Bakan Avcı, Başkent Öğretmenevi'nde 81 ilden öğretmenleri kabulünde, 24 Kasım 1928'de Millet Mektepleri'nin açıldığını ve Gazi Mustafa Kemal'e başöğretmenlik görevi verildiğini anımsattı.
Tüm öğretmenleri saygıyla selamladığını söyleyen Avcı, hayatını kaybeden öğretmenler için ülke genelindeki imam hatip liselerinde 1001 hatmi şerif indirildiğini bildirdi.
'Dünya değişti' cümlesinin sık sık dile getirildiğine işaret eden Avcı, “Burada bir nükte yapacağım ama korkuyorum çünkü yaptığımız her şaka, olmayacak bir yerinden polemik konusu yapılıyor. Ama madem dilimizin ucuna geldi söyleyelim, dünya değişiyor, çok hızlı değişiyor hatta milli eğitim bakanlarından da hızlı değişiyor. Değişimin hızını göstermek bakımından bu bir ölçü olarak alınabilir' ifadelerini kullandı.
Değişen dünyanın en hızlı dönüşen yönünün eğitim olduğunu dile getiren Avcı, geçmişte bilgi ve enformasyonun 'biricik' kaynağı görülen okul ve öğretmenin bu alandaki tekel özelliğini kaybettiğini belirtti.
Çocukların artık okul dışı pek çok kaynaktan enforme edilmiş olarak okullara geldiğini söyleyen Avcı, şunları söyledi:
'Şimdi artık okulda öncelik, bilgi edindirmeden başka bir şeye kaydı. Eğitime veya terbiyeye kaydı. Biz artık ders verenden, bir şeyleri öğretenden de çok 'eğiten öğretmenler' olmak durumundayız. Mürebbi ve mürebbiye olmak durumundayız. Yani daha çok değerler eğitimine ağırlık vermek durumundayız.'
Değerler eğitiminin ders konusu olması gerektiğini düşünenler bulunduğunu aktaran Avcı, 'Her öğretmen aynı zamanda bir değerler eğitimcisidir. Matematik öğretmeni de fizik öğretmeni de müzik öğretmeni de beden eğitimi öğretmeni de sınıf öğretmeni de aynı zamanda ve öncelikle bir mürebbi veya mürebbiyedir' diye konuştu.
Eğitim teknolojilerindeki büyük değişim sebebiyle artık eğitimin yeniden tasarlanmak zorunda olduğuna işaret eden Bakan Avcı, tarım ve sanayi toplumuna göre tasarlanmış eğitim süreçlerinin artık işe yaramadığının altını çizdi.
Kendisinden önce kürsüye çıkan bir öğretmen tarafından okunan Ceyhun Atıf Kansu'nun Dünyanın Bütün Çiçekleri isimli şiirine değinen Bakan Avcı, şiirde köy okullarına, kır ve köye dair göndermeler bulunduğunu vurguladı.
Avcı, şiirin, Türkiye'nin henüz nüfusunun büyük bölümünün köylerde yaşadığı, köy çocuklarının eğitiminin en büyük önceliklerinden biri olduğu bir dönemde yazıldığını dile getirdi.
- Her gün boşalmış bir köy okulunun muhtarlığa tahsisini imzalıyorum'
Şiirin, dönemin ruhunu çok güzel yansıttığını söyleyen Avcı, 'Ama bugün öyle değil. Bugün nüfusumuzun çok büyük bölümü şehirlerde yaşıyor. Köylerimiz boşalıyor, köy okullarımız boşalıyor. Ben Milli Eğitim Bakanı olarak hemen her gün boşalmış bir köy okulunun muhtarlığa tahsisine dair onay imzalıyorum' dedi.
Değişen şartlar altında eğitimi, eğitim stratejilerini günün koşullarına uydurmak mecburiyetinin bulunduğunu vurgulayan Avcı, 'Bugünün talepleri, dünün talepleri gibi değil. Bugünün sorularına dünün cevaplarıyla cevap veremeyiz. Veremediğimizi de görüyoruz' sözlerine yer verdi.
