Muhsin Yazıcıoğlu'nun Ölümüne İlişkin Dava

Kahramanmaraş 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer ile ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu, kazada hayatını kaybedenlerden gazeteci İsmail Güneş'in eşi Yasemin Güneş, Erhan Üstündağ'ın eşi Meryem Üstündağ ile BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de katıldı.

Sanık Özmen ise duruşmaya katılmazken, mahkeme heyeti, avukatların taleplerini aldıktan sonra duruşmayı 11 Mart'a erteledi.

BBP Genel Başkanı Destici, adliye çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, kazanın ardından 6 seneden fazla süre geçse de hadisenin kendileri için sıcaklığını koruduğunu belirtti.

Adaletin peşinde olduklarını ve sürecin aydınlatılmasını beklediklerini dile getiren Mustafa Destici, ilk günden itibaren hiçbir noktayı eksik bırakmadan ailelerin ve avukatların katkısıyla davayı bugüne kadar getirdiklerini kaydetti.

Dosya aydınlanana kadar bu işin takipçisi olacaklarını ifade eden Destici, şunları kaydetti:

"Yılmadık, yılmayacağız. Asla bir endişeye kapılmadık, kapılmayacağız. Yorulmadık, yorulmayacağız ve sonuna kadar takipçisi olacağız. İlk bu hadise olduğunda Türkiye'de başka bir atmosfer vardı ve biliyorsunuz bir gizli tanık dedikodusuyla bu hadiseyi bir yerlere adres göstermeye çalıştılar. O süreç bitti, daha sonra başka bir süreç başladı. 'Turpun büyüğü heybede' diyerek başka bir adres gösterilmeye çalışıldı. O süreç bitti, şimdi Türkiye'de başka bir süreç başladı. Bu sefer de sanki 'devlet içindeki bir takım bilgilere sahip olduğu için bu hadise gerçekleştiği' gibi bir algı operasyonu yürütülüyor. Bakın şunu ifade ediyorum; Herkes duysun ve bilsin ki biz bu sürecin bir istihbari ya da siyasi süreç olmasına başından beri karşı çıktık ve aynı noktadayız. Hukuki bir süreç olarak yürütülmesi ve sonuçlanması gerekiyor. Çünkü, ancak bu şekilde doğru bir şekilde bu süreç tamamlanır ve aydınlanır."

Mustafa Destici, daha önce farklı çevrelerin yaptığı gibi sürecin hukuki olmaktan başka noktalara çekilmeye çalışılması halinde hem daha fazla bilgi kirliliği, hem daha fazla kafa karışıklığı hem de daha farklı algı operasyonlarıyla, provokasyonlarla karşı karşıya kalınacağını savundu.

Şüphelilerin ortada olduğuna işaret eden Destici, "Hata varsa, sorumlular ortada. İhmal ve kusur varsa, sorumlular ortada. Her şey apaçık. Başından beri söyledim. 7 ana şüphe var. Bu şüpheler aydınlatılmadan, ortadan kaldırılmadan bu dosyayı kimsenin kapatmaya gücü yetmez ve Allah'ın izniyle da bu canlarımız bu bedende olduğu sürece buna fırsat vermeyeceğiz" dedi.

Davanın avukatlarından Kemal Yavuz ise dosyanın birleştirilmesi gerektiğini belirterek, dosyanın sağa sola çekilmeden hukuk zemininde yürütülmesini istedi.

Davaya katılan avukatlar olarak, Emniyet İstihbarat Dairesi bünyesinde oluşturulan "C5" adı altında bir birimin olduğunu, bu birimin Muhsin Yazıcıoğlu olayıyla ilgili olarak da 2008'den 2012'ye kadar 69 dosya, belge ve rapor oluşturduğunun basında yer aldığını dile getiren Yavuz, onların mahkemeye celbini istediklerini, aynı zamanda Hrant Dink iddianamesinin de bu bağlamda dosyaya celbini istediklerini ifade etti.

Mahkemenin bu konuda araştırma yapacağını söyleyen Kemal Yavuz, "Mehmet Gül adındaki emniyet istihbarat görevlisinin 58 ayrı telefonu var. Bu telefonların sadece birinden olay günü 38 görüşme var. Bunlar ne konuştular. Bu dosyada yeni şüphelilere ulaşmak üzereyiz" diye konuştu.

- "Onların yüzünden cemaatçi olduk"

Bu arada, mahkeme çıkışı gazetecilerin yanına yaklaşan Büyük Birlik Partili olduğu düşünülen bir kişi, "Aranızda paralel yapının elemanı, gazetecisi var mı? Varsa çekmesin. Vatan hainleri, çekmeyeceksiniz bizi. Siz gidin PKK'yı haber yapın. Muhsin başkan için iki satır yazdınız mı vatan hainleri. Bizimle ne alakası var paralelcilerin. Onların yüzünden cemaatçi olduk" diyerek tepkisini dile getirdi.

Daha sonra partililer bu kişiyi gazetecilerin yanından uzaklaştırdı.