Fazıl Say'a verilen mahkumiyeti değerlendiren TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Keşke bunları yaşamasak" dedi.
Cemil Çiçek, A Haber canlı yayınında Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün sorularını yanıtladı. Çiçek, sanatçı Fazıl Say'ın 10 ay hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin soru üzerine "Keşke olmasaydı bunlar. Çünkü bu tip mahkumiyetlerin kararları, bağlamından çıkarak uluslararası bir şeye dönüşüyor Türkiye ile ilgili. Keşke bunları yaşamasak. Biraz daha dikkatli davranarak, dikkatli karar vererek, dikkatli konuşarak, kimseyi kırıp dökmeden, incitmeden bunları yapıversek daha iyi olacak gibi geliyor bana" diye konuştu.
28 Şubat davasına ilişkin, "Sanki sadece askerler tarafından gerçekleştirilmiş bir süreç söz konusu. Başka unsurlar da var. Onlara neden dava yolu açılmadı" yönündeki eleştirilerin anımsatılması üzerine Çiçek, şunları kaydetti:
"Aslında bu böyle gözükür. Çünkü 28 Şubat'ta ben de parlamentodaydım. Ortada bir suç varsa, bu sadece belli bir kesim tarafından işlenmiş bir suç değil. Askeri darbelerde işi bir fiil yapan elbette o ülkenin silahlı kuvvetleridir. Ama buna çanak tutan,'nerede kaldınız?'deyip yollara düşen, ikide bir bu makamların kapısını aşındıran bir çok çevrenin olduğu bellidir. Onları gözardı ederek sadece belli bir kesimle ilgili uygulama olursa, bunun kamu vicdanı açısından kabullenilmesi zordur. Eksik olur o zaman. İş dünyası çok masum değil. Bir gecede kitle halinde partide bazı milletvekilleri oradan kalktı öbür partilere gitti, gitmek durumunda kaldı. Yaşadığımız çok dramatik olaylar var. Basının da nasıl olduğu belli. Bir sürü kitaplar yazıldı. Manşetlerin nasıl atıldığını söyleyen gazete patronları çıktı. Bunun için olaya bir bütünlük içinde bakmak lazım."
"Yargılama yapılabilir"
Saadet Partisi'nin, Refah ve Fazilet partilerinin yeniden yargılanması için Anayasa Mahkemesi'ne başvuru hazırlığı yapıldığına dair açıklamasını hukuki açıdan değerlendiren Çiçek, yeniden yargılama yapılabileceğini söyledi.
"Seçim mevzuatını yeni baştan ele almak gerekiyor"
Seçim barajı konusuna değinen Çiçek, barajın anayasa değil kanunun konusu olduğunu belirterek, "Bu paketin içinde var mı yok mu ben şahsen bilmiyorum. Bir kısım işleri, varmış gibi tartışıyoruz. Ama gelecek tasarıyı görmek lazım. Barajla ilgili bir kısım şeyler geçmişte de tartışıldı. Barajın en önemli gerekçesi istikrardır. Yüksek tutulmasının sebebi'Türkiye'de istikrarı sağlayalım, koalisyonlar olmasın.'Ama yüzde 10 barajı ile de koalisyonlar oldu. Bir yönü budur. Belki orta bir yol bulunabilir. İstikrarı da sağlayacak, temsilde adalete de imkan verecek bir çok yol ve yöntem bulunabilir. Aslında seçim mevzuatının tümünü birden ele almakta fayda var" şeklinde konuştu.
Grup toplantılarından şikayet etti
TBMM Başkanı Çiçek, grup toplantılarında yaşanan sıkıntılardan duyduğu rahatsızlığı da şöyle dile getirdi:
"Grup toplantılarının asli unsuru milletvekilleridir. Partilerimiz miting de konferans da panel de yapabilir. Bunları partisinde de meydanda da yapabilir. Ama TBMM grup toplantısının asli unsuru milletvekilidir. Ama grup toplantısında milletvekili geliyor, oturacak yer bulamıyor. Her sayın genel başkanın her gün konuşabileceği bir çok platform var. Dört partinin grup toplantısı da arka arkaya yapılıyor. O gün 13 bin civarında dışarıdan vatandaş geliyor. Bazen girişte giriş kartı bile bulamıyoruz. Bir de gergin ortam olduğunu düşünün. Bu ateşli grup konuşmalarından sonra orada bir tatsızlık çıkarsa, huzursuzluk olursa... Biz burada miting yapmıyoruz ki grup toplantısı yapıyoruz. Yasaklama tavrı meclislere yakışmaz. Bütün iş ve işlemler centilmenlik, nezaket ve mutabakat üzerine yürür. Ben parti grubunun önüne polis dikemem. İçtüzük var, her partinin grup yönetmelikleri var.'Grup toplantılarında milletvekilleri ve partinin üst düzey yöneticileri bulunur'diyor. Uygulamayacaksanız neden koyuyorsunuz? Biz bunu nasıl önleyeceğiz? Maalesef kuralsızlık kural haline geliyor. Seçime doğru tansiyon yükselir. Meclis koridorlarında seçim atmosferi içinde grup toplantıları yapılırsa, bunun sonucunda hepimizi üzecek durumlar olur. Bu benim fikrim değil, bir çok milletvekilinin bana talebidir, şikayetidir."
