CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal Açıklaması

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, milletvekillerinin dokunulmazlığının mevcut anayasayla da kaldırılabileceğini belirtti.

Baykal, Söke Belediye Başkanı Nejdet Özekmekçi'nin oğlu, Onur Özekmekçi'nin nikah şahidi olmak için geldiği Kuşadası'nda Belediye Başkanı Özer Kayalı'yı makamında ziyaret etti.

İlçenin turizmiyle ilgili Belediye Başkanı Kayalı'dan bilgi alan Baykal, 'Kuşadası nispeten daha iyi durumda. Antalya'da turizm sektöründe çok vahim bir kriz var. Turizmcilerin yapabileceği tek şey bu yılı ayakta kalarak geçirmek' dedi.

Baykal, Büyükşehir Yasası'nın da turizm bölgelerini olumsuz etkilediğini savunarak, yasanın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Daha sonra partisinin ilçe teşkilat üyeleriyle bir araya gelen Baykal, burada yaptığı konuşmada, hükümetin güven oylamasının yarın gerçekleştirileceğini hatırlatarak CHP olarak görevlerini yapacaklarını ifade etti.

Baykal, anayasa değişiminin gündemde olduğunu anımsatarak, 'Büyük kararları Türkiye'nin alması zorunluluğu ortaya çıkacak. Anayasa değişiklikleri, rejim değişiklikleri gündemde. Bugün hukuk ötesi bir rejim tablosu yaşıyoruz. Hukukun, anayasanın dışında bir rejim tablosu var. Cumhurbaşkanı anayasanın çok açık hükmü ortada olduğu halde tarafsızlığı açıktan reddeden bir anlayışın içinde. Cumhurbaşkanının tarafsızlığı anayasada bir temenni, bir tavsiye olarak yer almış değildir' dedi.

Konuşmasında Milletvekillerinin dokunulmazlıkları konusuna da değinen Baykal, söz konusu durumun anayasa tarafından düzenlendiğini belirtti.

Baykal, bu durumla ilgili herkesin söyleyeceği sözlerin olduğunu aktararak, şunları kaydetti:

'Milletvekillerinin siyaset yapma hakkını güvence altına almak için ve düşünce özgürlüğünü güvence altına almak için, bir kalkana ihtiyacı olduğu açıktır. Dünyanın her yerinde de bu var. Bizim anayasadaki dokunulmazlık hakkı çok kapsamlı ve geniş düzenlenmiştir. Yani hırsızlık, yolsuzluk, evrakta sahtekarlık, iyi niyeti kötüye kullanma, kalpazanlık, kavga, dövüş, hostes tokatlama, yaralama olayları dahi dokunulmazlık kapsamına alınmıştır, bunlar yanlıştır. Bunlara gerek yoktur. Milletvekillerinin öncelikle iyi bir vatandaş olarak yaşama zorunluluğu vardır.'

Milletvekillerinin de hukuka saygılı vatandaşlar gibi hayatlarını sürdürmesi gerektiğini ifade eden Baykal, milletvekillerinin çalışmalar sırasında da kendilerini baskı altında hissetmemesinin de bir zorunluluk olduğunu söyledi.

Baykal, Anayasa'da yer alan dokunulmazlık düzenlemesinin bu duruma uygun olmadığını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bir milletvekilinin dokunulmazlığını kullanarak teröre destek verdiği iddiası dolayısıyla onun dokunulmazlığının kaldırılmasına ihtiyaç varsa, o ihtiyacın gereği, anayasayı değiştirmeden, bugünkü anayasamızın çerçevesinde çok doğal olarak gerçekleştirilebilir. Normalde yapılması gerek de budur. Eğer iktidar Türkiye teröre karşı mücadele verirken milletvekilleri vatandaşın hissiyatını rencide eden bazı uygulamalara giriyorsa bu kabul edilemez, bunları yargıya vermem lazım diye düşünüyorsa yapması gereken iş anayasayı değiştirmek değildir. Yapması gereken iş derhal komisyonda onların dosyasını, fezlekelerini inceleyip bir komisyon kararıyla genel kurula dokunulmazlıklarının kaldırılması teklifini getirmek ve oradan da normal bir oylama ile dokunulmazlıklarının kaldırılmasını ve suç işlediği düşünülen milletvekillerinin yargıya sevkini sağlamaktır.'