'Bronzlaştırıcı Tesettür Mayosu İle İlgili Çalışıyoruz'
Haşema Tekstil'in Sahibi Mehmet Şahin: 'Bronzlaştırıcı tesettür mayosu ile ilgili çalışmalarımız var. Havuz modellerinde başarılı olduk. Bazı havuz modellerimizde yüzde 70 oranında bronzlaşma sağlıyoruz. Tam tesettür mayosunda istenilen yüzde 7080'lik bronzlaşmayı henüz sağlayamıyoruz. Bunun için de ciddi bir ArGe çalışması yapıyoruz. Önümüzdeki seneye ürünü yetiştirebiliriz' 'Mayo kumaşının çabuk kuruması için hafif ve ince, sık dokunmuş ve yüzen kişiye kolaylık sağlaması için likralı olması gerekiyor. Tesettür mayosu dış görünüşünden de ibaret değil. Astar, içlik, bone kullanıyoruz. Ürünlerimize her sene bir şeyler de eklemeye çalışıyoruz' 'Dünyanın bütün ülkeleri bizim muhatabımız. İhracat yapıyoruz ama ağırlıklı işimiz yurt içinde. Bizim ürünlerimiz yaklaşık 70 ülkeye ulaşmıştır. Ürünlerimizi göndermediğimiz kıta kalmadı'
Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan Haşema Tekstil'in Sahibi Şahin, tesettür mayosunu ilk defa kendilerinin üretmesi ve piyasada hakim olmalarından dolayı Haşema markasının tüketiciler tarafından yaygın olarak kullanıldığını kaydetti.
Şahin, Haşema markası olarak ilk ürünlerinin uzun erkek şortu olduğunu, daha sonra tesettür kadın mayoları, aktif spor kıyafetleri, eşofman ve kapri gibi ürünler ürettiklerini ifade ederek, "İlk çıktığımızda dünyada ve Türkiye'de rakibimiz yoktu. Haşema denildiğinde ürünlerimiz akla geliyordu. Ama şu anda rakiplerimiz çoğaldı, toplumda bu konuda bilinç de oluştu. Mayo deyince Haşema marka olarak diğerlerinden ayrışıyor." diye konuştu.
Ürünlerinin fonksiyonelliği ve müşteri memnuniyetinin çok önemli olduğunu aktaran Şahin, kumaşın kuma, güneş ışınlarına, klora dayanıklılığının önemli olduğunu, kumaşı bu konulardaki haslık derecesinde 5 üzerinden 4 puan almadığı sürece kullanmadıklarını söyledi.
Şahin, kumaşın çabuk kurumasını çok önemsediklerini, ürünlere su itici apre yaptırdıklarını anlatarak, "Mayo kumaşının çabuk kuruması için hafif ve ince, sık dokunmuş ve yüzen kişiye kolaylık sağlaması için likralı olması gerekiyor. Tesettür mayosu dış görünüşünden de ibaret değil. Astar, içlik, bone kullanıyoruz. Ürünlerimize her sene bir şeyler de eklemeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Bronzlaştırıcı tesettür mayosu için çalışıyoruz"
Mehmet Şahin, bronzlaştırıcı tesettür mayosu ile ilgili çalışmalarının olduğunu belirterek, "Bronzlaştırıcı tesettür mayosu ile ilgili çalışmalarımız var. Havuz modellerinde başarılı olduk. Bazı havuz modellerimizde yüzde 70 oranında bronzlaşma sağlıyoruz. Tam tesettür mayosunda istenilen yüzde 70-80'lik bronzlaşmayı henüz sağlayamıyoruz. Bunun için de ciddi bir Ar-Ge çalışması yapıyoruz. Önümüzdeki seneye ürünü yetiştirebiliriz. Kadınlar için bronzlaştırıcı yarı tesettür havuz mayosu üretirken erkekler için de bronzlaştırıcı tişört yaptık." şeklinde konuştu.
Deniz tatili anlayışının yaygınlaştığını, tatil yapma imkanlarının da arttığını ifade eden Şahin, "Eskiden bırakın kadın tesettür mayosunu, uzun erkek şortlarını ilk çıkarttığımızda mağazalarda satmaya ikna edemezdik. Şimdi bu algı değişti." dedi.
Şahin, moda, renk, trend ve göz alışkanlıklarına üretim yaparken dikkat ettiklerini, renklerin uyumu, fonksiyonellik, süreklilik ve revizeyi önemsediklerini anlatarak, şunları kaydetti:
"İnsanlar aldığı ürünü kullansın, yıpratsın, eskitsin, aradan 10 sene geçsin sonra getirip Haşema'ya versin yenisini alsın'ı bile yapıyoruz. Mesela 20 yıllık erkek Haşeması kullanan müşterilerimiz var. Onlara diyoruz ki getirin onları biz size yenisini bedava vereceğiz. Biz bundan mutluluk duyuyoruz. Bir ürünümüzün 10, 15, 20 sene kullanılması bizim için mutluluktur. Bir ürünü kullanıp, eskitmeden kullanıp atmak israftır, ekonomiye de zarardır."
- "Ürünlerimizi göndermediğimiz kıta kalmadı"
Bu işin Türkiye'den doğup bütün dünyaya yayılmasını istediklerini belirten Şahin, "Dünyanın bütün ülkeleri bizim muhatabımız. İhracat yapıyoruz ama ağırlıklı işimiz yurt içinde. Bizim ürünlerimiz yaklaşık 70 ülkeye ulaşmıştır. Ürünlerimizi göndermediğimiz kıta kalmadı." diye konuştu.
Şahin, eskiden tek mağazayla çalışmalarına rağmen kışın siftahsız günlerin olduğunu anlatarak, şimdi 6 mağazalarının bulunduğunu ve kışın da yazın da siftahsız günün geçmediğini dile getirdi.
Yüzmenin her geçen gün daha da yaygınlaştığını aktaran Şahin, böylelikle talebin de yükseliş gösterdiğini bildirdi.
- "Tekstilin Türkiye'de sahiplenilmesi gerektiğini düşünüyorum"
Aynı zamanda Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Tekstil ve Deri Sektörü Kurulu Başkanlığını yürüten Şahin, "Kendi inanç ve kültürümüzün kılık ve kıyafet yoluyla diğer dünya ülkelerinde tanıtılması ve yayılması için etkinlik yılı başlattık. Bu yılın mayıs ayından gelecek yılın mayıs ayına kadar etkinlik yılımız sürecek. Sempozyum, yarışma, seminer, STK'larla görüşmeler ve dayanışmalar yapılacak. Kendi inanç ve kültürümüze uygun olarak tasarladığımız kıyafetleri diğer ülkelere taşımak istiyoruz." ifadelerini kullandı
Şahin, Türkiye'deki vatandaşların dışarıdan gelen tasarım ve kıyafetlerin etkisi altında olunduğunu ifade ederek, kendilerinin değişen beklentilere, değişmeyen değerlerle cevap vermek istediklerini, bunun için çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Katma değerli üretime destek verilmesi gerektiğini anlatan Şahin, "Tekstilin Türkiye'de sahiplenilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu yapılırken de fasonculuktan çıkılarak yapılması lazım." değerlendirmesinde bulundu.