilerimiz var ve onun formülasyonunu biz yapmışız. Bunu kamuoyunun önüne koyacağız, kamuoyu bunu tartışacak. Ondan sonra biz bu tartışmalar çerçevesinde oradan gelen eleştirileri de dikkate alarak, bunları olgunlaştırıp Meclise göndereceğiz. Bu çok normal bir şey. Bizim yaptığımız, demokratik birçok ülkede uygulanan usulün ta kendisidir" diye konuştu.
Bunun bir "mutfak çalışması" olduğunu vurgulayan Bozdağ, "Mutfakta biz, Türkiye için demokratileşme konusunda çok önemli hazırlıklar yaptık. Bu hazırlığımızı Türkiye kamuoyunun önüne getireceğiz. Ondan sonra kamuoyu tartışacak" dedi.
Bozdağ, çalışmanın revizyona açık olacağını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Onun içerisinde diyelim ki, biz doğru, yararlı, gerekli olduğuna inanıyoruz. Fakat bizim doğru dediğimiz şey tartışmasız yanlış çıkabilir, o zaman biz bu yanlışta ısrar etmeyiz. Ancak doğruysa bizim dediğimizi birileri eleştiriyor diye, o doğruyu yapmaktan da vazgeçmeyiz. Eleştiriye açığız. Ancak eleştirilerin önyargısız, objektif olması ve doğru veriler üzerinden, gerçeklikler üzerinden yapılması önemli. Yoksa partilerin siyasal pozisyonuna göre eleştirilerden hareketle adım atarsak, doğruyu bulmakta zorlanırız. CHP'nin ne söyleyeceğini az çok biliyorum. MHP'nin ne söyleyeceğini, BDP'nin ne söyleyeceğini biliyorum. Nereden biliyorum? MHP'li birinin siyasal pozisyonu böyle bir konuda ne olur, CHP'linin birinin, BDP'li birinin ne olur, bunu öngörerek oradan çıkarıyorum. Partiler, siyasal pozisyonunun ötesinde bu ortaya çıkan paketin özü, esası üzerinde, gerçekten bilimsel, objektif değerlendirme yaparsa, biz onlardan elbette istifade ederiz. Bugüne kadar pekçok istifadede bulunduk. Bundan sonra da yaparız."
-"Demokratikleşme, Türrkiye'nin tamamını ilgilendiren bir konu"
Demokratikleşme paketinin çözüm sürecine etkisine ilişkin soru yöneltilen Bozdağ, Türkiye'de herkesin arzusunun terörün bitmesi ve bir daha silahların asla konuşmayacağı bir ortamın oluşması olduğunu söyledi.
Bozdağ, bunun bir günde ulaşılacak bir hedef olmadığını, zaman alacağının çok açık olduğunu kaydetti.
Demokratikleşme konusunun Türkiye'nin tamamını ilgilendiren bir konu olduğuna işaret eden Bozdağ, "Terörle sadece bunu irtibatlandırır, ondan sonra bu adım terör için atılıyor denilirse, yarın terör başladığında 'boşa adım attık' olur. Halbuki demokratikleşmeyi biz, milletimizin tamamı için yapıyoruz. Attığımız adımlar bir bölgeye, bir etnik yapıya, bir inanca, bir gruba dönük adımlar değil. Türkiye'nin bütün bölgelerine, bütün vatandaşlara, hangi görüşe, inanca sahip olursa olsun bütün insanlarımıza dönük adımlar atıyoruz. Bunlar terör olmasa da Türkiye'nin yapması gereken şeyler. PKK terör örgütüyle bağlantılı konular değil. Türkiye'nin yapması gereken doğru şeyler olduğu için biz bunları yapıyoruz, yoksa birileri istedi diye değil" değerlendirmesinde bulundu.
Bozdağ, geçmişte de pek çok doğru şeyler yaptıklarını, bundan sonra da bunu yapmaya devam edeceklerini söyledi.
Bunları doğru zamanda yapmanın önemli olduğuna işaret eden Bozdağ, parti ve iktidar olarak doğru adımları doğru zamanda atmaya hep özen gösterdiklerini belirtti.
Bozdağ, demokratikleşme için de bugüne kadar birçok adım attıklarını ve bunu sürdüreceklerini vurgulayarak, "Bu form bir paket değil, attığımız adımlardan sadece biri" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ Açıklaması
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, demokratikleşme paketiyle ilgili olarak, "Kişilere özel bir düzenleme yok paket içerisinde. Devam eden soruşturmalara, davalara özel düzenleme yok. Birilerinin tahliyesi veya birilerinin birtakım imkanlardan yararlanması, bu anlamda devam eden davalar için, bir düzenleme yok" dedi.