Büyük İkramiyeyi Kazanın Ruhsal Durumu

Her yıl Milli Piyango’nun düzenlediği büyük çekilişler olduğunu belirten Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Uzm.Dr. Mehmet Çevik, büyük ikramiye sonucu 2 temel sorunun olduğunu, bunların kazananlar ve kazanamayanlardan oluştuğunu belirtti.

Çevik, “Evrenin doğası değişimlere alışkındır. Bu bir değişimdir. Milli Piyango’dan 55 milyon TL sana-bana çıkarsa, bu çok büyük bir değişimdir. Evren değişimlere alışkındır. Fakat değişimlerin hızlı olmasına alışkın değildir. Sıkıntı zaten burada yaşanıyor. Örneğin bir fabrikatöre 55 milyon TL çıksa, bu adamda çok büyük bir değişiklik olmaz. Ama normal bir insana çıkında bu para çok büyük değişikliklere neden olabilir. Sıkıntı da buradan yaşanır” dedi.

İnsanoğlunun kendini bir şeye hazırladığı zaman o şeyden zarar görmeyeceğinin altını çizen Çevik, “İnsanlar sert geçişlere alışkın değildir, insanoğlu yumuşak geçişleri sever. Maddi durumu çok iyi olmayan bir insan, Milli Piyango biletini aldığı zaman ilk önce hayalini kurar. Bu hayalini kurma meselesi bireyin kendini alıştırma çalışmasıdır. Ama vizyonu 55 milyon TL kadar büyük bir paranın karşılığını genellikle oluşturmaz. Geliri düşük bir adamın hayali ev ve araba almaktır. Örneğin geliri düşük bir adamın ev, araba ve borcunu ödemesi 500 bin TL olsa, geri kalan 54 milyon 500 bin TL’yi ne yapacak? Şimdi bu adam ne yapacak? Bu adamın hayalleri bitti. 54 milyon 500 bin TL gibi bir para elinde kaldı. İşte o ‘sapıtma’ dediğimiz olay kendini alıştıramamadır. Yani yeni durumunu adapte edememedir. Aynı adam durumu iyi olsaydı, bu para çıksaydı, o zaman çok büyük bir sorun olmazdı ve kendini adapte etmeye başlardı. Bir anda bu para adapte olmayı zorluyor. 55 milyon TL’yi tek başına bir insanın alması, ‘psikolojisini bozar’ demek çok büyük bir yanlışlık olur. Önemli olan insanın geçişe hazırlaması veya esnekliğidir” diye konuştu.

BÜYÜK İKRAMİYEYİ KAZANAMAYANLAR

Büyük ikramiyeyi kazanamayan açısındaki sıkıntının kazanandan daha büyük olmadığının altını çizen Çevik, “Belli bir duygusal yatırımı var, planları var. Sadece kazanmak büyük ikramiyeyi kapsamıyor. Bazı alt ikramiyeler de var. Onlarla ilgili de düşünceler de olabilir. Ama herkesin hedefi büyük ikramiyedir. Eğer ki birey büyük ikramiyeye karşı aşırı konsantre ise yani büyük ikramiye çıktığında neler yapacağına dair kendini iyiden iyiye koşullamışsa ve o hayatındaki tek hedef haline gelmişse, işte burada temel hayat enerjisini kaybetmiş oluyor. Burada kişilerin bütün hayatını belli bir noktaya veya hedefe kilitlememeleri gerekiyor. Bu sadece büyük ikramiye için değil, bütün hayat için geçerlidir. Bu iyi bir şey değildir. Özellikle medyanın bunu normalize etmesi gerekiyor. Yani televizyonlara bakıyoruz, ’55 milyon TL ile şu oluyor, bu oluyor, şundan bu kadar alıyorsunuz’ gibi şeyler izliyoruz. Tabi ki bu bir ticaret ve ticari bir mesele ama bu işi yaparken de bu yönleri de düşünmek gerekiyor” şeklinde konuştu.