Chp Denetmenleri Güneş ve Aldan Mersin’de

Chp Denetmenleri Güneş ve Aldan Mersin’de

CHP Parti Meclisi (PM) Üyesi Hurşit Güneş, Birleşmiş Milletler’e üyeliği konusunda Filistin liderini kutlayan ilk kişi olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kürecik’teki radar ve kurulacak Patriot füzelerinin neye ve kime karşı olduğunu açıklamasını istedi.

Parti içi denetimlerde bulunmak üzere dün İçel’e gelen ve ilçeleri gezen CHP PM Üyesi ve Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş ile CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, bugün de il başkanlığını ziyaret etti. CHP İl Başkanı Faruk Mehmet Akar ile birlikte il binasına gelen Güneş ve Aldan’ı, aralarında Yenişehir Belediye Başkanı İbrahim Genç’in de bulunduğu partililer karşıladı. İl binası önünde partililere seslenen PM üyesi Hurşit Güneş, İçel’e, yerel seçimlere 15 ay kalmışken örgütün yerel seçimleri Silifke’den Tarsus’a kadar her yerde kazanabilecek ölçüde etkin bir biçimde çalışıp çalışmadığını gözlemlemek üzere geldiklerini söyledi.

Gözlemlerinin gayet olumlu olduğunu vurgulayan Güneş, Türkiye gündemine de değinerek, AK Parti hükümetinin dış politikasını eleştirdi.

Suriye’yi kana buladığını iddia ettiği hükümetin, Türk halkının vergileriyle Suriye’de muhalifleri silahlandırdığını ifade eden Güneş, “Hükümet, Suriye’de devlete, halkına karşı silah sıkanların kampını Türkiye’de kurdurdu. Bu hükümetten bu nedenle kurtulmamız gerekiyor. Sadece Türkiye’yi değil, başka ülkeleri de kana bulayan bir hükümetle karşı karşıyayız” dedi.

Hükümetin Patriot füzeleri kurması nedeniyle İran ile ilişkilerin iyiden iyiye gerildiğini dile getiren Güneş, İsrail’in ihtiyacı olduğu için Kürecik’te bir radar kurulduğunu kaydederek, “Dün gece geç saatlerde Birleşmiş Milletler’de Filistin’in tam üye olması onaylandı. Filistin’i ilk kutlayan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olmuş, uygundur. Başbakan da Filistin liderine ilk telefon açıp kutlayan olmuş, o da iyi olmuş. O zaman insana sorarlar, Kürecik’teki radarlar niye, Patriot füzeleri niye ve kime karşı? İsrail’e mi karşı, yoksa İsrail tedirgin olduğu için İran’a mı karşı? Riyakarlık yapma, dürüst, açık ol. Kimden yanasın? Gerçekten Gazze’de İsrail zulmü altında ezilenlerden mi yanasın, yoksa sen gerçekten o İsrail’in yanındasın da rol mü kesiyorsun? Bunu Başbakana sormamız gerekiyor” diye konuştu.

