Financial Times bu durumun, yatırımcıların, ülkenin borçlarını yeniden yapılandırması gerekeceği yolundaki endişlerinin artmasından kaynaklandığını söylüyor.
Yunanistan'a yönelik 45 milyar Euro'luk yardım paketi üzerinde henüz anlaşmaya varılabilmiş değil. Ülkenin iki yıl vadeli hazine bonosunun faizi dün yüzde 3'lük bir artışla yüzde 13'e çıkmıştı. Yunanistan'ın Euro bölgesine dahil olduğu 2001'den bu yana, bono faizinde bir günde görülen en yüksek artış bu.
2010'da Portekiz'le Yunanistan'ın bütçelerinin, Gayri Safi Yurt İçi Hasılalarının yüzde 8,7'si oranında açık vermeleri bekleniyor. Ancak piyasaların kuşkuyla baktığı Yunanistan'ın yüzde 13'lük bono faizi karşısında, Portekiz'in hazine bonosunun faizi yaklaşık yüzde 4. Financial Times bu gelişmeler sonrası Euro'nun Amerikan Doları karşısında değer yitirerek 1,33 dolar seviyesine gerilediğini, Atina Borsası'nda da hisse senetlerinin dün ortalama yaklaşık yüzde 3 değer yitirdiğini belirtiyor.
Diğer İngiliz gazetelerinin hepsinin ilk sayfalarında ise ağırlıklı olarak İngiltere'de 6 Mayıs'ta yapılacak genel seçim öncesi yaşanan son gelişmelerle ilgili haberler var.
Clegg: Brown'la çalışmam
Guardian gazetesinin ICM şirketine yaptırdığı kamuoyu araştırması, Liberal Demokrat Parti'ye yönelik destekte gözlenen artışın sürdüğünü gösteriyor. Araştırmaya göre bugün seçim yapılsa, halen ana muhalafetteki Muhafazakar Parti oyların yüzde 33'ünü alacak. Bu araştırmaya bakılırsa, Liberal Demokrat Parti'nin oy oranı yüzde 30, halen iktidardaki İşçi Partisi'nin oy oranı ise yüzde 28.
Guardian manşetine ise Liberal Demokrat Parti lideri Nick Clegg'in, partisinin, hiçbir partinin mecliste çoğunluğu elde edememesi halinde müzakerelerde takınacağı tavıra yönelik sözlerini çekmiş. "İşçi Partisi'yle çalışabilirim. Sadece Brown'la çalışamam" diyor Clegg.
Liberal Demokrat lider, İşçi Partisi'nin seçimde üçüncü olup, seçim sistemi sayesinde mecliste en çok sandalye elde eden parti olması halinde, İşçi Partisi lideri Gordon Brown'ın başbakanlığı sürdüremeyeceği söylüyor. Guardian'a göre Clegg son sözleriyle, partisinin seçim sonrası müzakere pozisyonunu aceleyle revize etti ve seçim sonrası İşçi Partisi'yle anlaşma ihtimalini dışlamadı.
Gazete, Clegg'in daha önce hafta sonundaki sözlerinin ise İşçi Partisi'nin üçüncü olması halinde, hükümette kalma hakkını kaybedeceği olarak yorumlandığını belirtiyor.
'Liberal Demokratlar Muhazafakarlara da yaklaştı'
Bu arada Independent gazetesinin ilk sayfasında duyurduğu başka bir kamuoyu araştırmasına göre ise Liberal Demokrat Parti oy oranını yüzde 31'e çıkararak, Muhafazakar Parti'yle arasındaki farkı bir puana indirmiş durumda. ComRes şirketinin 2004'ten bu yana düzenlediği kamuoyu araştırmalarında, Liberal Demokratlara destek hiç bu kadar yüksek düzeyde görülmemişti.
'Muhafazakarlar hedef değiştiriyor'
Times gazetesinin bugünkü manşeti "Muhazafakarlar hedef değiştiriyor" şeklinde. Gazete, ana muhalefet partisinin artık eleştirilerini Başbakan Gordon Brown yerine Liberal Demokrat Parti lideri Nick Clegg'e yönelttiğini belirtiyor.
Times'a göre Muhazafakarlar artık, mecliste çoğunluğu sağlamalarının önündeki en büyük tehdit olarak Gordon Brown'u değil, Nick Clegg'i görüyor. Gazetenin vurguladığı bir diğer nokta da, Muhafazakar Parti'nin ayrıca, seçimlerde hiçbir partinin tek başına mecliste çoğunluğu sağlayamamasının İngiltere için iyi olmayacağı temasını daha sık işlemeye başlaması.
Muhafazakarların eğitim politikasına destek
İngiltere'de Muhafazakar Parti'nin seçim vaatlerinden biri, okul yönetimlerine, belediyelerin kontrolü dışına çıkma hakkı verilmesi. Okullar bu durumda müfredatları, öğrenci alım süreçleri, personel yönetimleri ve bütçeleri üzerinde daha fazla söz sahibi olacak.
