Bizim işimiz bataklığı kurutmak. Okyanusta yüzen balığın ıslanma, yağmur diye bir derdi yoktur. Derdimiz bu milletin ateşini söndürmek" dedi.
Gündoğdu, İçel'de Eğitim Bir-Sen tarafından düzenlenen 'Medeniyet Davamız Demokrasi Mücadelemiz' konulu konferansa katıldı.
İçel Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen konferansta konuşan Gündoğdu, ekmek için, özgürlük için dünya görüşü ne olursa olsun insanların bir araya gelebileceğini belirterek, "Ama öbür dünyada hesaba çekilecek olmanın sorumluluğu bizim bu ülkenin dışındaki mazlumları da savunma, dertlerini de dert edinme mecburiyetini beraberinde getirir ki kastettiğim kardeşlik budur. Medeniyetten bahsediyoruz. Habeşistanlı bir köleyi Hz. Bilal yapan bu medeniyettir. Hepimiz Hz. Adem’in çocuklarıyız. Hepimiz Nuh’un gemisinden olan çocuklarız. Hiçbirimiz ırkımızdan dolayı hesaba çekilmeyeceğiz" şeklinde konuştu.
Türkiye'de medeniyetin tek fikre dayandığını vurgulayan Gündoğdu, "Bu da batı medeniyetidir. Savunucusu Abdullah Cevdet. Bu ülkenin demokratikleşme cumhurunu önemsememe ve demokratikleşememe sorunu var. Cumhuriyetçiyiz diyenler var, demokrasiye fırsat tanımıyorlar. Demokrat geçinenler var cumhuru tanımıyorlar. Demokratik cumhuriyet olacaksak, 1961 Türk Silahlı Kuvvetler (TSK) İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesi halen niye duruyor? Cumhuriyeti kollama görevi halen niye askerin üstünde duruyor. Bu sorunun cevabını hükümetten bekliyoruz" diye konuştu.
"DARBECİ KENAN PAŞALAR GİTTİ. ARTIK DARBECİLERE YÖNETMELİĞİNİZİ DE ALIN GİDİN DEME ZAMANI GELMİŞTİR"
Kılık ve kıyafet yönetmeliğinin artık değişmesi gerektiğinin altını çizen Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu yönetmeliği getiren darbeci Kenan paşalar gitti. Artık darbecilere yönetmeliğinizi de alın gidin deme zamanı gelmiştir. Başörtüsü inanç kapsamında Allah'ın emri, demokratik bir tercih ise birinin lütfüne veya yasaklamasına bırakılacak şey midir? Öyleyse bu ülkede cinsiyet ayrımcılığı var. Bu sadece başörtülüye ayrımcılık değildir. Kadınların hayattan uzaklaştırıldığı çarpık bir sistem. İsteyen Merve Kavakçı gibi, isteyen Nazlı Ilıcak gibi isteyen başı açık isteyen başı kapalı olsun ama hiçbir kadını kimse Nesrin Ünal olmaya zorlamasın, zorlamamalı. Bu insan hakkı ihlalidir. Hıristiyan bir ülkenin meclisinde Merve Kavakçı ayakta alkışlanıyor. Bizde haddini bilmezler Merve Kavakçı'ya iç tüzükle haddini bildiriyor. Biz kılık kıyafet yönetmeliği ile ilgili imza kampanyasını başlattık ve elde ettiğimiz imzaları hükümet sunduk. Artık hükümet bu işi çözmeli."
Üyeleri için kırmızı çizgilerinin iş güvencesi, Türkiye için kırmızı çizgilerin şehitler olduğunu vurgulayan Gündoğdu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunun 3. bir yolu, 3. bir şıkkı yok. Biz akil adam yeni olmadık. Memur-Sen 1995 yılında, Eğitim Bir-Sen 1992 yılında kuruldu. Kurulduğumuz gün akil adamlar tarafından, akil örgüt olarak kurulduk. Bana göre akilin tanımı, her türlü illegal yapıya karşı olan, milletin yanında olan, istikameti milletle, değerlerimizle olan herkes ve her kurumdur. Başbakanın bu teklifi gelince sorumluluktan kaçamazdık. Teröristle ve PKK ile mücadele bizim işimiz değil. Bu devletin işi, güvenliğin işi. Bataklığı kurutma bizim işimiz. Okyanusta yüzen balığın ıslanma, yağmur diye bir derdi yoktur. Derdimiz bu milletin ateşini söndürmek. 30 bin can, 480 milyar mali kayıp. Örtülü ödenekten gideni bilen yok zaten."
Mersin’de 'medeniyet Davamız Demokrasi Mücadelemiz' Konferansı
Memur-Sen Genel Başkanı ve Akil İnsanlar Marmara Bölgesi Heyeti Üyesi Ahmet Gündoğdu, "Başbakandan 'akil insan' teklifi gelince sorumluluktan kaçamazdık.