Hükümetin, öğrenci üniformalarını kaldırmasına da tepki gösteren Güneş, şunları söyledi: “Başbakan diyor ki, ‘özgürlüğe kavuştular’. Bula bula çocukların kıyafet özgürlüğünü mü buldun? Biz okuldayken kim zengin kim değil bilmezdik, çünkü hepimiz aynı üniformayı giyerdik. Ama Başbakan istiyor ki, daha ortaokul çocukları sınıfta kim zengin kim fakir görsünler. Bunu istemiyorsan üniformayı niye kaldırıyorsun? Sen eğer gerçekten özgürlüklere ve demokrasiye inanmak istiyorsan önce Silivri’yi azat et. Yargı, basın ve medya kuruluşları üzerindeki baskıyı kaldır. Hakimlere talimat vermekten kendini alıkoy. Bu Başbakan demokrat değil.” “PARTİLİ DEVLET BAŞKANLIĞI TÜRKİYE’DE TOTALİTER REJİMİ GETİRİR” Milletvekili Aldan ise devlet başkanlığı tartışmaları üzerinde durdu. İktidar partisinin önümüzdeki dönemdeki planının partili devlet başkanlığı olduğunu belirten Aldan, iktidarın bunu gerçekleştirebilmesi için Anayasa değişikliğine gitmesi gerektiğini, iktidar partisinin 325 milletvekiline 5 milletvekilinin daha katılımı halinde bir referandum sürecinin Türkiye’yi beklediğini dile getirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, şiddetle Çankaya’ya gitmek istediğine dikkat çeken Aldan, o gittiğinde partinin erozyona uğramaması için tek formülün partili devlet başkanlığı olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti: “Devlet başkanlığı sistemi güçlü parlamenter yapıyı gerektirir. Şu anda Recep Tayyip Erdoğan’ın oturup listesini yaptığı bir parlamentonun güçlü bir parlamenter sistem olduğunu söylemek mümkün değildir. Partili devlet başkanlığı, Türkiye’de totaliter bir rejimi de beraberinde getirecektir. Tüm yurttaşlarımızın 2010’daki tuzağa düşmemesi lazım.” Basın mensuplarının dokunulmazlıklarla ilgili sorularını da yanıtlayan CHP milletvekilleri, kürsü dokunulmazlığı ve BDP’li 10 milletvekilinin durumunu değerlendirdiler. CHP’nin dokunulmazlıklarla ilgili politikasını anlatan Güneş, milletvekili dokunulmazlığının sadece kürsü dokunulmazlığı ile sınırlandırılması gerektiğini ifade etti.

BDP milletvekilleri teröristlerle kucaklaştığı için iktidarın dokunulmazlıklarını kaldırmaya çalıştığını belirten Güneş, “BDP’nin durumu belli ve yeni değil. Mademki BDP milletvekilleri herhangi bir teröristle kucaklaştığı zaman dokunulmazlığının kaldırılması gerekiyor, o zaman insana sorarlar; Oslo’da bir masa başında müzakere ile bir araya geldiğinde ne yapılacak? O yapan hakkında ne yapılacak? İmralı ile müzakere edilirken ne yapılacak? Dolayısıyla hükümetin kendi içinde tutarlı olması gerekiyor” diye konuştu.

“BİZ DE BALBAY, HABERAL, ALAN İLE KUCAKLAŞIYORUZ” Aldan, dokunulmazlıklarla ilgili şunları söyledi: “BDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının gerekçesi, PKK’lı terör örgütü üyeleri ile kucaklaşmaları. Bir terör örgütü ile kucaklaşma terör örgütü üyeliği ve propaganda yapmak sayılır mı? Bu hukuken irdelenmesi gereken bir şeydir. İkincisi, şu anda Mustafa Balbay, Mehmet Haberal, Engin Aylan terör örgütü üyeliğinden yargılanıyorlar ve biz de gidip onları cezaevinde ziyaret ediyoruz. Biz de kucaklaşıyoruz. BDP’liler PKK’lılarla kucaklaştı diye dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ‘evet’ derken, o zaman biz de aynı anda dokunulmazlıklarımızın bu gerekçeyle kaldırılmasının ortamını yaratmış oluyoruz. Bu bir oyundur. Hükümet, önümüzdeki referandum ve yerel seçim sürecinde PKK’nın eylem yapmamasına yönelik olarak, kapalı kapılar ardında İmralı ve Kandil ile anlaşmıştır. Dolayısıyla bu süre içerisinde bu perde gerisindeki anlaşmayı gizlemenin tek yolu da bu 10 milletvekilinin dokunulmazlığını güya ‘kaldıracağım’ anlayışıyla toplumda bir yanılgı yaratmadır.” Güneş ve Aldan, daha sonra il yöneticileri ile görüşme yapmak üzere parti binasına girdi .
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile