Batı Trakya'da Müftü Atamasını Eleştiren Gazetecilere Hapis

İskeçe'de yayımlanan Millet Gazetesi'nin sahibi Cengiz Ömer ve başyazarı Feyzullah Hasankahya, İskeçe ve Gümülcine'deki müftülüklere atama yoluyla görevlendirme yapılmasını eleştirdikleri için 20'şer ay hapis cezası aldı Feyzullah Hasankayha:'Biz, Millet Gazetesi olarak din ve vicdan özgürlüğüne aykırı olan bu tür yanlış uygulamaları basın yoluyla dile getirdiğimiz için, çeşitli bahanelerle hakkımızda davalar açılıyor. Bizi korkutmak, sindirmek istiyorlar. Yıldırmak istiyorlar, haklarımız savunmaktan vazgeçirmek istiyorlar. Korkmuyoruz, asla susmayacağız' Cengiz Ömer:'Müftülük meselesi, yıllardır çözüm bekleyen bir sorun. Gazete olarak bu konuda gösterdiğimiz gayret ve mücadele, azınlığın kabul etmediği 'tayinlilerin' şikayeti üzerine, Yunan adaleti tarafından yargıya taşındı ve 20'şer ay hapse mahkum edildik'

Batı Trakya'da, İskeçe ve Gümülcine'deki müftülük makamlarına Yunan devleti tarafından atanan müftülere basın yoluyla hakaret etmekle suçlanan Millet Gazetesi sahibi Cengiz Ömer ve gazetenin başyazarı Feyzullah Hasankahya, 20'şer ay hapis cezasına mahkum edildi.

İskeçe ve Gümülcine'deki atanmış müftüler Mehmet Emin Şinikoğlu ve Cemali Meço'nun, İskeçe'de yayımlanan Millet Gazetesi'nde, Hasankahya imzasıyla yayımlanan bir yazıda, kendilerine hakaret edildiği gerekçesiyle gazetenin sahibi Ömer ve Hasankahya hakkında açtıkları hakaret davası, İskeçe Üç Hakimli Ceza Mahkemesi'nde görüşüldü.

Mahkeme, Ömer ve Hasankahya'nın, 3 yıl ertelemeli olmak üzere 20'şer ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.

Karara bir üst mahkeme nezdinde itiraz eden Ömer ve Hasankahya serbest bırakıldı.

Hasankahya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Batı Trakya'da, Müslüman Türk Azınlığın, anlaşmalarla teminat altın altına alınan haklarının, Yunan yönetimi tarafından sürekli ihlal edildiğini belirterek, Millet Gazetesi'nin hakkında, bu ihlalleri basın yoluyla dile getirdiği için davalar açıldığını söyledi.

Batı Trakya'da müftülük sorununun, "kronik azınlık sorunları"ndan biri olduğunu ifade eden Hasankahya, "Batı Trakya Müslüman Türklerinin, din ve vicdan özgürlüğü bağlamında en temel hakkı olan dini kurumlarını yönetme hakkı engelleniyor. Müftülük kurumu, Müslümanların en mahrem kurumlarından biridir. Gayrimüslim bir ülkede, müftülük kurumunun yönetimine kimin layık olduğunu en iyi bilen, Müslüman Türk Cemaati'dir. Maalesef Yunan yönetimi, Batı Trakya Müslüman Türklerine hiç danışmadan, diktatörvari bir şekilde, toplumun tasvip etmediği liyakatsiz ve kişiliksiz şahısları, müftülük kurumunun başına zorla dayatıyor." diye konuştu.

- "Bizi korkutmak, sindirmek istiyorlar"

Hasankahya, Millet Gazetesi'nin bu gibi sorunları dile getirdiği için, bazı çevrelerin hedefi haline geldiğini vurgulayarak şöyle devam etti:

"Biz, Millet Gazetesi olarak din ve vicdan özgürlüğüne aykırı olan bu tür yanlış uygulamaları basın yoluyla dile getirdiğimiz için, çeşitli bahanelerle hakkımızda davalar açılıyor. Bizi korkutmak, sindirmek istiyorlar. Yıldırmak istiyorlar, haklarımız savunmaktan vazgeçirmek istiyorlar. Korkmuyoruz, asla susmayacağız. Uluslararası antlaşmalardan doğan bütün haklarımızı sonuna kadar her platformda dile getirmeye devam edeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Allah doğruların yardımcısıdır."

- Ömer: "Tarihe geçecek bir dava"

Millet Gazetesi'nin sahibi Cengiz Ömer ise, davayla ilgili sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, İskeçe Mahkemesi'ndeki duruşmanın görüşülme şekliyle "tarihe geçecek türden bir dava olduğunu" belirterek, "Müftülük meselesi, yıllardır çözüm bekleyen bir sorun. Gazete olarak bu konuda gösterdiğimiz gayret ve mücadele, azınlığın kabul etmediği 'tayinlilerin’ şikayeti üzerine, Yunan adaleti tarafından yargıya taşındı ve 20'şer ay hapse mahkum edildik." ifadelerini kullandı.

Yunanistan'da, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığın dini liderleri, müftüler ve azınlığa ait vakıfların idare heyetleri, devlet tarafından yapılan atama yoluyla belirleniyor. Türk azınlık ise bu uygulamalara karşı çıkarak kendilerinin seçtiği müftülerin görev yapmasını istiyor.

Hasankahya, dava konusu olan yazısında, İskeçe ve Gümülcine'deki müftülük makamlarına atama yoluyla getirilen müftülerin, Müslüman halk tarafından seçimle belirlenmediği için, anlaşmalara ve kanunlara uygun olmadığını, dolayısıyla "müftü sıfatını taşımayı hak etmediklerini" yazmıştı.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile