1970’li Türkiye ile günümüz Türkiye’si arasında büyük bir fark olduğunu kaydeden AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ darbenin bir ihanet olduğunu belirtti.
Darbe mi değil mi tartışmalarının bile yaşanan olaylardan sonra abes olduğunu belirten Özdağ, “Kimsenin bu ülkeyi bir muz cumhuriyetine çevirmeye hakkı yok. 15 Temmuz darbesini yapanlar köprülerin altından çok sular geçtiğini göremediler. Kapalı toplumları vehimler yönetir. Birbirlerine bakarak bütün Türkiye’yi kendileri gibi zannettiler. Türk milletinin sinesine çarparak geri döndüler. Bundan sonra bu ülkede darbe olur mu, olur. Daha doğrusu deneyen olur ama başarılı olamaz. Bugünün Türkiye’si 70’lerin Türkiye’si değil. İnsanlar hukukun, demokrasinin değerini anladı. Hayatları pahasına darbelere geçit vermeyeceklerini gösterdiler. Bundan sonra da kimse hasis emellerine geçit bulamayacaktır” dedi.
“Adeta bir şok yaşadık”
Türkiye’de birçok darbe ve darbe girişiminde bulunulduğunu vurgulayan Özdağ, “Birçok darbe yaşadık, hiç birinde bu ölçüde şok yaşamadık. Çünkü diğer darbelerde bu ölçüde kan dökülmemişti. Fakat bu defa öyle olmadı, asker askerin, polis polisin kanını döktü. Bu kadar ayrışma bu kadar nefret bir milleti inkıraza götürür. Belki şok yaşamamızın ikinci nedeni de dini bir cemaatin darbenin içinde olmasıydı. 15 Temmuz’a kadar hala cemaate toleransla bakanlar vardı, 15 Temmuz’da herkes acı gerçeği gördü. Bundan sonra bu suç örgütünün bu ülke sınırları içinde hiç bir meşruiyeti kalmamıştır. Yargılamalar başlayıp durum netleştikçe uluslararası meşruiyeti de kalmayacaktır” diye konuştu.
“Darbenin içindeki koalisyonlar açığa çıkartılmalıdır”
Darbe yargılamalarında her şeyi paralel yapının arkasına saklayıp olayın içinde olması muhtemel diğer grupların aklanmasına fırsat verilmemesi gerektiğini belirten Özdağ, “Darbeler hep koalisyonlarla yapılmıştır. Bu koalisyonun kim veya kimlerden oluştuğu mutlaka aydınlatılmalıdır. Darbecilerin bir kısmını cezalandırırken bir kısmını ihmal etmek yeni darbelere kapı aralamaktır. 15 Temmuz inşallah demokraside kurumlaşmanın miladı olacaktır. Sokaklarda demokrasi nöbeti tutan kitlelerin beklentisi de budur; darbecilerle en kesin şekilde mücadele ve demokrasiyi güçlendirir. Toplumun verdiği mesaj iyi okunmalı gerekleri gecikmeden yerine getirilmelidir” dedi.
“Yargıya çok önemli görevler düşüyor”
Yaşanılan sürecin konjonktürü açısından Yargıya çok önemli sorumluluklar ve görevler düştüğünü belirten Özdağ sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu nedenle yargı mensuplarının işleri hiçte kolay olmayacak. At izinin it izine karıştığı ortamlarda suçlu ile masumu ayırmak zordur. Bu iş yargının ferasetine bilgi ve becerisine kalmıştır. Bu gibi durumlarda yalan, iftira, ihbar furyasının nasıl çalıştığını biliyoruz. Kimin kiminle hesabı varsa ona çamur atabiliyor. 12 Eylül’de yaşadık, birçok kişi şahsi hesabını darbecilere yalan yanlış ihbarlarla görmeye çalıştı. Bu defa da öyle olmamalı. Hesabımız darbe ve darbecilerledir. Dilerim bu son darbe teşebbüsü olur. Bu ülkenin bunca problemi varken darbe yapmaya kalkmak etrafımızdaki kuşatmaya katkıda bulunmaktır. Türkiye dikkatini içine verirse dışında cereyan eden ve kendi varlığını da yakından ilgilendiren olaylara müdahale edemez. Bu da uzun vadede devletin beka sorunu yaşaması demektir. Şimdi birlik zamanı, dünden ibret alarak safları sıklaştırma zamanı. Parti, grup ayırımı yapmadan ülke menfaatleri ve demokratik değerler etrafında birleşme zamanı. Gecikirsek hepimiz kaybederiz.”
Özdağ, Darbenin İçindeki Koalisyonları İşaret Etti
Darbe girişiminin Türk milletinin sinesine çarparak geri bastırıldığını kaydeden AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ darbenin bir ihanet olduğunu söyledi. Özdağ, günümüz Türkiye’sinde bundan sonraki süreçte cesaret edilse dahi tüm darbe girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanacağına inandığını kaydetti. Özdağ ayrıca darbe yargılamalarında her şeyi paralel yapının arkasına saklayıp olayın içinde olması muhtemel diğer grupların aklanmasına fırsat verilmemesi gerektiğinin de altını çizdi.