Avcı, bu kapsamda şehirli nüfusu artmış, okul dışı bilgilenme olanakları olağanüstü çeşitlenmiş, bilişim ve enformasyon teknolojilerinin yaygınlaştığı bir dünyada ve Türkiye'de artık eğitimle ilgili süreçlerin yeniden gözden geçirilmesinin zorunlu olduğunu ve bakanlık olarak da bunu yaptıklarını belirtti.
Avcı, günün şartlarına cevap verecek kurumları ve süreçleri geliştirdiklerini, bunun en son örneklerinden birinin Eğitim Bilişim Ağı (EBA) olduğunu vurgulayarak, ağın bu hızlı değişime cevap vermek üzere geliştirilen bir çözüm olduğunu anlattı.
-Okullar daha da değişecek
Bakan Avcı, EBA'nın, dünyanın en büyük eğitim portalı olmasında ve çağın ruhunu yakalama konusundaki başarısında bakanlığın ve öğretmenlerin emeğinin etkili olduğuna dikkati çekti.
Okulların değiştiğini ve daha da değişeceğini belirten Bakan Avcı, 'Hem mimarileri hem de finansman modelleri, öğretmen ve yöneticilerin sorumlulukları değişecek, belki daha da artacak. Ama mutlaka çağın ihtiyaçlarına cevap verecek bir eğitim mimarisini hep birlikte oluşturacağız' diye konuştu.
Bu alanda çok ciddi mesafeler aldıklarını, altyapı sorularını büyük ölçüde çözdüklerini ve çözmeye de devam edeceklerini ifade eden Avcı, Anadolu'nun pek çok şehrinde ve ilçesinde sınıf ortalamalarının 24'e düştüğünü söyledi.
Bunun sevindirici olduğunu ama daha yapacak çok işlerinin bulunduğunu dile getiren Avcı, şöyle dedi:
'Son 12 yılda öğretmen sayımızı ikiye katladık, daha da alacağız. Ama sadece sayısal olarak çoğalmamız yetmiyor, aynı zamanda nitelik olarak da kendimizi yeniden gözden geçirmek zorundayız. Bunu da yapıyoruz. Gerek Öğretmen Strateji Belgesi gerek Öğretmen Akademisi Projesi ile öğretmen niteliğimizi inşallah bugünkü seviyelerimizin çok üzerine taşıyacağız. Bunu yapmaya mecburuz, aksi takdirde çocuklarımıza karşı mahcup oluruz.'
- 'Öğretmenlik kara sevda'
Kabulde konuşan emekli öğretmen Halil Şenyüz, mesleğinin kara sevda olduğunu belirterek, öğretmenlerin insanlığa can verdiğini ifade etti. Öğretmen Yahya Özkök de Ceyhun Atıf Kansu'nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirini okudu.
Bakan Avcı, programın ardından 81 ilden gelen öğretmenlere hediyelerini takdim etti.
- Yeni kabine
Bakan Avcı, daha sonra gazetecilerin, 'Yeni kabineye ilişkin bir bilgi geldi mi? Az önce bir telefon görüşmesi yaptığınızı gözlemledik. O konuyla ilgili olabilir mi?' şeklindeki soruları üzerine, 'Biliyorsunuz yeni kabineleri başbakanlar, cumhurbaşkanına onaylattıktan sonra açıklarlar. Dolayısıyla Sayın Başbakan'ın açıklamasını beklememiz gerekir. Sayın Başbakan da açıklayacak zaten. Hayırlı olsun inşallah' değerlendirmesinde bulundu.
Milli Eğitim Bakanı Avcı 81 ilden öğretmenleri kabul etti
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, son 12 yılda öğretmen sayısını ikiye katladıklarını, bundan sonra da öğretmen alımı yapacaklarını belirterek, "Ama sadece sayısal olarak çoğalmamız yetmiyor, aynı zamanda nitelik olarak da kendimizi yeniden gözden geçirmek zorundayız. Bunu da yapıyoruz" dedi.