Bayraktutar’a katıldığı bir program çıkışında basın mensupları, "Türkiye’nin Amerika’dan alınmayıp Rusya’dan alınan savunma sistemi neden bu kadar ses getirdi?" sorusunu yöneltti. 1964 yılında yaşanan bir olayı hatırlatarak cevap veren Bayraktutar, “1964 yılında Türkiye, Kıbrıs’a harekat düzenlemek istedi. Dönemin ABD Başkanı Johnson Türkiye’ye mektup gönderir. Bir tehdit mektubu veya yaptırım mektubu, ne derseniz deyin. Mektupta ‘Türkiye derhal Kıbrıs’a müdahale kararından vazgeçmeli’ der. Türkiye, ABD’nin sağladığı askeri teçhizatla Kıbrıs’a müdahale edemez. İsmet İnönü, Johnson ile görüşmek için randevu talep eder. Kıbrıs’a müdahaleden cayılır. 10 yıl Kıbrıs’taki Müslüman Türkler, Rumların tecavüz ve saldırılarına maruz kalır. Binlerce vatandaşımız şehit edilir, malları yağmalanır, hamile kadınların karınlarından bebekler deşilerek alınır. Bugün ABD’nin F-35 dışında askeri malzeme alamazsın, sen NATO üyesisin, alırsan yaptırım uygularım, ekonomini mahvederim tehdidinin asıl nedeni Akdeniz’de istediği gibi arama çalışması yapıp, üs kurma, Suriye’ye ve yarın Kıbrıs’a müdahalede bulunduğunda Türkiye’nin çaresiz kalmasını, Türkiye’nin bölgedeki konumu ve gücünü etkisiz kılmak içindir. Etrafımız çepeçevre sarılı haldeyken yapılacak en hızlı bir saldırıda cevap verecek niteliğimizin olmaması dış güçlerin arzuladığı bir durumdur. Patriotlarla ilgili NATO’ya çağrımız ve cevap veriliş süreci ortadayken kendi imkanlarımızla savunmamızı yapmak rahatsızlık veriyor. Biz saldırıya değil, savunmaya hazırlanırken, sen savunmaya hazırlanma demek teslim ol demekten başka bir şey değildir” dedi.
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Bayraktutar'dan 'Füze' Sorusuna Kıbrıs'la Cevap
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, katıldığı bir program çıkışında basın mensuplarının "Türkiye’nin Amerika’dan alınmayıp Rusya’dan alınan savunma sistemi neden bu kadar ses getirdi?" sorusuna Kıbrıs hatırlatması ile cevap verdi.
