Kurtulmuş: 12 Haziran Sonrası Halkın Yönetim Karar Merkezi Has Parti‘Dir

Halkın Sesi Partisi (HAS Parti) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, eski partilerin devrinin bittiğini belirterek, "12 Haziran‘dan sonra halkın yönetim karar merkezi HAS Parti‘dir." dedi.

Kurtulmuş, HAS Parti‘nin yeni genel merkez binasının açılışında yaptığı konuşmada, hükümeti ve diğer muhalefet partilerini eleştirdi. Kurtulmuş, HAS Parti olarak siyasette yeni bir üslup, yeni bir yöntem, Türkiye siyasi hukuku, reformlar, adalete dayalı ekonomik sistem ve sosyal barış istediklerini söyledi.

AK Parti‘yi, 12 Eylül‘ün ürünü yasaları değiştirmemekle eleştiren Kurtulmuş, 12 Eylül lideri Kenan Evren‘in iki parti isteğinin Başbakan Erdoğan tarafında da dile getirdiğini belirtti. AK Parti‘ye milletin, ‘demokrasinin önünü açın‘ diye oy verdiğini ifade eden Kurtulmuş, "Sayın Başbakan iki parti çok fazladır, bütün partileri kapatalım siz tek başınıza siyasetçilik oynayın." diye konuştu.

Kurtulmuş, CHP‘nin statükoyu devam ettirmek için kurulmuş olan bir parti olduğuna işaret ederek, "12 Eylül değişsin istemiyor ki. Sadece bunu söz olarak söylüyor." diye konuştu. Kurtulmuş, HAS Parti‘nin farkının ne CHP gibi statüko yanında ne de AK Parti gibi yapıyormuş gibi davranmadığını savunarak, "12 Eylül‘ün siyasal rejimini bütünüyle değiştirereceğiz." dedi.



CHP ile AK Parti‘nin ekonomin yönetimi konusunda farkları olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, AK Parti ile CHP arasındaki farkın, Kemal Derviş‘in ekonomiyle ilgili görüşlerinin, Kemal Derviş programını kimin daha uygulayacağına ilişkin olduğunu öne sürdü. Kurtulmuş, "Bu adaletsiz ekonomi sistemini çöp tenekesine atmak için sarp yokuşları tırmanıyor, zor yollarda ilerliyoruz." diye ifade etti.

HAS Parti olarak, sosyal barış istediklerinin altını çizen Kurtulmuş, Demokratik Açılım konusunda hükümet ve diğer muhalefet partilerini eleştirdi. Kurtulmuş, şöyle dedi: "Demokratik Açılım konusunda pusulasız gemi gibi hareket etti. CHP ve MHP teklif getirmeden her şeye istemezük diye karşı çıktı. O zaman ki kapatılan DTP ise meseleyi bir kişinin siyasi ve fiziki varlığına bağladı. Dört parti de tarih önünde sorumludur."