Ülkelerindeki iç savaş nedeniyle Türkiye'ye göç ederek Şanlıurfa'ya yerleşen ve karaciğer yetmezliği bulunan Suriyeli Hişam El Curun ile Tahat El Hasan, çocuklarından alınan dokuyla hayata tutundu.
Suriye'nin Deyrizor kentinden 3 yıl önce Türkiye'ye sığınan 65 yaşındaki Cubur ile 5 yıl önce Rakka'dan gelen 54 yaşındaki Hasan, aileleriyle Şanlıurfa'ya yerleşti. Bir süre önce rahatsızlanan Curun ile Hasan, Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesine başvurdu.
Yapılan muayenede Cubur ile Hasan'a Hepatit B'ye bağlı karaciğer yetmezliği teşhisi konuldu. Genel cerrahi uzmanı Prof. Dr. Mehmet Yılmaz tarafından muayene edilen Curun ile Hasan'ın, acil organ nakline ihtiyacı olduğu belirlendi.
Yapılan tetkikler sonucu Tahat El Hasan ve Hişam El Curun, oğullarından alınan karaciğer parçalarıyla hayata tutundu.
Tahat El Hasan, AA muhabirine yaptığı açıklamada ülkelerinde büyük acılar yaşadığını Türkiye'de ailesiyle huzur ve güven içinde yaşadığını söyledi.
Türkiye'de kendilerine birçok imkan ve kolaylık sağlandığını belirten Hasan, şöyle konuştu:
"Ailemle 5 yıl önce Suriye'den kaçarak Türkiye'ye sığındık. Orada imkanlar çok kısıtlıydı. Suriye'de hastaydım fakat imkanlar olmadığı için orada tedavi olamıyordum. Buraya geldiğimizde birçok imkana kavuştuk. Allah bu imkanları sağlayanlardan razı olsun. Buraya geldikten sonra rahatsızlanınca çocuklarım beni buraya getirdi. Oğlumdan alınan karaciğerle sağlığıma kavuştum. Şükürler olsun şu anda iyiyim. Hiçbir problemim yok. Bize yardımcı olan Mehmet Yılmaz hocam ve ekibine çok teşekkür ediyorum. Allah hepsinden razı olsun."
Hişam El Curun da sağlığına kavuştuğu için çok mutlu olduğunu ifade etti.
Türkiye'ye 3 yıl önce geldiğini anlatan Curun, "Deyrizor'dan ailemle geldim. Burada hasta olduğumu fark ettim. Durumum kötü olunca hastaneye başvurdum. Nakil olmam gerektiği söylenince oğlum gönüllü oldu. Allah oğlum ve Mehmet hocadan razı olsun. Kendilerine çok teşekkür ediyorum." diye konuştu.
- "Duyarlılık her geçen gün artıyor"
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Yılmaz ise Türkiye'de organ bağışı sayısının zamanla artığını fakat sayının tam istenilen seviye olmadığını söyledi.
Organ bağışının genellikle aile içinde yapıldığına dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:
"Hastamız Hişam El Curun Suriye'nin Deyrizor kentinde geldi. Kendisinin Hepatit B'ye bağlı karaciğer yetmezliği bulunuyor. Oğlundan bir parça doku aldık, babasına naklettik şu anda sağlığı gayet iyi. Yakın bir zamanda taburcu edeceğiz. Tahat El Hasan da Suriyeli bir hastamız. Ona da oğlu karaciğerinden parça verdi. O da gayet iyi yakında taburcu edeceğiz. Organ bağışı çoğu zaman aile içinde oluyor. Genellikle birinci derece akrabalar bağışta bulunuyor. Türkiye genelinde geçen yıl yaklaşık 2 bin karaciğer nakli yapılmış, bunların yaklaşık 500'ü kadavradan. Vatandaşlarımızın organ bağışı konusunda duyarlığı her geçen gün artıyor. Bunun daha iyi olacağının kanısındayım."
Karaciğer Hastası Suriyeliler Şifayı Türkiye'de Buldu
Ülkelerindeki iç savaş nedeniyle Türkiye'ye göç ederek Şanlıurfa'ya yerleşen ve karaciğer yetmezliği bulunan Suriyeli Hişam El Curun ile Tahat El Hasan, çocuklarından alınan karaciğer dokusuyla sağlığına kavuştu Tahat El Hasan: 'Suriye'de hastaydım fakat imkanlar olmadığı için orada tedavi olamıyordum. Buraya geldiğimizde birçok imkana kavuştuk. Allah bu imkanları sağlayanlardan razı olsun' Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Yılmaz: 'Organ bağışı çoğu zaman aile içinde oluyor'