Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 'Televizyonlarımızın, toplumsal duygularımızı rencide edecek, gelenek ve göreneklerimizi değersiz hale getirecek programları çok reyting alıyor diye yayınlamasının çok doğru olmadığı kanaatindeyim.' dedi.
Televizyon Yayıncıları Derneğinin (TVYD) Conrad Hotel'deki iftar yemeğinde konuşan Kurtulmuş, başta televizyon yayıncıları olmak üzere internet ve yazılı basının bazı sıkıntıları olduğunu, zaman zaman basın meslek kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldiğini ve RTÜK gibi konularda daha önce de birkaç kez fikir alışverişinde bulunduklarını anlattı.
Kurtulmuş, yeni RTÜK yasasının Türkiye için bir şart olduğuna vurgu yaparak, 'Bunun hazırlanabilmesi için de sizlerin elinizi taşın altına koymanız gerekiyor. Vakit geçirmeden inşallah önümüzdeki yasama dönemi başlar başlamaz ekim-kasım ayı gibi bu yasayı olgunlaştırarak, sizlerle ve ilgili taraflarla konuşarak Türkiye'nin ihtiyacı olan değişiklikleri yaparak yeni bir yasaya kavuşmamız hepimizin mutabık kaldığı konulardan birisidir.' dedi.
Sektör temsilcilerinin de çalışmaların içinde olması gerektiğini, sektörün içinden gelenlerin yasanın hazırlanmasına katkı sunmasını isteyen Numan Kurtulmuş, Türk medyasının görsel ve yazılı anlamda ciddi mesafeler kat ettiğini, buna karşın Türk medyasının sorunsuz olduğunun söylenemeyeceğini aktardı.
Söz konusu sorunların birçoğunun medyanın kendisinin bizzat çözebileceği nitelikte olduğunu ifade eden Kurtulmuş, 'Dolayısıyla sorunların ortadan kaldırılması için medyanın da görev alması gerektiğini biliyorum. Türkiye'nin en temel meselelerinden birisi terörle mücadeledir. Çok şükür ana akım medya bakımından terörle mücadelede, Türkiye için bir beka ve hayat meselesi olan bu mücadelede ana akım medyanın, ana akım televizyonların iyi bir sınav verdiğini söyleyebiliriz. Olay yeri görüntülerini vermemek ve oradaki hassasiyetler bakımından önemli bir mesafe aldık.' diye konuştu.
Terör konusunda topyekun bir mücadele verildiğine, bunun sadece güvenlik kuvvetlerinin vereceği bir mücadele olmadığına dikkati çeken Kurtulmuş, bu süreçte medyanın önemli görevleri olduğunu, milli birlik ve beraberlik içinde olunmasının önemine işaret etti.
Numan Kurtulmuş, terör örgütlerinin amacının Türkiye'de halkın arasında korku yaymak olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
'Televizyonlar olarak üzerimize düşen terör örgütlerinin oluşturmak istedikleri bu endişeli ortamın etkilerini asla çoğaltmamak, tam tersine elimizden geldiği kadar bu endişe ortamının yumuşatılmasını sağlamaktır. Terör örgütleri bu olaylarla vatandaşlar arasında ayrışmaya neden olmak istiyor. Türk-Kürt, Alevi-Sunni ayrışmasını diğer toplumsal çatışmaları körüklemeye çalışıyor. Biz tam tersine terörün bir araç olarak kullanılarak toplumsal ayrışmanın sağlanması değil, tam tersine toplumsal bütünleşmeyi sağlayacak, gerçekten samimi bir şekilde yayınları yapmak zorundayız.'
Reytingin bir başarı ölçüsü olduğunu ama her şey olmadığını aktaran Kurtulmuş, 'Televizyonlarımızın toplumsal duygularımızı rencide edecek, bizim gelenek ve göreneklerimizi, genel olarak toplumun çok büyük kitlesinin kabul etmiş olduğu adet ve geleneklerimizle çelişecek, bunları ufalayacak ve değersiz hale getirecek, bizim medeniyet ve kültürel birikimlerimizi yok sayacak ya da onları değersiz hale getirecek programları çok reyting alıyor diye yayınlamasının çok doğru olmadığı kanaatindeyim. Göreceksiniz ki uzun dönemde çok reyting alan programlar üzerinden hiçbir televizyonun ayakta durması mümkün değildir.' diye konuştu.
Toplumda farklı konuların, farklı insanların bir araya gelmesiyle tartışılmasını mümkün kılacak ortamların hazırlanması gerektiğini, geçmişte bunun güzel örneklerinin olduğunu vurgulayan Numan Kurtulmuş, bu tür programların toplum ve siyaset üzerinde olumlu etkileri olacağını, son dönemlerde televizyonlardaki yerli yapımların başarılarının da kendilerini mutlu ettiğini söyledi.
Kurtulmuş, TRT'de yayımlanan Diriliş dizisinin bunun en güzel örneklerinden biri olduğunu kaydederek, sözlerini 'Bir medya kuruluşunun veya medya mensubunun değerli olması bizatihi onun şahsıyla ilgili bir şey değildir. Esasında kuruluşun ve medya mensubunun değerli olması başka insanlara ne kadar değer verdiği, insan haklarına, bireysel onuruna ne kadar riayet ettiği ve bunun ne kadar ciddiye aldığıyla ölçülür.' diye tamamladı.
İftar yemeğine RTÜK Başkanı İlhan Yerlikaya, TVYD Başkanı Baran Sevişoğlu ile televizyon yayıncıları katıldı.
Kurtulmuş, Televizyon Yayıncılarıyla Bir Araya Geldi
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: 'Televizyonlarımızın, toplumsal duygularımızı rencide edecek, gelenek ve göreneklerimizi değersiz hale getirecek programları çok reyting alıyor diye yayınlamasının çok doğru olmadığı kanaatindeyim' 'Türkiye için bir beka ve hayat meselesi olan terörle mücadelede ana akım medyanın, ana akım televizyonların iyi bir sınav verdiğini söyleyebiliriz'.