Bu durumun et ve süt fiyatlarında büyük artışlara neden olduğu belirtiliyor. Oysa Türkiye'de gelişen hayvancılıkta kültür ırkların tercihi et ve süt üretimini artırdı. Son 10 yıl da 12 milyon olan büyükbaş hayvan sayısının 8 milyon adetlere düşmesine karşın yıllık 850 bin ton karkas et üretimi aynı kaldı. Süt üretimi ise büyük oranda artış gösterdi. Piyasada et ve süt ile ilgili söylentiler, fiyat artışı ise tamamen spekülatif olduğu iddia ediliyor.
Kayseri ve Adana'da kurulu bulunan kendi işletmelerindeki Saray Tarım ve Hayvancılık AŞ işletmelerinde 20 bin büyükbaş hayvan bulunduğunu anlatan Saray Halı Genel Koordinatörü Nadir Yürüktümen, Türkiye'de kültür ırklarıyla birlikte et ve süt veriminin arttığına dikkat çekti. Son zamanlarda et ve süt fiyatlarındaki artışın üretim azlığından olmadığına aktaran Yürüktümen, kurbanlıkta ve sütteki fiyat artışlarını spekülatif olarak gördüklerini açıkladı. Geçen yılki kurbanlık fiyatı ile bu yılın kurbanlık fiyatları arasında yüzde 24'lük bir artış olduğuna değinen Nadir Yürüktümen şöyle konuştu:
"Geçtiğimiz yıl Kayseri ve bölgemizdeki pazarlarda 6 ile 6,50 lira arasında seyreden canlı tartım kurbanlık fiyatları bu yıl 8 ila 8,25 lira aralığında seyretti. Bunun dışında kurbanlık fiyatlarının çok arttığı yönünde de piyasada spekülasyonlar var. Bu spekülasyon nedir. Bizim gördüğümüz üretici kısmı 'fiyatlar artmayacak' diyor. Ama şöyle bir gerçek var. Hayvanı bugüne kadar besleyen üreticinin bir bölümü 'acaba fiyatlar biraz daha yükselir mi?' diyor. Ramazan ayı itibarıyla fiyatlarda fahiş artış var. Bu fiyatların giderek artacağı düşünülüyor. Satıcı bu nedenle satış yapmaktan korkuyor. Alıcı ise 'bugün alsam mı, almasam mı ?' diye endişe ediyor."
Türkiye'de kurbanlık fiyatını Et Balık Kurumu'nun belirlediğini dile getiren Nadir Yürüktümen, Et Balık Kurumu'nun özellikle vakıflara, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türk Hava Kurumuna çeşitli derneklere taahhüt ettiği bir kurban kesim miktarı olduğuna dikkat çekti. Yürüktümen, kurban bağışlarını yerine getirilmesi noktasında Et Balık Kurumu'ndan yapılan taleplerin fiyatları belirleyici özellik taşıdığını ifade ederek, bağış ve vekalet yoluyla kurban kesim sayılarındaki artış nedeniyle kesim yapacak kurumları hayvan pazarlarına yönleneceğine dikkat çekti. Genel Koordinatör Nadir Yürüktümen, Türkiye'nin son 10 yılda yıllık karkas et üretiminin 850 bin ton olarak sabit kaldığının altını çizdi. Türkiye'de 12 milyon olduğu belirtilen büyükbaş hayvan varlığının bugün itibarıyla 8 milyona kadar gerilediğinin ifade edildiğini aktaran Yürüktümen, buna karşın et ve süt üretiminde düşüş olmadığı aksine artışın söz konusu olduğunu vurguladı. Yürüktümen, şöyle konuştu:
"KESİME GİDEN KARKAS 170 KİLODAN 210'A ÇIKTI"
"Dışarıdan kaçak geldiği belirtilen et var. Bunun yanında kaçak giden et olduğu söyleniyor. Bu ne kadar doğru bilmiyoruz. Hangi oranda olduğu da bilinmiyor. Ekonomiye zararı nedir bilinmiyor. Belli dönemlerde katkısı var belki zararı da var. Dışarıdan giren ve giden ürünler yönünden. Bunun halk sağlığı açısından zararları olabilir. Ancak fiyat istikrarı yönünden belki katkısı var. Ancak Türkiye'de hayvan varlığı son yılda düştü. Ama karkas üretim miktarında değişim olmadı. Buradaki kilit nokta bize göre, karkas miktarı, kesime giden karkas ortalaması 155-170 kilogram aralığında iken bu oran bugün 210 kilogramlara çıktı. Nasıl oldu. Daha iyi yetiştirilmiş biraz daha vasıflı ve nitelikli ırklara yönelmeyle, karkas üretim miktarı ve verim arttı. "
Benzer durumun süt üretiminde de olduğunu vurgulayan Yürüktümen, "Türkiye'de süt hayvan varlığı düştü. Ama süt üretimi arttı. Niye. Daha verimli ırklarla üretim yapılıyor. Modern teknikler kullanılıyor. Bakanlığın uzun yıllardır suni tohumlama yoluyla mevcut ırkların gelişmesini sağlayacak üstün ırkların getirilmesiyle süt verimliliği arttı. Aslında hayvan varlığının düşüşü etken olmakla birlikte çokta etken değil. Bu durum dönemsellik arz ediyor. Arz talep meselesidir. Türkiye'de süt fiyatları Haziran ayına kadar 44 kuruş, 50 kuruşa zor satılırken şimdi işletme teslimi süt 85 kuruş. Bu durum arz talep dengesidir. Süt üretimi düştü de fiyatlar arttı. Hayır üretim düşmedi." diye konuştu.
Piyasadaki et fiyatları ile ilgili spekülatiflerin bazı sebeplerinin olduğunu aktaran Nadir Yürüktümen, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'nın ifadesini dile getirdi. Yürüktümen, "Bakanlığın ifadesine göre, hayvansal etkisi olmayan domuz gribi hastalığından kaynaklanan kaygılar Müslüman ülkelerde tedirginlik oluşturdu. Müslüman ülkelerin çok ucuz fiyatlarda olmasına rağmen dünyanın en büyük et üreticisi olan ülkeler Yeni Zelanda, Arjantin, Uruguay ve Brezilya gibi ülkelerden bu nedenle et ithalatlarını kısmasıdır." dedi.
Yürüktümen, Türkiye'ye kaçak yollardan ucuz olduğu için İran'dan gelen hayvanlarında artık pahalı olması nedeniyle gelmediği ve bu dönemin tersine döndüğünü de sözlerine ekledi.
Kültür ırklarıyla et ve süt verimi artırıldı
Türkiye'de hayvan sayısı büyük oranda azaldı. Sayıdaki azalmaya bağlı olarak et ve süt üretiminin de düştüğü ileri sürülüyor.