Daily Telegraph gazetesine bir mektup gönderen 31 okul yöneticisi, Muhafazakar Parti'ni önerisine destek verdiklerini söylemiş. Gazete, Muhazafakarlara verilen desteği manşetine çekmiş. İktidardaki İşçi Partisi'nin yetkilileri ise Daily Telegraph'a gönderilen mektuba imza atanların, İngiltere'de 20 binden fazla devlet okulunun çok küçük bir kısmını temsil ettiklerini vurguluyor.
Nijerya'da 'çevresel ırkçılık'
Independent'ın bugünkü ilk sayfasında, arkasında alevler yükselen bir siyah çocuğun odun taşırken çekilmiş bir resmi dikkat çekiyor. Resmin üstünde ise "Çevresel Irkçılık: Nijerya'ya ölüm ve yıkım getiren gaz alevleri" yazıyor.
"Çevresel Irkçılık" ifadesi esasında, Environmental Rights Action (Çevre Hakları Eylemi) adlı gruptan Alagoa Morris'e ait. Morris, petrol şirketlerinden, Nijerya'da da diğer ülkelerle aynı standartları uygulamasını istiyor.
Eleştirilerin odağında ise, Independent'ın, Batı Afrika'daki faaliyetlerinin incelendiğini vurguladığı petrol şirketi Shell var. 1984'ten bu yana yasadışı olmasına karşın, gaz yakımı sürüyor Nijerya'da. Gaz yakımı, çıkarılan doğalgazın kullanımı için yeterli altyapının olmadığı durumlarda başvurulan bir işlem. Ancak faturası; karbon salımlarının ve hava kirliliğinin artmasıyla, kamu sağlığının bozulması.
Gaz yakımının etkisini, uydudan çekilmiş bir fotoğrafta da görmek mümkün. Gece çekilen fotoğrafta, Nijerya haritası üzerindeki en parlak yer, 20 milyon nüfuslu Lagos kenti değil, dünyanın en kirli alanlarından Nijer Deltası. Gaz yakımı sonrası öylesine büyük bir alev bulutu yükseliyor ki gökyüzüne, ortaya çıkan tablo uydudan da net şekilde görülebiliyor.
Türkiye'de 'kebap maliyeti tartışması'
Türkiye'de hükümet artan et fiyatlarına müdahale etmek için ilk adımı atmış, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Et ve Balık Kurumu'na canlı hayvan ve et ithalatı yapma yetkisi verildiğini açıklamıştı.
Financial Times ilk sayfasında çok kısa değinmiş bu gelişmeye...Gazetenin haber başlığı, "Kebap maliyeti tartışması". Financial Times'a göre, Türkiye'de siyasetin gündemine de yerleşen bir konu oldu bu...
Gazete hükümetin attığı son adımla, halen Avrupa ortalamasının üzerindeki et fiyatlarını düşürmek istediğini belirtiyor. Financial Times, döner ve köfte yapımında da kullanılan kırmızı etin fiyatının son bir yılda yüzde 25 arttığına dikkat çekiyor. Gazete, yüksek işsizlik yüzünden Türkiye'de ailelerin zorunlu ihtiyaçlarına yönelik harcamaları azalttıklarını, kırmızı etin de bir lüks ürüne dönüştüğünü vurguluyor.
Hull City de kayyuma devredilebilir
Guardian gazetesi spor sayfalarında, bu sezon İngiltere Premier Ligi'nden düşen Portsmouth'dan sonra, ligde kalması mucizelere bağlı olan Hull City'nin de, kayyuma devredilebileceğini duyuruyor.
Guardian halen 35 milyon sterlin borcu olan Hull City'nin bu duruma düşmemek için büyük bir mücadele verdiğini bildiriyor. Kulüp yönetimi, borç geri ödemeleriyle ilgili yeni bir takvimi, hafta sonuna kadar kamuoyuna açıklamayı umuyor.
Hull City şimdi oyuncularının toplam maaşını, 40 milyon sterlinden 15 milyon sterline düşürmek istiyor. Kulüp, kayyuma devredilmesi halinde, önümüzdeki yıl mücadele etmesi beklenen Championship'e, yani Türkiye'de karşılığıyla Bank Asya 1. Ligi'ne, eksi 10 puanla başlayacak.
BBC Türkçe'nin İngiltere gazetelerinden derlediği basın özetini, hafta içi her sabah Türkiye saatiyle 08.40'ta NTV ekranından izleyebilir, ayrıca gün boyunca internet sayfamızda bulabilirsiniz. Adresimiz: bbctürkçe.com
Dünya basınının bugünkü gündemi
Financial Times gazetesi bugünkü manşetinde Yunanistan'a yer verdi.