MEB Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü ile Marmara Üniversitesi (MÜ) Yabancı Diller Yüksekokulu iş birliğiyle YLSY Çalıştayı gerçekleştirildi.
Marmara Üniversitesi Sultanahmet yerleşkesinde yapılan ve 13 üniversiteden temsilcilerin de hazır bulunduğu çalıştayın açılış bölümünde konuşan MÜ Yabancı Diller Yüksekokulu (YADYO) Müdürü Prof. Dr. Harun Duman, ilk yazılı ve sözlü yabancı dil öğrenme çalışmalarının milattan önce 2 binli yıllarda Akadlar'ın Sümer ülkesini ele geçirip Sümerce öğrenmeleriyle başladığını söyledi.
- Atatürk kendi maaşıyla destekledi
Türklerin yaşadıkları geniş coğrafyada 6. yüzyıldan itibaren Çince, Sanskritçe ve Persçe gibi lisanlarla iletişime geçtiklerini ifade eden Duman, 10. yüzyıldan sonra ise Farsça ve Arapça, Kanuni Sultan Süleyman döneminde ise Fransızca'nın önem kazandığını aktardı.
1700'lü yıllardan sonra Fransızca ve diğer Batı dilleri öğreniminin önem kazandığını belirten Duman, Fransa'ya giden isimlerle ilgili bilgiler paylaştı.
"1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun"un ise cumhuriyetin ilanından kısa süre sonra 1929 yılında hayata geçirildiğini dile getiren Duman, "O dönem çok değerli insanlar yurt dışına eğitime gönderiliyor. 1929 yılında ekonomik kriz sebebiyle bütçeler kısıtlı olduğundan Atatürk, 'Benim şahsi maaşımdan kesin, bu programı destekleyin' diyor. Kararlı bir şekilde programı destekliyor. Sadi Irmak, Fuat Hayri Ürgüplü gibi daha sonra başbakanlık yapan birçok isim gidiyor." şeklinde konuştu.
- "Dil sürecinde temeli sağlam atarsak yurt dışında başarı olumlu etkileniyor"
Birinci oturumda konuşan Milli Eğitim Bakanlığı Planlama ve Koordinasyon Daire Başkanı Fatih Kuzu ise çeşitli yönleriyle yurt dışına öğrenci gönderme programını anlattı.
Birçok devlet adamı, sanatçı, bilim insanının yetişmesine katkı sağlayan programın yeterince tanınmadığını ifade eden Kuzu, "Bir dönem bunu FETÖ de kullanmış. Son dönemlerinde hiç mülakata almadan sadece ALES puanıyla göndermeler olmuş." diye konuştu.
Bakanlık olarak programın eksiklerini gidermek için yasal düzenlemelerden fiili uygulamalara kadar ciddi bir yenilenmeye gidildiğini bildiren Kuzu, programın tüm başarılı öğrencilere ulaşması için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.
Programın daha çok öğrenciye ulaşmasında başarılı olduklarını ifade eden Kuzu, şöyle konuştu:
"Son beş yılda açtığımız kontenjanlara başvuru sayısı artıyor. 2019 YLSY'de bir önceki yıla göre 30-40 daha az kontenjan açmamıza rağmen başvuran öğrenci sayısında yüzde 27 artış oldu. Hala kanun anlamında bazı eksiklikler olmakla birlikte program ciddi manada bir ivme kazandı. Bakanlık olarak doğru alanları ve doğru öğrencileri seçmeyi hedefliyoruz. Bu programın dil sürecinde temeli sağlam atarsak yurt dışında başarı olumlu etkileniyor. Başarısız olan öğrencilerle ilgili rapor istediğimizde önemli kısmında dil seviyesinin yeterli olmaması sebebiyle başarılı olamadıklarını görüyoruz."
Programda öğrencilerin yüksek lisans ve doktorada doğru şekilde yönlendirilmesi için danışman atamasının önemli olduğunu vurgulayan Kuzu, her üniversitede LYSY koordinatörü ve bundan sorumlu bir rektör yardımcısının bulunduğunu aktardı.
Kuzu, son olarak LYSY programına katılan öğrencilerin Türkiye'ye döndüklerinde aldıkları eğitim doğrultusunda istihdamlarının sağlandığını kaydetti.
Çalıştayda ayrıca uygulamada karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri ele alındı.
Lisansüstü Yurt Dışı Eğitim Programına Başvuruda Yüzde 27 Artış
Milli Eğitim Bakanlığı Planlama ve Koordinasyon Daire Başkanı Fatih Kuzu, yurt dışı eğitim programıyla ilgili olarak, "2019 Yurt Dışına Lisansüstü Öğrenim Görmek Üzere Gönderilecek Adayları Seçme ve Yerleştirme (YLSY) programına önceki yıla göre 30-40 daha az kontenjan açmamıza rağmen başvuran öğrenci sayısında yüzde 27 artış oldu." dedi.