Mavi Kapak Kampanyası İle Bir Aile Dramı Ortaya Çıktı

5 çocuğundan 4’ü bedensel engelli olan ve çocuklarına hem annelik hem de babalık yapan Tufan Çetin’i ziyaret eden Çabaş, “En azından onların iyi olup tekerlekli sandalye ile de olsa dışarı çıkıp dolaşmalarını, hatta imkan olsa ayağa kaldırabilsek ne güzel olurdu” dedi.

Ağrı’da 2 yıldır tüm kamu kurum ve kuruluşlarına, sokaklara kutular koyarak mavi kapak toplayan ve kapakları verecek muhatap bulamayınca 3,5 milyon mavi kapak elinde kalan Bedensel Engelliler Derneği Başkanı Sadullah Çabaş’ın isyanı İHA aracılığı ile duyurulmuştu. Kapakların elinde kalmasıyla 15 aileye yardım edemeyen Çabaş, zor durumda olan Çetin ailesini ziyaret etti. Ağrı merkeze bağlı Fevzi Çakmak Mahallesi’nde yaşayan ve 5 çocuğundan 4’ü bedensel engelli olan baba Tufan Çetin (45), eşinin evi terk edip gitmesiyle çocuklarına hem anne hem de babalık yaptığını belirtti.

5 yıldır çocukları için elinden geleni yaptığını söyleyen Çetin, çocukları için gitmedik hastane bırakmadığını kaydetti.

Çetin, “5 yıldır tek başıma bakıyorum. Kendi imkanlarımla hastane hastane dolaşarak tedavilerini yapmaya çalıştım ama bir sonuç alamadım. Eşimle akraba evliliği yapmıştık. Amcamın kızıydı. 20 yıl evli kaldık, 5 yıl önce ayrıldık. Daha doğrusu bırakıp gitti. Büyük oğlum 12 yaşına kadar geziyordu, daha sonra hastalandı ve onu İstanbul Çaba Tıp Fakültesi’ne götürdüm. Ameliyat oldu ama başarılı olmadı. O zaman diğer çocuklarım yürüyorlardı. 10-12 yaşında hastalıkları görülmeye başladı.

Doktorların söylediğine göre hastalık 7 yaşında da görülebilir, 20 yaşında da görülebilirmiş. 13 yaşında bir kızım daha var. O şimdi hasta değil ama korkuyorum o da hastalığa yakalanır diye. Risk taşıyor, Cenabı Allah inşallah ona bir şey yapmaz. Benle o küçük kızım bu çocuklara bakıyoruz. Ben 24 saat yanlarındayım. Çok önemli olmadığı sürece dışarı çıkmıyorum. Günlük ihtiyaçlarını bile karşılayamıyorlar. Kızlarım da dahil hepsinin banyosunu ben yaptırıyorum. Çocuklara baktığımdan dolayı çalışamıyorum. Burada ben bazı insanlara teşekkür etmek istiyorum. Ufak olsa da kapımızı çalan insanlar var. Emniyet mensubu arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Küçük kızımın da gözlerimin önünde erimesini istemiyorum” dedi.

Hastalığa ilk yakalanan ve evin en büyük çocuğu olan 21 yaşındaki Sezer Çetin ise, “Kök hücre uygulaması olduğunu duydum. Öyle bir süreç varsa biz de kardeşlerimle tedavi olmak isterdik. Bize babam bakar, dışarı hiç çıkmaz. Ben kendim 10 yaşında hastalığa yakalandım. Babam olmasa biz hiçbir şey yapamayız. Babam, benle uğraşırken diğer kardeşlerim de hastalığa yakalandı. Hastalık yavaş yavaş belirti gösteriyor” diye konuştu.

Engelliler için hayatını adayan Ağrı Bedensel Engelliler Derneği Başkanı Sadullah Çabaş, “Biz böyle engelli olan kardeşlerimiz için mavi kapak topladık. En azından onların iyi olup tekerlekli sandalye ile de olsa dışarı çıkıp dolaşmalarını, hatta imkan olsa ayağa kaldırabilsek ne güzel olurdu” dedi.