Hepar Genel Başkanı Pamukoğlu: Türk Ordusu 2003’Teki ‘Çuval’ Olayından Beri Yıpratılıyor
Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, Türk ordusunun 2003 Temmuz’unda Süleymaniye‘de Türk timinin başına çuval geçirilmesi olayından itibaren yıpratılmaya maruz bırakıldığını söyledi. Pamukoğlu, Rize’ye gelerek partisinin milletvek
Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, Türk ordusunun 2003 Temmuz’unda Süleymaniye‘de Türk timinin başına çuval geçirilmesi olayından itibaren yıpratılmaya maruz bırakıldığını söyledi. Pamukoğlu, Rize’ye gelerek partisinin milletvekili adaylarını belirledikten sonra Rize Gazeteciler ve Muhabirler Derneği‘nde basın toplantısı düzenledi. 12 Haziran‘daki seçimlerle ilgili aday belirleme çalışmalarını tüm yurtta hızla sürdürdüklerini ifade eden Pamukoğlu, “Rize’de Selçuk Avcı ve Cemal Sarı‘yı milletvekili adayı olarak belirledik. Güneydoğu Bölgesi’nde toplam 7 ilde partimizi örgütlendirmedik. O bölgelerde demokratça özgür bir seçim olduğuna inanmıyoruz. Dağda eşkıya olduğu müddetçe oradaki seçimlerin nasıl ve ne şekilde yapılacağını, sandıkların nasıl sayılacağını gayet iyi biliyorum.” dedi. Türk ordusunun 9 yıldır hem içerden hem de dışarıdan yıpratıldığını savunan Pamukoğlu, ‘‘Bu yıpratma operasyonu 2003 Temmuz‘da Süleymaniye‘de timin başına çuval geçirilmesiyle başladı. O günden itibaren bu süreç hızla devam ediyor. Ordu olmadan olmaz. Devlet topraktır, halktır, hükümettir, mahkemelerdir. Hazine de ordudur. Bunları kaldırdığınızda devlet ortadan kalkar.‘‘ diye konuştu. Ordunun yıpratıldığına dair birçok iddiayı ortaya atan Pamukoğlu, şöyle dedi: ‘‘Mesela ordunun yıpratılmasıyla ilgili bir olay da kozmik oda olaylarıdır. 1. Ordu‘dan, kozmik odadan bütün belgeler dışarı çıkarılmıştır. 27 Nisan‘da yayınlanmış, ilkokul çocuklarının dahi kaleme alamayacağı o kadar düşük, Türkçe yazım olarak, fikir olarak düşük o belgenin yayınlanması. Bütün bunların hepsi derece derece, arada yaşanan karakol baskınları ordunun yıpratılmasına sebep vermiştir. Bugün ordu kendini savunur duruma gelmiştir. Güvenlik durumu tam sıkıntı. Gittikçe de kötüye gidiyor.‘‘ Pamukoğlu, 28 şubat sürecini de değerlendirerek, ‘‘Ergenekon, Balyoz gibi hiç ortada olmayan, iddia edilen, yargı sürecinde siyasallaşmış olaylarla ilgili hukuk süreci çalıştırılıyor. İddia edilmiş olaylarla ilgili hukuk süreci çalıştırılıyorsa bir de fiile bakmak lazım. Oldu mu olacak mı diye olanlara değil de olmuş olana bakmak lazım. Esas bakılması gerekenler onlar.‘‘