Çagin Hastaligi Kanserde Erken Teshis Hayati Öneme Sahip

“Çevre ile alakali ve kalitsal nedenler kanser riskini artiriyor”

Kanseri olusturan etkenlerin, çevre ile alakali faktörler ve kalitsal nedenler olarak iki grup altinda degerlendirilebilecegini söyleyen KTO Karatay Üniversitesi Saglik Bilimleri Yüksekokul Müdürü Doç. Dr. Füsun Sunar, “Kanserden korunma, ancak ona neden olan faktörlerin ortaya konmasi ve bunlardan uzak bir yasam ile mümkün olabilir. Çevre ile alakali nedenlerde sigara, yenilen yiyecekler, sismanlik, hormonlar, virüsler, fiziksel ve kimyasal ajanlar gösterilebilir. Ayrica kanser, kronik iltihabî olaylarda ve iyi huylu tümörlerin zemininde daha sik olarak gözlenmektedir” seklinde konustu.



“Sigara, kanserin en önemli nedeni”

Doç. Dr. Füsun Sunar, irsi kanser olgularinin ortaya konmasinin, bunlara özgün moleküler genetik analizlerin yapilmasinin ve tüm ailenin bu yönde uyarilmasinin, kalitsal tipte kanserlerden korunmada en önemli yaklasim oldugunun altini çizdi. Sunar, “Kanseri olusturan nedenlerin en basinda yer alan sigara kullanimi, toplumumuz için en önemli saglik problemlerinin basinda gelmektedir. Akciger kanserleri, erkeklerde en sik gözlenen kanser olup etiyolojide en önemli faktör sigaradir. Ülkemizde de yaygin olarak kullanilan sigaraya dair toplumsal düzeyde bir suur olusturulmasi gerekiyor. Özellikle gençlerimizin sigara ve benzeri aliskanlik yapan maddelerden uzak tutulmasi gelecegimiz için oldukça hayati bir meseledir. Gelismis ülkelerde sigara zitti propagandalar etkisini göstermekte, gençlerin sigara kullanimi gittikçe azalmaktadir. Ancak, gelismekte olan ülkelerde sigara kullanimi maalesef azalmamakta, aksine özellikle gençlerde artmaktadir” ifadelerine kullandi.

“Yanlis beslenme ve hareketsizlik kanseri tetikliyor”

Yenilen gidalar, gidalara konulan katki maddeleri, tatlandiricilar, yiyecekleri renklendiren kimyasal maddeler, yiyeceklerin pisirilme sekilleri dahil birçok faktörün, kanseri olusturan nedenler arasinda sayildigini belirten Sunar, “Asiri alkol tüketiminin agiz, girtlak ve yemek borusu kanserlerini arttirdigi bilinmektedir. Çagimizin en önemli problemlerinden biri olan asiri sismanlik, obezite ve yanlis beslenme, farkli türden kanserlere dogrudan veya dolayli yollardan neden olabilmektedir. Günümüzde Amerika Birlesik Devletleri’nde dahi kabul edilen insan sagligina en uygun beslenme sekillerinden biri, ülkemizin incisi Ege Bölgesi’nin beslenme sekli olan, her mevsim bulunabilen taze bitkilerin zeytinyagli pisirilmesi, peynir ve yogurt gibi süt ürünlerinin bol tüketilmesi, lifli gidalarin günlük diyetlerde önemli oranda yer almasi olarak tanimlanabilen beslenme seklidir. Bunun yaninda sürekli yapilan yürüyüs, kosu ve fiziksel hareketler gibi egzersizler kanserden korunmada önemli bir yer tutmaktadir” dedi.



“Düzenli kontrol ve erken tani ile tedavi mümkün”

Doç. Dr. Sunar, “Kisilerin kanserden korunmasi ve erken tani yaklasimlari, bu hastaligi bu denli korkulur olmaktan çikarabilir. Tarama yöntemleri ile erken tanisi konabilen; kolon, meme, prostat ve rahim agzi kanserlerinin tedavileri mümkün olabilmektedir. Ülkemizde KETEM ve Aile Sagligi Merkezlerinde bu kanserlerin periyodik taramalari yapilmaktadir. Günümüzde artik kanserle savasta, hastaliga yakalanmamak için alinan tedbirler daha ön planda düsünülmektedir. Bu da kanser olusturan etmenlerden elden geldigince uzak durmak, irsi kanser olma riski varsa bununla ilgili risklerin arastirilmasi ve erken tani için düzenli kontrol yaptirilmasindan geçmektedir. Saglik politikalarinin yani sira herkes kendi sagligi için üzerine düsen görevi almali ve hem korunma hem de erken tani için gerekeni yapmalidir” diyerek önemli tavsiyelerde bulundu.