Kenan Kuri, 31 Ekim Uluslararası Karadeniz Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Karadeniz’in yarım asır öncesine kadar dünyanın ekolojik yönden en zengin, biyolojik yönden en bereketli denizlerinden birisi olduğuna dikkat çekti. Bu zengin denizin, bugün ekolojik ölümün uluslararası galerisi olduğunu savunan Kuri, “Havzasındaki 17 ülkenin sanayi ve evsel atıkların taşınması sonucu günden güne kirlenen Karadeniz, artık canlı yaşamını destekleyemez hale getirmiştir. İşlenmemiş atıkların kirlettiği sularda oluşan alg yosunlarının sudaki oksijen miktarını azaltması, aşırı balıkçılık, çeyrek yüzyıl önce ticari gemiler tarafından taşınan yabancı ve zararlı bir denizanası türü olan taraklı medüzün Karadeniz’deki besin zincirinde üst türünün olmaması nedeniyle aşırı çoğalması, başta mersin balığı olmak üzere somon, kefal, çaça balığı, istavrit ve kaya balığının tehlikeli boyutlarda azalmalarına neden olmaktadır. Uskumru ve kılıç balığı ise tamamen yok olmuş durumda.” dedi.
Karadeniz’e kıyı ülkelerin 21 Nisan 1992 tarihinde, Karadeniz’deki kirliliği ilk kez ciddi bir biçimde ele alarak 'Karadeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi'ni imzaladıklarını hatırlatan Kuri, 6 ülke hükümetinin 1996'da Stratejik Eylem Planı' kararını imzaladığını ve 1997 yılına kadar da ulusal eylem planlarını oluşturmayı taahhüt ettiklerine değindi. Kuri, Karadeniz Çevre Programı ve Karadeniz Ekosistemini Geri Kazanım Programı’na başından beri destek veren sivil toplum kuruluşlarının da katılımıyla 1996–1997 yılında Türkiye’nin Stratejik Eylem Planı taslak olarak hazırlandığını kaydetti.
Benzer çalışmalar diğer kıyı ülkelerinde de yapılmışsa da hiçbir ülkenin tamamlayamadığını anlatan Kuri, “Karadeniz’e en uzun kıyısı olması nedeniyle bu konuda öncülük yapması beklenen Türkiye ve Karadeniz’e kıyı ülkeler arasında ekonomik açıdan en güçlü ülke olan Rusya’daki sivil toplum kuruluşlarının tüm girişimlerine rağmen taslak eylem planlarını rafa kaldırdı. O zamandan bu yana Karadeniz’e Tuna nehri üzerinden yük olan kirliliğin minimizasyonu çalışmaları haricinde hiçbir olumlu adım atılmamıştır.” ifadelerini kullandı. Böyle bir durumda kutlayacak bir şey görmediklerini kaleme alan Kuri, Karadeniz’e en uzun kıyısı olan Türkiye ve Rusya’dan imzalarının arkasında durarak Ulusal Stratejik Eylem Planı biran önce hayata geçirmelerini istedi .
'karadeniz Artık Canlı Hayatını Destekleyemez Hale Geldi'
Karadeniz Doğa Koruma Federasyonu (KARDOĞA) Kurucu Başkanı Kenan Kuri, sanayi ve evsel atıkların taşınması sonucu günden güne kirlenen Karadeniz’in artık canlı hayatını destekleyemez hale geldiğini savundu.