Chatham House Ödülüne Kerry Ve Zarif Layık Görüldü

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, İngiltere'nin önde gelen düşünce kuruluşu 'Chatham House Ödülü'nün bu yılki sahipleri oldu.

John Kerry, İngiltere'nin başkenti Londra'da yapılan ödül törenine katılırken, Zarif'in ise yoğun programından dolayı etkinliğe gelemediği öğrenildi.

Chatham House'dan yapılan açıklamada, Kerry ve Zarif'in, İran ile P5+1 ülkeleri arasında geçen yıl temmuz ayında imzalanan nükleer anlaşma kapsamında, uluslararası ilişkilerin önemli derecede iyileşmesine sağladıkları katkılarından dolayı bu ödüle layık görüldüğü kaydedildi. Kerry, ödülünü İngiltere Maliye Bakanı Philip Hammond'dan alırken, Zarif'in ödülünün ise uygun bir zamanda İranlı bakana teslim edileceği belirtildi.

Kerry, etkinlikte yaptığı konuşmada, krizlere çözüm aşamasında, diplomasinin rolü ile siyasi liderlerin iletişim kurabilmesinin önemine dikkati çekerek, 'Bu, on yıllardır süren güvensizliğe rağmen liderlerin en azından konuşmaya istekli olmasının, kaderlerin önceden belirlenmediğinin bir hatırlatıcısıdır. Birbirimizle konuşmak, büyük ülkelerin küçük ülkelere sunduğu bir lütuf değil. Bu, herkes için geçerli stratejik bir gereklilik.' dedi.

Kerry, İran'ın Suriye rejimine destek vermesi gibi, İran ile farklılıklarının olduğunu hatırlatarak, bu farklıların çözümlendiğini görmek istediğini söyledi. ABD'li bakan ayrıca, Suriye ve bölgedeki gelişmelere de değinerek, 'Suriye zorluğu ortada. Suriye, aynı yerde bir sürü savaşların yaşandığı bir yer. İnsanlar bunu böyle düşünmüyor. Ama Kürt Kürt'e karşı. Kürt Türkiye'ye karşı. İran'ın Suudi Arabistan ile gerginliği ve bunun tam tersi var. Türkiye'nin bazı gruplara karşı mutlak bir tavrı var. İranlı Şiiler, Arap Sünnilere karşı. Esed karşıtı birçok insan var. Şii Irak ordusunun Suriye'ye girmesi zorluğu var. Ayrıca Esed'i destekleyen Hizbullah var. Yani bu karışım, düşünebileceğim herhangi bir diplomatik kokteyl kadar zehirli.' diye konuştu.

- Kerry'nin Londra temasları

Başkent Londra'daki temasları kapsamında İngiltere'nin ev sahipliğinde bu sabah düzenlenen ve Libya'daki ekonomik ve siyasi durumu değerlendirildiği toplantıya katılan John Kerry, bugün ayrıca Londra Belediye Başkanı Sadık Han ile belediye binasında görüştü. Görüşmenin ardından Han ile birlikte, genç Londralıların sorularının cevaplandığı bir etkinliğe katılan Kerry burada, İngiltere'nin AB'den ayrılma kararına (Brexit) ilişkin açıklamalarda bulundu.

Kerry, Brexit'in ardından Londra'nın uluslararası statüsünü ve liderliğini koruması gerektiğini vurgulayarak, 'Brexit süreciyle birlikte ne olursa olsun, Büyük Britanya'nın ve Londra'nın güçlü olduğu ve liderlik pozisyonunu koruduğundan emin olmak istiyorum. Çünkü her ikisinin de Büyük Britanya'nın ve Avrupa'nın liderliği, ABD için önemli. Güçlü bir Avrupa, güçlü bir Birleşik Krallık istiyoruz. Bunun anlamı aynı zamanda güçlü bir Londra demektir.' ifadelerini kullandı.

Öte yandan Kerry bugün ayrıca, Amerikalı yayımcı, yazar, kaşif, bilim adamı ve diplomat Benjamin Franklin'in, Londra'da 1757-1775 yıllarında yaşadığı evinde düzenlenen bir ödül törenine daha katıldı. Törende Kerry'e, insan hakları, kamu hizmeti ve diplomasi alanlarına yönelik katkılarından dolayı 'Benjamin Franklin Evi Liderlik Madalyası' takdim edildi.

Madalyasını alan Kerry, ödüle layık görülmesinden dolayı teşekkürlerini sunarken, en sevdiği ve beğendiği diplomatın Benjamin Franklin olduğunu belirtti.

- Chatham House Ödülü

Yılda bir defa olmak üzere, uluslararası ilişkilerin iyileşmesine yönelik katkı ve çabalarından dolayı bireylere veya kuruluşlara verilen ödülün önceki sahipleri arasında 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD'deki Demokrat Parti'nin başkan adayı Hillary Clinton, Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü (MSF) ve Eski Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç yer alıyor.

Chatham House, 1920 yılında, Birinci Dünya Savaşı sonundaki Versay Anlaşması'nın ardından, 'Uluslararası İlişkiler Enstitüsü' adıyla bir grup entelektüel tarafından kuruldu. Yeni bir dünya savaşını önlemek için uluslararası ilişkilerde diyalog sağlamayı amaçlayan kuruluş, bu amacına ulaşamasa da saygınlık kazandı ve 1926 yılında İngiltere Kraliyetinin imtiyazını aldı. 1926'dan sonra isminin başına kraliyet kelimesi eklenerek, 'Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü' olan kuruluş, hiçbir resmi kuruluşa bağlı olmadığını, ifade özgürlüğü ve araştırmaya önem verdiğini vurguluyor.