"KCK açıklaması köpüklü, taktik açıklama"
Çiçek, KCK'nın çekilme sürecini sonlandırdığını açıklamasına ilişkin olarak da bu açıklamaları yapanların kimler olduğuna bakmak gerektiğini söyledi. Örgütlerin hiçbir sözüne sonuna kadar inanılmayacağını söyleyen Çiçek, "Bu açıklamaların hepsi, köpüklü, taktik açıklamalar. Aynen barış, demokrasi vs lafları da boş kavramlardır. Ben şunları talep ederim, olmadığı takdirde yakarım, yıkarım, bombalarım gibi cebir ve şiddeti, talebinin karşısına koyarsan, bu lafları, bütün bunların içinde değerlendirmek gerekir" diye konuştu.
"Öcalan'ın ne istediğinin önemi yok"
Abdullah Öcalan'ın, "Siyasilerle müzakere yapmak istiyorum" dediğinin anımsatılmasına Çiçek, "İsteyebilir. Onun istemesi önemli değil. Hükümetin nasıl baktığı önemlidir. Talebin önemi yok, nasıl cevap verileceği önemlidir. Hükümet, çok açık, net açıklamalar yaptı. Talebin önemi yok, konfederal yapı da diyor, başka şeyler de diyor. Bunları karşılamak mümkün mü?" karşılığını verdi.
Kamuda başörtüsü
Çiçek, pakette, kamuda başörtüsü serbestliğine yönelik maddenin yer alacağına ilişkin haberlerin sorulması üzerine, bu konuda toplumsal mutabakatın görüldüğünü söyledi. Çiçek, eski gerginlik, tartışmanın olmadığını, geçmişte bunun üzerinde çok fazla siyasi tartışma yaptıklarını ve bunun bir şey kazandırmadığını, yeniden tartışmanın da topluma bir şey kazandırmayacağını söyledi.
"Böyle bir ortamda anayasa yapmak imkansız"
TBMM Başkanı Çiçek, yeni anayasa yapım sürecine ilişkin soruları da yanıtladı.
Anayasa yapmanın zor bir iş olduğuna dikkati çeken Çiçek, din, devlet, vatandaşlık, eğitim, kamu idarelerinin yeniden yapılanması gibi 7-8 konuyu, komisyonda karara bağlama imkanlarının olmadığını vurguladı. Çiçek, "Bunları en sona bırakalım, genel başkanlara götürelim, parti organlarında görüşülür" dediğini aktardı.
Komisyonda "vatandaşlık" maddesi üzerinde yapılan tartışmalar ve CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen'in konunun Meclis TV'de tartışılması önerisinin sorulması üzerine Çiçek, komisyonda tartışılanların, kamuoyunda tartışılmış olacağını, kamuoyunun bilgileneceğini belirtti.
Çiçek, zamanın iyice daraldığını, 19 Ekim'de iki yıl olacağını anımsatarak, "Yerel seçim süreci bana göre fiilen başladı. Böyle bir ortamda anayasa yapmak neredeyse imkansız. Bunu görmemiz lazım. Her işin bir zamanı var. Bu işin güneş batım noktasına geldik. Zamanı iyi kullanmak adına şöyle bir şey yapılabilirdi: Teklif ikiye indirilebilir, iki parti böyle, iki parti şöyle düşünüyor ya da bir üç parti şöyle, üç parti böyle düşünülüyor denilebilir. Bunları parti yetkili organlarına bırakarak, belki yüzün üzerinde maddeyi çözüme kavuşturmuş olabiliriz. Bence bu konularla ilgili yeteri kadar tartışma oldu, herkesin ne söylediği belli, vatandaşlık konusunda 4 partinin görüşü belli. Sabaha kadar müzakere yapsalar netice çıkmaz" diye konuştu.
Cemil Çiçek'ten Fazıl Say kararı yorumu
Fazıl Say'a verilen mahkumiyeti değerlendiren TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Keşke bunları yaşamasak" dedi.